• uktede de belirttiğimiz gibi karadeniz kıyısındaki bir gürcü şehridir. limanı vardır (gürcistan'da zaten hepi topu 3 liman var), nüfusu yaklaşık 50 bindir. iklimi aşağı yukarı bizim rize gibidir. rioni nehrinin deltasında yer alır.
    (bkz: kendi uktesini kendi dolduran suser)
  • rus uçakları tarafından bombalandığı bildirilen karadeniz limanı.
  • çirkin kıza rastlama oranının son derece az olduğu, bikinilerle sokaklarda yürüyen kadınların normal karşılandığı tatil yöresi.
  • çaya batırılmış petit beurre tadında insan.
  • (bkz: poti hoti)
  • ufak bir gurcu sehridir. kasaba gibidir hatta. limani vardir. batum'a yakin mesafededir, 1 saatte gidersin. tiflis'e nispeten daha uzaktir, oraya da 4 saatte gidersin. poti'de limanin orada yat kulubu vardir, orada yemek yenebilir, fena degil, baska da aklima birsey gelmiyor akilda yer edecek.
  • sabahtan akşama kadar içki içmek zorunda kaldığım, küçük, şirin bir liman şehri.
    liman şehirleri genelde o ülkenin uluslararası yaşama açılan bir kapısıdır. bu sebeple limanı olan şehirler genelde diğerlerinden çok daha çekicidir. poti de bu yüzden tiflis kadar kasvetli bir havası yoltur.
    kaldığımız otel’den poti limanına giderken öğle yemeği için oturduğumuz dağ evinde (bkz: haçapuri) eşliğinde 2 büyük votka içtik. saat daha 13 ama benim kafam çok güzel. hiçbir iş umurumda değil.
    limanda yaptığımız hiçbir işi hatırlamıyorum inanın. inanılmaz bir yağmur var daha fazla liman sahasında kalamadık. şirin küçük taştan yapılmış bir restorana oturduk.
    kendimi anlatmadan önce içki masası kültürlerinin çok farklı olduğunu belirtmek isterim. gürcüler sofra kurmuşsa orada mutlaka bir tamada vardır. tamada sofrayı yöneten kişidir. lafı o açar, ilk kadehi o kaldırır.bütün bunlardan anlaşılacağı gibi tamada her sofranın en görmüş geçirmiş kişisidir. eğer masada yabancı ülkeden gelen biri varsa, ilk kadeh daima onun geldiği ülkeyle gürcü ülkesi arasındaki dostluğun ilelebet payidar olması için kalkar. bunu anne-babalar, vatan, barış ve nihayet ölen dostlar ve akrabalar için kaldırılan kadehler izler. kadehlerin her kalkışında erkekler i bardağın dibini görmek zorundadır. bunu çocuklar yani gelecek nesillerin sağlığı ve mutluluğu için kalkan kadehler izler ki, en önemlisi de budur. bir gürcü’nün dediği gibi bu sofralar gürcüler için psikoterapi yerine geçer.
  • gürcistan'ın karadeniz kıyısındaki bir liman şehri. çok uyduruk bir şehir. karadeniz kıyısında liman vardır, karadeniz kıyısına dökülen rioni nehri etrafına da şehir kuruludur. şehirde gerçekten hiç bir şey yoktur.

    yolunuz olur da düşerse (düşmesin), nikoladze art cafe diye bir yer var o ana caddenin nehre yakın tarafında, orada yiyip içebilirsiniz, nispeten iyi bir yerdir (zira şehirde pek bir şey yok).

    ana meydanın etrafında kilise, hükümet binaları falan var ama pek görmeye değer değil. nehir kenarında eski ahşap bir gemi var meydana çıkan köprünün kenarında, orada da birşeyler yiyip içebilirsiniz.

    ağırlıklı sovyet dönemi uyduruk bir mimari hakimdir.

    derhal 60 km ötedeki batum'a gazlayınız.
  • 1997 de bir kaç gece kalmıştım.

    aklımda kalan tek şey ise, geceleri sadece jeneratörü olan oteller ve barlar ile bazı resmi kurumlarda elektrik olması idi.

    kent savaştan çıkmış gibi harap bir haldeydi.

    sanırım şimdilerde daha iyi bir halde.

