*

  • japonlar tarafindan cokca yapilan sey*.
  • takdir etmeyi beceremeyen insanlarin tercih ettikleri yontem.
  • "onunde saygı ile egiliyorum" $eklinde kullanımı vardır. bunun otesinde soze gerek duyulmayan anlarda da kullanılır. nasıl bazen bir bakı$ cok $ey anlatıyorsa bu tur bir hareket de insanı cok iyi ifade edebilir.
  • kadin olarak erkek cinsine dogru yapmak istedigim eylem.

    bunu asagida yer alan ''bence'' yazi anlatir:

    ''çok çok uzun zaman önce; dünya gezegenine dinozorlar gönderildi. ama bir yanlislik yapilmisti. çünkü bu gezegene göre bu boyuttaki varliklar çok çok büyüktü ve onlari ortadan kaldirmak, yanlisligi düzeltmek gerekiyordu.

    bunu yaparken de özenle yaratilmis faunayi-bitki örtüsünü- bozmamak gerekiyordu.

    özenle seçilmis bir göktasi, dünya atmosferine girdi. yeryüzüne çarpti. yükselen gazlar yasam kaynagi günes ile dünya arasinda bir kalkan olusturdu. isi düstü. buzlar dünyayi kapladi. dinazorlar öldü. bitki örtüsü ve bazi canli hücreler dondu, korundu.

    kalkan kalkinca, canli hayat yeniden yasam buldu.
    dinazorlar, kuslara dönüstü. bazi deniz hayvanlari varoldu.

    bir gün dünya üzerine; bulundugu yerdeki sevgi, ahenk ve baris in degerini daha iyi anlamak isteyen bir varlik geldi.

    bu varlik bir bütündü. gezegende, yasam deneyimlerle güzeldi.
    zaten bu gezegen deneyim ve seçim gezegeniydi.
    ama deneyim ancak paylasarak yasanir, yalniz olmaz...
    bütün, iki oldu: kadin, erkek...

    iç isleri kadin için;
    dis isleri erkek içindi...

    kadin; türün devamina yuva kurdu, türü besledi...
    erkek; yuvasini korudu, disarida avlandi, savasti, yasami kolaylastirmak için kesiflerde bulundu, yeni aletler yaratti.

    disarida, savasan, heyecan içinde evine gelen, huzur ve sicaklik arayan erkegi, kadin çok kiskandi.
    yuva çok tekdüzeydi.
    yaraticilik erkekdeydi.

    her gün yeni bilgileri üreterek, yeni bilgi kodlarini vücudunda yaratan ve bunu hayatinin sonuna kadar yapabilen erkegi;

    binlerce yumurta ile dünyaya gelen ve her ay bu yumurtalardan birkaçini kaybeden ve sonunda yumurtalari da tükendiginde en degerli hazinesinin hiçbir ise yaramadigini gören kadin çok ama çok kiskandi...

    kadin, yaratcinin kendisinin oldugunu savundu.

    dogan çocuklar artik sadece annelerini taniyor ama babalarini bilemiyorlardi.
    kadin en iyi bilgiyi seçme adina erkekler arasindaki rekabeti körükledi.

    savasi kazanana, en degerli hazinesinde bir çocuk büyüttü. o zamanlar dna testleri olmadigi için kaç baba, gerçekten çocugunun kendi çocugu oldugunu pek bilemedi.
    ama yine de kadinini, yuvasini, besledi, korudu...

    iste kadin egemenligi böyle basladi.

    uzun bir süre tapinilan, yaratici kabul edilen hep kadin oldu: erkekler giderek anaerkil toplumlarda yok olduklarini, kontrol edildiklerini, baski gördüklerini, yok yere savastiklarini ve bir canavara dönüstüklerini gördüler.

    çok tanrili dinlerde hep disiydi tanrilar...zeus bile hera’ya yaranamadi...

    bu durumu düzeltmek gerekiyordu.

    artik tek tanrinin oldugu bilgisi dünya gezegenine verilmeliydi.
    çünkü kadinlar hadlerini çok asmisti...

    musa, annesiz, babasiz;
    isa babasiz,
    muhammed sonunda annesi ve babasi belli olarak dünyaya tek tanriyi anlatmaya çalisti.

    tek tanrili dinler kadin-erkegi dengelemek, erkegi hakkettigi yere geri koymak için çok çalisti.

    ve yaradilis efsanesi; kadinin, erkegin kaburgasindan yaratildigini anlatti ve buna kadinlar çok ama çok sinirlendi. egemenlik giderek kayboluyordu...

    kadin baslangiçtaki is bölmüne geri dönmek hiç istemedi. ‘’çocuk dogur, besle, yuvani, düzenini koru, erkegine saygi göster ki o da sana saygi göstersin, onun mutlulugu aslinda herkesin mutlulugu olacak.’’ laflari kadinlari çildirtti.

