• kaş'ta bu sene açılan, msa (mutfak sanatları akademisi) mezunu üç arkadaşın beraber işlettiği sıcakkanlı bir restaurant.
    etleri vakumlu poşetlere koyup, 2-3 gün boyunca düşük sıcaklıkta suyun içinde bekletmek suretiyle lezzeti hapsederek pamuk kıvamında etler servis ediyorlar.
    menüde yer alan ürünlerin dışında, melih'in deneysel çalışmalarından birine denk gelirseniz kaçırmayın. ben "oğlak incik" yedim. sert olması ile bilinen oğlak eti ruhunu teslim etmiş bir şekilde geldi masaya, harikaydı..
    ayrıca, menüde gördükten sonra verdiğim "patlıcanlı tatlı mı olur len!" tepkisini bana tatlı tatlı yediren "patlıcanlı krem brulee"sini şiddetle tavsiye ediyorum..
    hemen yiyip kalkmayın, oturun iki dakka muhabbet edip yemeklerin ve kaş akşamlarının tadını çıkarın diye servis konusunda acele etmiyorlar.. zaten bir yörük atasözü'nde de bahsedildiği gibi..
    acelen varsa ne işin var kaş'ta..
  • kaş'ta balık-meze-rakı takıntısının dışına çıkmak istenince tercih edilebilecek oldukça özgün restoran. giriş dekorasyonu biz hipsterlık uşağı nesli cezbedecek şekilde tasarlanmış. burger'in eti üzerine emek harcandığını belli eden bir kıvama sahip. ancak en nihayetinde "hamburger" işte. 25 tl falan ne bileyim uçuk şeyler bunlar. sanırım mekanın en hoşuma giden tarafı sahibi olan 3 adamın bahçede oturup sonsuz geyikler çevirmesi oldu. (bkz: it's always sunny in philadelphia) tadı verdiler.
  • burada patlıcanlı creme brulee yapıyorlar. ama çok iyi yapıyorlar. öyle böyle değil. zaten üstünde şeker yakılan creme bruleenin içinde bir de köz tadı gelince ütopik bir şey oluyor. sahibi olan genç arkadaşlar da samimiyetleriyle sizi hemen müdavimmişsiniz gibi hissettiriyorlar. kaş ile ilgili doğal güzellikleri dışında aklımda yer edinen ender yerlerden.
  • kaş'taki en başarılı ve özgün tatları üreten mekanlardan biriydi. 2019 yazı kaş ziyaretimde kapandığını görünce moral motivasyon kalmadı. kaş'a gelene kadar yol boyu ciğer mus ve patlıcanlı creme bruleenin hayalini kurmuştum oysaki.
hesabın var mı? giriş yap