    yazlık almayı planlayanları görüyorum. doğrusu şaşırdım. demek bayağı bir gelişmiş o zamandan bu zamana.
  • batum otogarı'ndan 7 lari ücret karşılığında yaklaşık 1,5 saat süren bir minibüs yolculuğu ile ulaşılabilen bir karadeniz şehri.bizim dağlık karadeniz şehirlerine göre çok daha düz bir alan üzerindedir ve bu şehirde hiç yokuş yoktur.batum'da pek yabancılık çekmeden gezebilirsiniz ama poti'de gezerken, gerek şehrin dizaynı, gerek binaların birbirine olan uzaklığı, gerek sokakların genişliği yabancı hissetmenize neden olabilir.liman'a yakın mahallelerde'ki eski binalarda 2008'den kalma rus saldırılarına ait mermi izleri görülebilir.şehir içi minibüs fiyatları 50 tetri*, taksi fiyatları ise gidilen mesafeye göre 3 veya 7 lari arasındadır.marketlere market demezler,magazin derler.bir mahalle magazininde 1,7 lari olan bir paket sigara, başka bir mahalle magazininde 1,6 yada 2 lari olabilir.herhangi bir magazinden 2 lari'ye aldığınız bir kutu natakhtari birayı sokakta yürürken sanki su içiyor rahatlığıyla elinizde sallaya sallaya içebilirsiniz.genellikle dükkanlarda kadınlar çalışır.sabahları pazar yerindeki dükkanlarda kahvaltı yapan esnafların, çay yerine votka içtigine tanık olursunuz.hırdavatçılar'daki inşaat ve hırdavat malzemeleri genellikle türk malıdır.meydanda'ki büyük kilise'nin olduğu yerden barların olduğu yere yürürken saat kaç olursa olsun cadde üzerinde illaki sigara, çakmak yada para isteyen sarhoşlar olur.sokakların çok geniş olması sayesinde hiç trafik sıkıntısı olmaz.istediğiniz zaman telefoncu'lara gitmeden her sokağın başında bulunan dokunmatik kontör yükleme makinelerinden kontör yükleyebilirsiniz.türkiye'deki saat 22'den sonra içki satışı yasağı gibi bir şey yoktur.magazinler kapansa'da 24 saat açık olan ekmek fırınlarında bile içki satılır, ama çeşit azdır.bu şehirde iseniz sulu yemek, pilav benzeri yiyecekleri unutun.bir restaurant yada lokanta'da meşhur haçapuri'den başka bir şey yiyemezsiniz.türk olduğunuzu anladıklarından domuz eti yada yağı bulunan yiyecekleri siz isteseniz de vermezler.bizdeki dönerin hemen hemen aynısı olan shaurma'da yiyebileceğiniz yiyecekler arasındadır.içerisinde 3 yada 4 adet masa bulunan küçük barları vardır ve içeri girdiğinizde çalan ankara havaları ile biraz olsun memleket hasreti giderebilirsiniz ve ayrıca bu barlarda magazinlere göre içki fiyatları 2,3 kat fazladır.berberler kadındır.5 lari karşılığında tıraş olabilirsiniz yada olduğunuzu zannedersiniz.çünkü bir erkeğe göre elleri çok daha hafiftir.tıraştan sonra tıraş yerine masaj yaptırmış gibi hissedersiniz.sakal tıraşını ustura yerine tek bıçaklı permatik ile yaparlar.caddelerde, sokaklarda her 100 metre'de bir üstünde bozuk para girecek kadar delik bulunan minyatür kiliseler vardır.üzerinde gürcüce birşeyler yazar.bu minyatürler sayesinde kiliselere yardım toplarlar.evlerinde tüp bittiğinde evlerine tüp gelmez.arkasında lpg tankeri olan bir kamyonet evlerin önüne gelir ve tüpü kilo işi tartı ile tartarak hemen oracıkta doldurur.bu şehirde bir kaç tane tataliza dedikleri kumarhaneler mevcuttur.at yarışı, futbol, sayısal loto benzeri oyunlar oynanır.*.slot makinelerindeki oyunları oynaması gayet zevkli ve bazen de bayağı kazandırdığı olabiliyor.büyük olan tatalizada'ki slot makinelerinin olduğu bölüm 24 saat açıktır ve burada canlı rulet'te vardır.gecenin geç saatlerinde güvenlik görevlileri burada tabanca yerine tüfekleri ile birlikte bulunurlar.polis arabaları filmlerde gördüğümüz amerikan polis arabaları'na çok benzer.polislerin tıpkı bizdeki amatör drift'çiler gibi ara sokaklarda yanlamaya çalıştıklarına şahit olabilirsiniz.türk lirasını çoğu magazinde değerinin altında, zararına bozdurabilirsiniz.ve en sonunda sarp sınır kapısından içeri girdiğinizde, oh mis kokulu memleketim dersiniz.otobüse bindiğizde memleketinize doğru yol alırken, gürcistan'dan uzaklaştığınız her santim'in sizi içten içe daha mutlu ettiğini anlarsınız.siyasi kutuplaşma, ekonomik sıkıntılar v.b sorunlar bizi başka memleketler'de umut aramaya yöneltsede buradayken anlamazsınız ama dışarıdan buraya gelince dünya'nın en güzel ülkesi imiş burası dersiniz.
hesabın var mı? giriş yap