    çünkü kadin biliyordu ki;
    erkek;
    en iyi besteleri yapti,
    en iyi heykelleri yapti,
    en iyi resimleri yapti,
    en iyi yapilari yapti,
    en iyi eserleri yazdi,
    savaslar kazandi,
    topragini korudu,
    en güçlü kaslara sahip,
    ve aslinda yaratici erkek...

    ve kurallarin olmadigi zamanlarda escinsellik tabu degildi.
    hemcinslerine göre en iyi, en güçlü yaraticilar escinsel erkeklerden çikti...

    büyük iskender, eger hayatinda kadinlar olsaydi bu kadar basarili ve güçlü olabilir miydi? da vinci bu kadar konsantre olup rahat rahat yaratabilir miydi? platon felsefe yapabilir miydi? hatta zeus bile bana göre escinseldi ....

    ve simdi görüyoruz ki her yerde kadinlar hala eski rollerine dönmemek için savas veriyor.

    devamli adamlarin önünde olmak, onlardan beslenmek istiyor.

    her basarili erkegin arkasinda bir kadin varmis; hadi ordan!

    her basari potansiyeli olan adama bir kadin mutlaka yapisir ve onun basarilarindan kendine pay çikarir: tabii ben vardim arkasinda, yoksa bir sey olamazdi...aslinda, o adam 5 basarili olduysa; önündeki o kadin olmasaydi 25 basarili olurdu; bunu da kimse tartismaz...

    ben kadin olarak; bu egemenlik isinden vazgeçiyorum.

    yaninda, arkasinda oldugumu söyledigim ama önünde engel oldugum her erkekten özür diliyorum.

    benim isim iç isleri, önce onlari hakkiyla yapip, dis islerinde sadece yazi yazayim diyorum...

    ve diyorum ki erkek varsa kadin var;
    kadin varsa erkek var
    ama
    erkekler daralan yerlerini yüzyillardir biliyorlar da neden biz kadinlar onlarin ayaklarina dolaniyoruz?

    yeter bir alan verelim su adamlara, bir nefes alsinlar, dis islerini rahatlikla yapsinlar...

    yerini bilen kadini; adam neden aldatsin?
    neden erkek arkadaslari ile daha fazla zaman geçirsin?
    neden daralip daralip kavga etsin, dayak atsin, cinayet islesin, futbolu arenaya çevirsin, orayi burayi bombalasin, uzaya kaçma planlari yapsin, erken ölsün?

    sonunda;
    hepsi sperm bankalarini da bosaltip gidecekler ona göre...

    bizler de gözleri dönmüs kadin topluluklari olarak, bos ve ise yaramaz rahim lerimizle ortalarda dolanip; dedikodu, kurnazlik, tilkilik, vidi vidi vidi yaparak, konusa konusa yok olacagiz...

    farkinda degil misiniz?
    neden etrafta dogrudürüst erkek yok...deniyor.

    bu lafin tersini hiç duydunuz mu?
    çünkü erkekler kadinlardan o kadar bikti ki,
    kadinsizliga bile razilar yaaaa...

    avrupa’da nüfus yaslaniyor;
    evlilikler yok denecek kadar az;
    bosanmalar artti;
    erkeklere bir kadindan çocuk yapsin diye neredeyse üstüne para veriyorlar ama adamlar para mara bile istemiyor...

    neden türk erkekleri rus, modovyali kadinlarla erkek olduklarini anladilar, hiç düsündünüz mü?

    neden adamlarin balon bir aile reislikleri vardi o da kalkti?

    neden kadinlar kocalarinin soyadlarini begenmiyor ama adam olduklari soyadini bosansalar bile tasima haklari var.

    neden? bu kadar saygisizlik hakkini kadinlara kim verdi? neden verdi?

    çünkü, kadin da çalissin, çocuklar ortada kalsin, erkekler kafayi yesin; kafayi yiyen herkes tüketsin de tüketsin...

    evin içindeki mutluluk bitsin.

    mutluluk;
    parada, yeni arabada, yeni lcd büyük ekran tv’de bulunsun ki reklamlar eve girsin daha çok tüketelim;
    kafayi yiyen
    kumar oynasin,
    uyusturucu kullansin,
    psikologlara, pedagoglara paralar akitsin,
    antidepresanlar evin her yerinde kaynasin,
    bedenler hasta olsun,
    insanlar kanser olsun,
    doga yok olsun,
    cep telefonlari özel hayata tecavüz etsin,
    her an yerde izlenelim,
    fislenelim,
    esir olalim,
    yok olalim...

    sonunda; hamburgerler, tvler, dvdler, cep telefonlari, cdler, kablolar, fisler, onlar, bunlarin altinda kalacagiz...

