pre-millennium tension

• en iyi tricky albümü olarak bellenmesine ramak kalmış bir albümdür..
  
  kapağı psiko-karadır hafiften; cıbıl olduğunu tahmin ettiğimiz mavi-mor bir hanım kızımız, küçük kırmızı bir dünya küresiyle oynaşmaktadır..
• tribe mirc scriptinin quit mesajlarindan biri.
• her albümünde biraz daha zor dinlenen şeyler yapan, böylece maxinquaye ile elde ettiği hayran kitlesini âdeta elinin tersiyle iten tricky'nin bu ikinci albümündeki tricky kid modern bir hip hop şarkısıdır ve onun bir rock ikonu olmaktan hiç de hoşnut olmadığını göstermektedir bizlere:
  "they used to call me tricky kid / i live the life they wish they did.
  i live the life, don't own a car / now they call me superstar."
  tricky belki de çağımızın grateful dead'idir ve bizim bundan haberimiz yoktur!
  "pre-millennium tension" sanatçının yaptığı tek ritmik ve melodik albüm olan "maxinquaye" ile kıyaslandığında daha zor, garip ve anlaşılmaz bir yapıttır, ancak daha sonra yapacağı angels with dirty faces, juxtapose gibi uçuk albümleriyle kıyaslandığında, kolay dinlenen bir albüm olarak nitelenebilir. denediği şeyler ve aldığı sonuçlar göz önüne alındığında çok önemli bir eserdir sanatçının kariyerinde. albümün christiansands ile birlikte akılda kalan bir melodiye sahip iki şarkısından biri olan ve portishead'i andıran makes me wanna die'da rap guruları eric b. and rakim'in to the listeners'ını samplelamıştır. ghetto youth ise rap'teki konuşur gibi vokal yapma tekniğine bambaşka bir açılım getirmiştir. tricky'nin bu parçada vokal yapmasını istediği sky şarkıda sadece konuşmaktadır resmen. hem de ne olduğu anlaşılamayan korkunç bir dille!
  "pre-millenium tension" hakikaten de insanın tansiyonuna direkt olarak etki eder; çok sık dinlenmemesi gerekir, moral bozar.
• 1996 da çıkan albümün parçaları
  
  1. vent
  2. christiansands
  3. tricky kid
  4. bad dreams
  5. makes me wanna die
  6. ghetto youth
  7. sex drive
  8. bad things
  9. lyrics of fury
  10.my evil is strong
  11.piano
• hepsi değil belki ama bu albümden iki üç şarkı hayatımda sonsuz bir geceye tekabül ediyor. tamamen dairesel zaman anlayışıyla anlatmaya çalışacağım belki dairesel tam olarak anlatmıyor; zamanda ileri geri gittiğim geçmişin, geleceğin ve şimdinin aynı anda birbirini etkilediği bir gece. şarkı şarkı anlatmak gerekirse:
  
  -tricky kid; tamamen tesadüf eseri yüksek miktarda uçmuş eski sevgiliyle bir odada başlıyor. sevgilim kafayı yemiş ağlayıp duruyor, duvarlara yumruk atıyor. elimden hiç bir şey gelmiyor. sinirlerim bozuluyor. evin anahtarını güç bela bulup çıkıyorum.
  -christiansands; saat gece yarısına yaklaşmakta; bir arkadaşımla buluşuyorum, bir klube gidiyoruz deli gibi içiyoruz. gecenin sonunda serdar ortaçla dans ettiğimi fark ediyorum. dışarı çıkıyoruz. çorba içme ayinini yerine getiriyoruz. bir taksiye atlıyoruz onu evine bırakıyorum sonra bornovanın tepesıne çıkıyoruz. suçlu bir çocuk gibi eve dönüyorum. kapıyı duyuyor. büyük bir şans eseri beni eve alıyor.
  -sex drive; gece ne olduğuna dair hiç bir fikrim yok.
  -makes me wanna die; gece bar çıkışı eski sevgilim arkadaşlarından biriyle öpüşüyor, yahuda isa'yı öpüyor. beş yıl sonra bomboş bir yaz gecesi ipodda bu şarkılar dönüp duruyor; kopukluklarla o geceyi tekrar tekrar yaşıyorum. tanıdık kimse yok ortalarda -çok şükür-
• tricky'nin bence en güzel albümü. müthiş bir havası vardır, bütün şarkılarda etkisini hissettiren. benim favorim bad dreams. ghetto youth'ta kullanılan aksan^* da rastafari argosuymuş.