44 entry daha
  • “modern şehir halkının çektiği can sıkıntısı, doğadan uzak kalışından kaynaklanır. bu sıkıntı, yaşamı çöl yolculuğu gibi sıcak, tozlu ve susuz yapar. diledikleri yaşam biçimini seçebilecek kadar varlıklı olanlar arasında rastlanan can sıkıntısı, her ne kadar ikilem gibi görünürse de, aslında can sıkıntısına düşme korkusundan kaynaklanır. bunlar, verimli bir can sıkıntısından kaçayım derken çok daha kötüsüne tutulurlar. mutlu bir yaşam, sakin bir yaşamla mümkün olur, çünkü gerçek hoşnutluk, ancak sakin bir ortamda yeşerebilir."

    “hayatın özü olarak kabul edilen rekabet, insanları bir ya da en çok iki kuşaktan fazla yaşatmayacak derecede korkunçtur, inatçıdır, gergin kas ve doymaz göz gerektirir. iki kuşaklık bir süre geçtikten sonra asabi yorgunluk, çeşitli kaçış olayları, çalışma kadar zor ve yorucu (çünkü dinlenmek olanaksız olmuştur) zevk peşinde koşmalar gelir; en sonunda da verimsizlik yüzünden stok tükenir. rekabet, yalnız çalışmayı değil, eğlenceyi de zehir eder. sinirler için yatıştırıcı olan sakin oyalanmalar can sıkıcı eğlenceler gibi görünür. durmadan artan bir hız ve hareket zorunluluğu ortaya çıkar ki, bunun da sonu uyuşturucu kullanmak ve ani çöküştür. hastalığın tedavisi, amacı bakımından ölçülü bir hayatta, makul ve sakin zevklerin rolünü kabul etmekle mümkündür.”

    “dış ilgilerin de insana bazı acılar çektirebileceği doğrudur: dünya savaşa sürüklenmiş olabilir; bazı konularda bilgi edinmek güç olabilir; dostlar ölebilirler. ama bu gibi acılar hayatın niteliğini yok etmezler; oysa örneğin kendimize karşı duyduğumuz nefret bu niteliği ortadan kaldırabilir. üstelik canlı kaldığı sürece dış ilgilerin her biri bazı uğraşılara yol açar ki, bunlar da can sıkıntısına karşı en iyi koruyuculardır. insanın kendisiyle ilgilenmesiyse, hiçbir zaman verimli bir uğraşıya yol açmaz. ancak anı defteri tutmaya, psikanaliz uzmanına başvurmaya, belki de kendini dine adamaya neden olabilir. ne var ki, dini yaşamın günlük uğraşıları benliğini unutturuncaya kadar kişi mutlu olamaz. dinden ileri geldiği sanılan mutluluksa, temizlik işçiliğiyle de elde edilebilir; tabii kişi bu işte çalışmak zorunda olmak koşuluyla. başka türlü tedavi edilemeyecek derecede kendi içine kapananlar için mutluluğa kavuşmanın tek yolu, dış dünya ile ilgilenmektir.”

    “aşk sadece bir haz kaynağı değildir; yokluğu da acı verir. ikinci olarak, aşka değer verilmelidir, çünkü en ince hazları arttırır; örneğin müzikten, ay aydınlığında denizden alınan zevki artırır. güzel şeylerin tadını sevdiğinin yanında tatmamış birisi, onlardaki büyüleyici gücü tam olarak anlayamaz. aşk, benliğin sert kabuğunu kırma gücüne de sahiptir, çünkü o, öyle bir biyolojik işbirliğidir ki, taraflardan birinin içgüdüsel amaçlarına ulaşabilmesi için, her iki tarafın heyecanlarına ihtiyacı vardır.”

    (bkz: bertrand russell)
    ...
    ..
    .
  • "memnuniyetsizliğimizin kaynağı, isteklerin katsayısını yukarı çekme çabamız sürekli yenilenirken bunu önleyen diğer katsayının hareketsizliğinde yatar.”

    “zira gerçekte insanın kendi güçlerini kullanmasından ve hissetmesinden başka hiçbir zevk yoktur ve en büyük acı, insanın güce ihtiyaç duyduğunda yokluğunu hissetmesidir.”

    “gelecek için yaptığımız planlar ve duyduğumuz endişeler ya da geçmişe özlem bizi durmaksızın öyle meşgul eder ki mevcut an neredeyse hiçbir zaman hiçbir şeyiyle dikkat çekmez ve ihmal edilir.”

    "mutluluk kolay değil: içimizde bulmak zor, başka yerde bulmaksa imkânsız."

    (bkz: arthur schopenhauer)
    ...
    ..
    .
28 entry daha
hesabın var mı? giriş yap