    bence etrafta çok erkek var
    ve
    hala umutla kadinligini hatilayacak kadinlari bekliyorlar.

    ve sorunlu taraf biziz; çünkü deli gibi tüketen, tükettirilen biziz.

    kadin gibi kadin olmayi hatirladigimiz zaman iç isleri – dis isleri dengelencek ve daha saglikli kusaklar çikacak...

    o nedenle hala dogurmaya devam eden;
    erkeklere saygi gösteren bazi kadinlarin yasadigi,
    bu ülke türkiye, avrupa için çok önemli...
    amerika zaten avrupa’nin bir parçasi; amerika’yi amerika yapan kim?
    yeni kitaya göç eden avrupalilar...
    o nedenle türkiye amerika için de önemli...

    ve bu topraklar, uygarliklarin besigi, tarihin yazildigi yer.

    muhtesem dogaya sahip, her mevsimin yasandigi, yeralti-yerüstü hazinesi: anadolu...

    anadolu’nun kadinlari olarak artik tüketmekten vazgeçip; dedemize, babamiza, erkek kardesimize, sevgilimize, kocamiza, oglumuza saygi duymanin zamani gelmedi mi?

    birakin onlar kursun gelecegi bizler de yardim edelim, koruyalim...

    bu gezegenin artik bir sevgi, sevkat, sicaklik, anakucagi, baris zamani gelmedi mi?

    hepimiz yüzyillar boyu bunu beklemedik mi?

    bitsin bu kavga, savaslar, güç oyunlari....
    ve dinazorlardan gelen kuslar etrafta evrenin dilini söylesin...
    kadinlar erkekler mutlu bebekler dogursun...''
  • insan olarak kadin cinsine dogru yapmak istedigim eylem.

    asagidaki yazi bunu ''bence'' anlatir.

    ''- ben de evin disinda olmak istiyorum.
    çünkü daha fazla bilgilenmek istiyorum.
    bilgi güçtür ya; ben de bileyim istiyorum. cahil kalmak çok zor.

    - ben de düsüneyim istiyorum.
    düsündügümü korkusuzca söyleyeyim istiyorum.
    düsüncelere, yaratilara, görüntülere kadin bakisi ekliyim istiyorum.
    kadin, renk, estetik, fark, cesaret demek...

    - ben de sevilmek istiyorum.
    ama erkeklerden söyle bir farkim var.
    ben bunu çok sik duymak istiyorum.
    bu da çok zor olmasa gerek...

    - güçlü, herseyi halleder görünebilirim ama
    arasira da takdir görmek istiyorum.
    güzelligimin, anneligimin, yarattiklarimin bu bir yemek bile olsa övülmesini istiyorum.
    tesekkür edilmesini istiyorum.

    - bu çok klasiktir ama evet dogru kadin çiçek ister.
    bu da zor degil.
    bir dal çiçek, bir kadini, bir ay mutlu edebilir; inanmasi zor da olsa...

    - kadin; konusmayi sever.
    konusarak kendini ifade eder.
    kafaniz karissa bile kadini dinleyin;
    belki çok konusacak size göre tabii ama mutlaka bu konusmanin içinde size söylecekleri, dikkate almaniz gerekenler vardir.
    çünkü yine ister inanin, ister inanmayin kadinin sevgileri çok güçlüdür; bundan yararlanin...

    - kadin,
    ayni anda birçok seyi düsünmek zorunda oldugu için pratik zekalidir...
    bundan da yararlanin.
    siz erkeklerin aylarca üzerinde evirip çevirip düsündügü seyleri kadinlar 1 saatte çözebilir;
    buna kizmayin...

    - kadin; güzelliktir.
    bulundugu her yeri; bu bir küçücük kulübe bile olsa ev yapmayi bilir.
    mekani, hos yasam geçirilecek bir yer haline getirebilir.
    belki çiçek, böcek, dantel, renk, o, bu, su dan sizler nefret ediyorsunuz, sadelik ariyorsunuz ama birakin bir renk koysun su kadinlar...

    - kadin dokunmasini bilir. birakin dokunsunlar size; sonra yine kaçar gidersiniz.
    dokunustur sevgiyi akitan, ileten...

    daha söylenecek çok sey var; biliyorum. ben denge yapmak istedim
    (bkz: ...#7365942)
    belki kendimi; hemcinslerimi hirpaladim ama simdi diyorum ki; dengeyi bulsak da bütün olsak...

    insan için; hep ayni duygular önemli:
    dürüstlük, saygi, sevgi, takdir, tesekkür, paylasim, üretim...
    baska elimizde ne var ki?''
  • (bkz: reverans)
    (bkz: hürmet)
    (bkz: ihtiram)
    (bkz: şapka çıkarmak)
    (bkz: vail)
hesabın var mı? giriş yap