• ses mühendisleriyle çalışır bu arkadaşlar enstruman bilgisinden ziyade ses düzeniyle ilgili teknolojiyi bilmeleri gerekir ..
    "mikrofona ses", "basın sesini kıs", "basın sesini aç" işlerini bu arkadaşlar yapar...ses düzeninin tamamından ses mühendisleriyle birlikte sorumludurlar..
  • türkiye'de tonmaysterle aynı şey olduğu sanılan şey.
  • (bkz: asli demirer)
  • (bkz: alp turac)
  • ses teknisyenliği gibi zor bir mesleğin erbabıdır. ahanda böyle
  • 70 li yılların yeşilçamında 2 tane olan kimsedir.

    (bkz: yorgo ilyadis)
    (bkz: erkan esenboğa)
  • sesçi, sound guy, teknik ... ayrıca
    türkiye'de ses mühendislerinin de sahip olduğu ünvan. (bkz: ses mühendisi) (ama bak teknisyenlerin hepsi mühendistir demiyorum)

    ülkemizde 3458 sayılı kanun gereği mühendislik fakültelerinde eğitim verilmeyen bir meslek mühendislik olarak sayılmadığından resmi olarak ses mühendisliği adı altında bir meslek bulunmamakta.

    yurt dışında özellikle ingiltere, abd ve avusturalya'da çokça özel eğitim kurumu ve üniversiteler tarafından ses mühendisliği eğitimi verilmekte ve bu eğitimi başarıyla tamamlayan öğrenciler ses mühendisi ünvanını almaktalar.

    bu işin eğitimini veren uluslararası kurumlardan birisi saedir. açılımı school of audio engineering olan bu kurumun istanbul'da galata kulesinin hemen aşağısında da bir şubesi bulunmakta. buradan alacağınız 1 yıl tam zamanlı ya da 2 yıl yarı zamanlı eğitime bir yıl da yurt dışındaki sae'lerden alacağınız eğitimi eklerseniz ingiltere middlesex university'den ses mühendisliği diplomasını alabiliyorsunuz. ne var ki yök'e yapacağınız başvuru ile türkiye'de tanımlanacak ünvanınız yine ses mühendisi olmayacaktır.

    yine istanbul'da ses prodüksiyonu eğitimi veren bir diğer kurum galatasaray itm'dir. bu okulun kurucusu teknik konularda çok başarılı olduğunu düşündüğüm suden pamir'dir. eğitim süresi yanılmıyorsam sae'deki gibi 1 yıl tam ya da 2 yıl yarı zamanlı olmalı ama bu konuda net bilgim yok.

    eğitim ücretlerine gelecek olursak sae 20 bin, galatasaray 10 bin civarıydı en son hatırladığım. ama bu konuda da en doğru bilgiyi kurumların kendilerinden kolaylıkla alabilirsiniz.

    bir de miam var.

    ses teknisyeni ne yapar?

    ses prodüksiyonunun alanı çok geniş olduğu için yapılan iş yönelinen sektöre göre değişiklik göstermektedir.

    türkiye'de bu mesleğe ilgi duyan gençler genellikle müzik stüdyolarında çalışan sesçilere özenirler.

    stüdyo teknisyeni ne iş yapar?

    müzik stüdyolarında kayıt teknisyeni olarak çalışıp müzisyenlerin kayıtlarını alabilirler. kayıt esnasında mikrofon pozisyonundan, müzisyenin red bull'unu getirmeye kadar pek çok işi yapabilirler. ses masasının başına geçip kayıt esnasında gelen sinyalleri yönetebilirler.

    mixing sürecinde görev alabilirler. mix dediğimiz olay başlı başına çok karmaşık bir alan olduğu için detayına girmiyorum.

    mastering sürecinde görev alabilir ancak mastering özel ekipmanlarla ve tecrübeli kulaklarla yapılır. 'sae'yi bitirdim, mastering yapıyorum' kafaları biraz sakıncalı.

    yine stüdyoda yapılan bir diğer sesçi uğraşı, post production denilen; video, film gibi görüntü işlerinde ses düzenlemelerini yapmaktır. aslında post production olayı boom denilen mikrofonla anlık ses kaydedilmesi ile başlar ancak görüntünün üzerine stüdyo'da yapılan seslendirme, müziklendirme gibi süreçler de post production adı altında geçer.

    ayrıca tv reji odalarında ses masalarını yöneten sesçiler vardır. bu arkadaşların işleri genellikle sektördeki rahat işlerden birisi olarak görülür ancak tv'nin çok stresli bir iş olduğu unutulmamalıdır. keserler adamı keserler.

