• primitif esintiler, unsurlar taşıyan sanat akımı..
  • ilkellik.
  • sanayi ve teknoloji karşıtı olarak doğmuş, "ne varsa yabanıl hayatta, avrasya halkları olarak takriben 10.000 yıl önce terkettiğimiz hayatta var" diyen düşün, politika ve kültür dokungaçlı akım.

    üzerine sayfalarca yazı karalamaktansa şu çizimi göstermek yeğdir

    özellikle yapıbozum un şanlı ve şenlikli gelişiyle birlikte batı-merkezci uygar-ilkel ikiciliğinin artık (en azından akademik ve düşün dünyasında) pek bi' geçerliliği yoktur.

    bazı bazı ufak alt ayrımlara da gider bu düşün dünyası kendi içinde.
    (bkz: anarko-primitivizm)
    (bkz: ekolojik primitivizm)

    bu aralar en ünlü/göz önünde temsilcisi john zerzan .
    eskilerden kim kaldı sorusuna cevap olarak da henry david thoreau gelir koşaraktan.

    edit : evet, ben de yazarken primitizm diye kısa kesivermişim
  • 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkmış, bir dönem henri rousseau ile özdeşleşmiş, formalist modern bir sanat akımı.

    primitivizmin ana anlayışı, tarihsel süreç içerisinde sanatın geçirdiği evrim, gelişim ve değişimin reddedilmesi, bunun yerine, ilkel toplumların sanat yapıtlarının eş benzetimleri üzerine kurulmuştur. bunu yaparken -kaçınılmaz olarak- sahte adolisen stilizasyon, ve sahte popülist figürler çokça öne çıkar ve ayrıntıların büyütülmesi çoğu zaman bir tema olarak öne çıkar.
  • eskiye özlem yani eski derken ilkellige geri dönmek istegi, teknolojinin kolayliktan cok kölelestirdigini, teknolojiyi insan dogasini yabancilastiran bir veba olarak gören anarko-ilkelciliktir; en cok da akla ted kaczynski' yi getiren bir sanat akimi, sosyal görüs,. ideoloji vs artik ne derseniz deyin....
  • kübizm, fütürizm ve orfizmden etkilenen erken dönem soyut sanat türü. akım, 1910- 1920 yıllarında rus avangard sanat hareketi olarak ortaya çıkmıştır.
  • diğer adıyla ilkecilik. “modern” olarak nitelendirdiğimiz pek çok sanatçının modernleşmenin getirdiği değişimlere karşı oluşunun dışavurumudur. ilkel toplum sanatına ilgi vardır.
  • primitivizm özü itibariyle, insanların tarım devrimi'ni (neolitik devrim) gerçekleştirdikten sonraki bilişsel ve fiziki dönüşümünün lineer evrimine aynı zamanda daha kötü bir yaşamında eşlik ettiği, özellikle teknolojik gelişimin türümüzü yozlaştırdığı ve her insani etkinliğin değerini aşındırdığını, bizim için iyi olanın avcı-toplayıcı tarzında bir yaşam olduğunu savunan, 'ilkelcilik' olarak çevirilen fikir.

    bir anarşist kadar yalnız, bir gogol kadar düşünceli fikir akımı.
  • ilkelcilik olarak türkçeleşen primitivizm akımı, sanat tarihinde modernliğin getirdiği teknik ve dinamikleri geride bırakan bir karşı tavır olarak tanımlanır.

    “sadece hoşluğun olduğu bir hayatı bilirler. onlar için yaşamak, şarkı söylemek ve aşktan ibaret” diye bahseden bir yazının peşinden yola düşen fransız sanatçı paul gauguin bu akımın öncüsü olacak ve sanat tarihini değiştirecek yolculuğuna başlar. “bu benim kişiliğimin temeli. bozulmuş medeniyetin karşısına yabaniliğe dayanan daha doğal bir şeyle çıkıyorum.” der. ilkellik güdüsünü ortaya çıkarmak için yüzlerce kilometre yol kat eder. altın ve toprak renkleri, pastel maviler ve yeşiller kullanarak oluşturduğu ‘ilkel’ temalar aracılığıyla primitivizm’in temelini atar. tahiti’den bin 200 kilometre uzağa yerleşir ve burada ‘haz evi’ adını verdiği ahşap kulübede yaşamaya başlar. 18 yaşından küçük onlarca yerli kızla birlikte olur. önemli bir kısmı resimlerinde hâlâ hayat bulsa da, sonları, onlara bulaştırdığı frengiyle gelir. sanatçının ‘yaşam tarzı’ çok eleştirilir ancak modern sanatın önde gelen isimlerinden sayılmasına engel olmamıştır.
hesabın var mı? giriş yap