• baden baden'de doğmuş zyklon b kullanıcısı. 15 yaşında gönüllü olarak birinci dünya savaşı'na katılmış ve ülkemize gelmişti. 1933'te sslere katılıp, bir yıllık staj süresinden sonra 1934 yılında üye olmuştu. önce dachau toplama kampı'na gönderildi. pek parlak kariyeri sonunda onu 1940'ta auschwitz'e getirdi. 1 aralık 1943'e kadar kampın yöneticisi oldu. sonradan arthur liebehenschel yerine getirildi. heinrich himler'in "ricası" ile 8 mayıs 1944'te tekrar kampın başına getirildi...
    " (...)nach dem willen des reichsführer ss wurde auschwitz die größte menschen-vernichtungs-anlage aller zeiten. ... ob diese massenvernichtung der juden notwendig war oder nicht, darüber konnte ich mir kein urteil erlauben, soweit konnte ich nicht sehen. wenn der führer selbst die endlösung der judenfrage befohlen hatte, gab es für einen alten nationalsozialisten keine überlegungen, noch weniger für einen ss-führer. (...)"
    1946 yılında tutuklandı, ertesi yılda asıldı, malum yerde...
  • yine bir cok ss ve wehrmacht rutbelisi gibi o da gorevini birinci dunya sava$i sirasinda turkiye'de yapmi$tir. o zamanlar orduya girdiginde 15 ya$indaydi.

    sava$ta eisernes kreuz 1 ve 2'nin yani sira bir de turk madalyasi kazanmi$tir ki bu turk madalyasini 3. reich zamaninda taktigi bir fotografi bile mevcuttur.
    http://img472.imageshack.us/…mg472/1378/hoss0mj.jpg
  • auschwitz'i yönetmekle sorumluyken, gündüz görevini yerine getirir akşamları da sevgi dolu bir aile babası olarak kampın hemen dibinde yaşayan karısı ve çocuklarının yanına giderek mutlu aile yaşantısına devam edermiş. bu da genel bir nazi alışkanlığı herhalde.

    hannah arendt'in kulakları çınlasın, yine bir banality of evil vakası, zaten kendisi görevini eichmann'la yakın temas içinde çalışarak yerine getiriyordu. (bkz: adolf eichmann/#14816180)

    nüremberg tutanaklarındaki tanıklığına bakılırsa, kendisi sanki son derece kibar bir şekilde auschwitz adında bir makineden bahsediyor gibi görünmekte, o kadar detaylı, planlı ve mesafeli. oysa ifadesinde bir yer var, içine bulaştığı şeyi nasıl kanıksadığını gösteriyor. kendisine auschwitz'e getirilenlerin başlarına ne geleceğini anlayıp anlamadığı soruluyor. höss de, onları başka şeyler olacağına inandırmak için her yere sahte tabelalar koyulduğunu, resmen bir tiyatro sahnelendiğini anlatıyor ama sonra ekliyor: tabi, fırınlardan yayılan koku o kadar belirgin olurdu ki, bir çoğu anlardı, sadece inanmak istemezdi.

    belirttiği tek pişmanlık, infazından dört gün önce yazdığı bir mektupta. tabi o da kaçabilen en az yetmiş seksen bin ss'den biri olsa pişmanlık duyar mıydı, orası ayrı.
  • bir diğer nazi için;
    (bkz: rudolf hess)
  • bbcnin hazırladığı "auschwitz : the nazis and the final solution" isimli belgeselde yaptıklarına yer verilen, auschwitz toplama kampının idaresiyle görevlendirilmiş ss subayı.
  • anilarinda tek gercek pismanliginin sürekli "görev" yerinde olmasi gerektigine inanmis olmasindan mütevellit auschwitz ana kampinin dibinde yasayan karisina ve 5 cocuguna az zaman ayirmis olmasini ifade eden auschwitz toplama ve (bkz: auschwitz-birkenau) ölüm kamplarinin ss komutanidir. 1. dünya savasinda almanyanin yenilgisinin nedeni olarak yahudileri görmesinden ötürü katlettigi yahudiler icin gercek manada bir pismanlik hicbir zaman göstermemistir. mahkemeler sirasinda onu etkileyen tek olayin auschwitz daha ölüm fabrikasi olmadan önce "annelerinin yanindan alinirken aglayan cocuklarin bir bahar ayinda rengarenk acmis meyve agaclarinin arasindan sürüklenerek yanyana bulunan beyaz ve kirmizi kulübelerde gazlanmalarini ifade etmistir. eger bir cehennem var ise kendisini oranin vip konugudur.
  • idamından önce eşine yazdığı mektupta "it will be best for my name to die with me” diyerek eşinden kızlık soyadına dönmesini istemiş ve onu yakalatan yüzüğünü de geri göndermiştir.
  • (bkz: auschwitz-birkenau) kampını kuran ve bir yıllık ara haricinde yöneten ss subayıdır. yönettiği kamp ikinci dünya savaşının en büyük ölüm kampıdır ve buraya getirilen 1.300.000 mahkumun, 1.100.000'i krematoryumlarda (bkz: zyklon b) ile öldürülmüştür. savaştan sonra deniz astsubayı olarak kimliğini gizleyerek kaçmaya çalışsa da karısının ihbarıyla ingiliz birliklerince yakalanmıştır. sorgulamalar sırasında oldukça sakin ve normal göründüğü ve ifadelerinin çoğunun doğru olduğunun düşünüldüğü bildirilmekte. ayrıca asılmak üzere götürülürken de sakin olduğu ve ölmeden önce tek bir kelime etmediği bilinmektedir.

    son olarak ölümünden sonra kurtulan bir mahkum "milyonlarca insanın hayatına karşılık tek bir hayat çok az değil mi?" demiştir.
  • tüm üniformalı fotoğraflarında osmanlı harp madalyası yer almaktadır.
hesabın var mı? giriş yap