    stüdyodan çıkacak olursak canlı organizasyon sesçiliği vardır. bu alanın en popüler işi konser sesçiliğidir.

    konserlerde foh ve monitör denilen masalar vardır. foh teknisyeni konser alanında seyircinin duyduğu sesi, monitör teknisyeni sahnede müzisyenin çalarken duyduğu sesi yönetir. görüntü kayıtlarında kimi zamanlar foh'tan ses alınırken işin büyüklüğüne göre görüntü için ayrı bir ses masası da bulunabilir.

    madonna, rihanna, metallica, maiden, u2 gibi ismi duyulacak kadar büyük sanatçıların genelde kendi sistemleri vardır. turneye çıktıklarında tırlarla ekipmanlarını gidecekleri yerlere taşırlar. teknik ekipleriyle birlikte gittikleri şehirlerde bu sistemleri kurarlar.

    bir de kiralama ses sistemleri vardır. türkiye'de konserlerde gördüğünüz sahneler kiralama şirketleri bir diğer adıyla teknik prodüksiyon şirketlerine aittir. (türkiye'de bu işi yapan şirketlerden bazıları: staras, altın çizme, park production, adore backline)

    kiralama şirketleri için süreç şu şekilde işler (sadece ses sistemleri için olanı yazıyorum):

    organizasyon şirketi, kiralama şirketiyle bağlantı kurup işin detaylarını paylaşır. kiralama şirketi organizasyon için fiyat teklifi yapar ve organizasyon şirketi kabul eder (ya da etmez).

    sanatçının sesçisinden (eğer anlaşmalı teknikeri yoksa doğrudan kendisinden veya menajerinden) teknik rider alır. rider'da sanatçının konser esnasında kullanacağı teknik ekipman ve konser alanı için istediği teknik altyapı yer alır.

    kiralama şirketi malzemeleri konser günü ya da konserden önceki gün (iş çok büyükse bu süre haftaları bulabilir) konser alanına gider. kiralama şirketinin kendi teknik ekibi vardır. sıfırdan konserin ses sistemini kurar.

    konserden önce, prova zamanı sahne hazır olur ve sanatçıya bırakılır. müzisyenler enstrümanlarını kurarlar ve sound check yapılır. (sound check esnasında da kiralama şirketinden teknisyenler sahnede hazır bulunurlar ve müzisyenlerin isteklerini yerine getirirler.

    konser bitimine kadar bu durum devam eder. teknisyenler sahnededir ve gerekli anlarda teknik ekipmanın kontrolünü yaparlar. bu sırada sanatçının kendi sesçisi de ses masasını yönetir. sanatçının kendi stage managerı vs. varsa sahnede kiralama şirketinin teknisyenlerinin yerine bu kişiler bulunurlar.

    konser biter. müzisyenler enstrümanlarını toplarlar. foh ve monitörle ilgilenen sesçilerin işi biter. konuklar alanı terk edince kiralama şirketinin teknik ekibi sahneyi söküp malzemeleri şirketin deposuna götürürler. bu kişiler aylık maaş sistemiyle çalışırlar. ek ücretler (prim) şirketten şirkete değişkenlik gösterir.

    canlı müzik prodüksiyonu için konuşacak olursak, ülkemizde bu mesleğin eğitimini almak bugün bile epey sıkıntılı olduğu için kendilerine ses mühendisi hatta tonmaister diyen sesçiler çoğunlukla bu kiralama şirketlerinde çalışmışlardır. bir diğer deyimle alaylı sesçilerin çoğunluğu kiralama şirketlerinde çekirdekten yetişmişlerdir. çünkü bu şirketlerde çalışan teknisyenler sıfırdan sahneyi kurarak işin inciğini cıncığını uygulayarak öğrenirler. karşılarındaki hoparlörü, amfikilatörü, kabloları defalarca açıp onardıkları için en küçük problemin sebebini çok iyi bilirler. yalnız burada bir sıkıntı var ki bu kişiler tüm bildiklerini pratikle öğrendikleri için işin matematik kısmına biraz uzaktırlar.
  • zinhar çocuk sesi çıkaramayacak olan, katil palyaçoyu seslendirmek üzere stüdyoya girecek olan kişiye "abi sana çocuğu yazmışlar yaa yapabilecek misin?" diyerek yüreklerine indiren meslek erbabı. **
hesabın var mı? giriş yap