*

  • erasmus elinden çıkmış, pek şahane, her akşam yatmadan önce okunası bir kitap ismidir, deli olma durumuna yapılan övgüyü ifade eden bir tamlama olmanın yanında; ne var ki zaten erasmus'un kitabında yaptığı da budur. arabada giderken yazılmış olması ise gereksiz detaylardan hoşlananların hoşuna gidebilecek bir detaydır. (doğru mudur bilemiyorum, artık yatıp uyumak için akşamları kullanmıyoruz öyle değil mi)
  • bu kitabin yazildigi tarihlerde demiryollari henuz kullanilmamaktadir. arada 150 yillik bir zaman olmasi gerek, erasmus'un oldugu yil ile ilk demiryolunun kurulmasi arasinda.
  • erasmus, kitabın taslağını 1509'da italya'dan ingiltere'ye yaptığı yolculuk sırasında çıkartmış. ingiltere'de ise söylenene göre 1-2 gün içinde kitabı tamamlamıştır.
    "gerçek bilgelik deliliktir; bilge olduklarını düşünen insanlar ise gerçekten delidirler".
  • deliligi bir sure sonra herseyin deli yonunu arattiracak kadar cok seyle bagdastirabilmis kitap. yattiginda bugun allah icin ne yaptin degil de bugun yaptiklarimla delilige ne yonde hzimet etmis olabilirim, yuce tanri delilik bana ne gibi seyler yaptirdi, ve kendini bilge sananlar deli midir demeye yol acabilir.
  • erasmus'un delilige ovgu adli eserinin orjinal adi. burada yakin arkadasi thomas more'a gonderme yaptigi sanilir. more'un latincesi morus, iylelik bildiren hali mori.*
  • okunduğunda; ''insanoğlunun tüm zincirlerinden kurtulmasını ve salt özgürlüğe ulaşmasını sağlayan delilik değil midir?'' sorusuyla yüzleşilmesi kaçınılmaz olan kitap.
  • erasmusun kiliseyle arasının gerilmesine yol açan kitaptır, o dönem için dine ve isaya üstü kapalı laf etmek büyük cesaret isteyen bir işti, ki erasmus bunu direkt olarak yapmaktaydi.
  • l'eloge de la folie
    la folie adındaki karakterimiz (ki kendisi delilik olur) dinin,sistemin,katolisizmin tabiri caizse amına koyar.kendisine kızan din adamlarına da ben bişi demiyorum ki herşeyi la folie diyor der.sistemde bug bulmuş bu hümanist kişi.tebrik etmek lazım.
    thomas more kelleyi kurtaramamış ama.
    (bkz: ütopya)
    (bkz: hümanizm)
  • "hakkımda ne derlerse desinler, (zira, deliliğin en deli olanlar tarafından bile hergün nasıl ayaklar altına alındığını bilmez değilim) tanrısal tesirlerimler tanrılar ve insanlar üzerine sevinç saçan gene ben, yalız benim; öyle ya, bu kalabalık toplantıda ben görünür görünmez, söz söylemeye hazırlanır hazırlanmaz canlı emsalsiz bir neşenin çehrelerinizde birdenbire parladığı görülmedi mi?"**
  • okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. işte küçük bir alıntıı:
    "deli olmak kendini tutkuların akışına bırakmaktır. deli kendi zararına olarak bilge olmayı öğrenir. bütün taşkın tutkuları delilik doğurur. çünkü bir deli ile bir bilge arasında ki fark birincisinin tutkularına, ikicisinin ise aklına boyun eğmesidir. bence delilik cinsine ne kadar sahipsek o nispetlede de mutluyuzdur. ki herkes şahit, köyün delisinin fırlattığı taş çooook uzaklara gitti.”
hesabın var mı? giriş yap