*

  • herbert simon'ın "kısıtlı ussallık"ı gerekçelendirmek üzere icat ettiği "satisficing" kavramının kanımca önerilen en güzel türkçe karşılığı. yanlış anımsamıyorsam fikret görün hocamız bu sözcüğü önerirken "geçimlik" sözcüğünden esinlenmiş, her neyse. kavramı takdim edelim:

    simon'un iki önermesi şu şekilde özetlenebilir:

    1- insan beyni, yapısı itibariyle kısıtlı bir muhasebe yetisine sahiptir.
    2- insanın içinde bulunduğu toplumsal çevre "belirsiz"dir.

    bu yüzdendir ki insanlar kendileri için "en yüksek getirisi olan" tercihin ne olduğunu/olacağını hiçbir zaman bilemezler. bunun yerine kendileri için "en uygun" tercihte karar kılacak şekilde yetinmelik davranırlar (satisficing).

    fakat buradaki sorun şu:
    simon amca neoklasik iktisatın maksimizasyon hipotezine karşı çıkayım derken madalyonun öbür yüzünü önermiş oluyor. bu durumda neoklasik iktisatın fiyakası bozulmuyor çünkü bu sefer iktisadi oyuncular karlarını maksimize etmektense maliyetlerini minimize etmiş oluyor. zaten bu sayededir ki neoklasik iktisat da simon'un bu "kısıtlı ussallık" kavramını içselleştirmekte zorlanmamıştır. bunu bir adım ileri götüren ve anaakım iktisata gerçek anlamda karşı durabilen şahıs ise geoffrey hodgson. o da şöyle söylüyor: evet, muhasebe yetimiz kısıtlı ve dünya belirsiz. ama dahası, bu bile gerçeği yansıtmıyor çünkü insanların eylemlerini değerlendirdikleri "bilişsel düzeyler" farklıdır. yani iktisadi oyuncular her tercihlerini kısıtlı ve fakat olanaklı hesap kitapla belirlemezler. hatta çoğu eylemlerini belirleyen aslî unsur bu insanların alışkanlıkları, rutinleri, hülasa, kurumsal çevreleridir. öyle ki kimi eylemleri refleksif dahi olabilir!

    bunu da ileri götürmek mümkün ama bunun yeri burası değil.
hesabın var mı? giriş yap