• kotu olanaklari akla getirip evham yapmak..
  • kuruntu ailesi diye korkunc bi dizi vardi.. husnu kuruntu, esi es kuruntu, kizi kiz kuruntu, kiz'in kocasi damat kuruntu ve torun torun kuruntu'dan ve hizmetcimsiden olusurdu..
  • çocuk yorumu;

    "bir ekmek varsa kuruysa kurutu yapar yerlere tökülü ona kurunta denilir."
    hasan (9,5)

    "karnından acıktığında kuruntu denir yemek yemessek karnımızdan kuruntu gelir."
    fatih (11)

    "bir insan ıslak şeyi sobanın yanına koyaruz, o ıslakken kurur biz ona kuruntu diyoruz."
    sedat (10)
  • bir süre sonra insanı bitiren bir hastalık türü.
  • düpedüz paranoya.
  • insanın olmaya şeyleri kafasında kuraraktan, sonrasında gerçekten varmışlar gibi davranma durumudur. ancak, insan elinde etrafında şüphelenecek hiçbirşey olmadan kurmaz elbette; mutlaka onu bu davranışa iten uyarıcılar vardır. hemen bir örnekle açıklayalım; sevgili denilen şahıs sizinle görüşmeyi sürekli erteliyorsa, insan altında birçok şey bulabilir, burada birçok şeyden kasıt sizi sevmediğinden, sizi sürekli ektiğine, başka arkadaşlarıyla buluştuğuna kadar gidebilir. ama tüm bunların yanıda, sevilen kişiyle karşı karşıya geldiğinizde ona kaygılarınızı ve düşüncelerinizi anlattığımızda, bunları kafanızda kurduğunuzu idda etmesi ve öyle birşeyin gerçekte olmadığını söylemesidir. insan, etrafında böyle düşündürecek olaylar olmadan kafasında kurabilir mi?
  • kuruntu, diger adiyla paranoya.. kurmak'tan gelir. adi üstünde kurup kurup duruyorsun. binlerce olasiligi gözden gecirip, gerceklesme ihtimallerini bir bir hesap edip, onlara/sonuclarina göre senaryolar üretme durumu. cok iyi bir islemci gerektirir. aslinda gerektirmez, keske böyle bir islemcim olmasa diye düsündürtür insana. kafandaki yüzlerce senaryoyla ortada kalakalmak, acaba hangisi gercek olacak diye düsünmektir.
  • beyni parça parça ettiğini düşündüğüm hastalık. hemen örnek vereyim; çok önemli bir yere yetişmem gerekiyordu. evden vaktinde çıktım, yani endişe edecek bir şey yok. ama ben ne düşündüm "a güzergahından dolmuşla gidersem daha hızlı bir şekilde son durağa ulaşırım ama dolmuşun son durağı gideceğim yere daha uzak. b güzergahından giden otobüsün son durağı gideceğim yere daha yakın. ama o güzergahın tıkalı olma olasılığı daha fazla, çok zaman gidebilir." bu arada dolmuş gelir. "ben bineyim şuna". dolmuşla metro duraklarından birinde ineyim de metroyla gideyim diye düşündüm ama yanında başka şeyler de geldi aklıma: "şimdi yol tıkanabilir, en iyisi metroya bineyim. ama bir saniye, ya metro bozulursa. yer altında sıkışıp kalmak yer üstünde sıkışıp kalmaktan daha kötü. en kötü yer üstünde koşarım (!?!). yok lan metro bozulmaz şimdi." metroya binerim ve giderken de "allahım bozulmasın, bozulmasın" diye içimden geçiririm. neyse sonuçta gideceğim yere sağ salim vaktinden önce ulaşırım ve kendimi yediğimle kalırım. eğer kuruntu geni varsa, kesin o geni susturttururum. pek fena.
hesabın var mı? giriş yap