• babası imparator ikinci andronikos tarafından yalnızca beş yaşındayken dönemin sırbistan kralı ii. stefan uroş ile evlendirilmek suretiyle 1299 senesinde belgrad'a gönderilen doğu roma prensesi.

    babasının bu anlaşmayı yapmak zorunda kalmasının sebebi, mihail viii paleologos'un son senelerinde başlayan sırp akınlarının bilhassa 1280'lerin sonu itibariyle tamamen önlenemez bir hal alması ve sırasıyla üsküp, prilep, ohrid, bansko ve hatta kavala'nın sırp ellerine düşmesidir. venedikliler ile girişilen deniz savaşları sonucunda elde ne doğru dürüst bir ordu ne bir donanma kalınca da sırplar ile barış imza edilmek zorunda kalınmış ve simonida da daha çocuk yaşında gelin edilmiştir.

    konstantinopolis halkı arasında zaten zerre popüler olmayan ikinci andronikos, bu kararıyla birlikte adeta metropolün halkını çileden çıkarmış, birkaç sene sonra anadolu'da müslüman türkler'e kaybedilen toprakların geri alınması için katolik ve latin orijinli katalan kumpanyası'nı imparatorluğa davet etmesiyle de kelimenin tam manasıyla bir nefret figürü halini almıştır.

    belgrad'ın yolunu tutan simonida'nın ise çilesi bitmek bilmemiştir. 7 ya da 8 yaşında "kocası" tarafından cinsel ilişkiye zorlanan ve muhtemelen bu sebeple de uterus yaralanması geçirmek suretiyle ölümden dönen ve çocuk sahibi olabilme şansı kalmayan prenses, genç yaşta kendisini hem sanata hem de dine vermeyi seçmiştir. güzelliği dillere destan olan prensesin, muhtemelen 18-19 yaşlarındaki halini ve yüzündeki ürkekliği ve kısmen de çaresizliği yansıtan bir freski priştine yakınlarındaki gracanica manastırı'nda halen görülebilmektedir. söz konusu manastır, kocası ii. stefan uroş tarafından inşa ettirilmiş olup 1321 senesinde tamamlanmıştır.

    1317 senesinde annesi ireni'yi, 1321 senesinde de kocası ii. stefan uroş'u kaybeden simonida, daha fazla belgrad'da kalmayarak konstantinopolis'e dönmüş ve 1347 senesinde hayatını kaybedene dek başkent içerisindeki muhtelif manastırlarda rahibelik yapmıştır. hayatı en başından talihsizliklerle dolu bir kadın olsa da bilhassa sırbistan'da halen çok büyük saygı gören simonida, sırbistan'ın bizans-ortodoks kültürünü tamamen benimsemesine de ön ayak olmayı başarmıştır. bu etki o kadar büyük olagelmiştir ki ki kocası ve sırp kralı ii. stefan uroş, bir süre sonra kendisine aftokrator** olarak hitap edilmesini istemeye başlamıştır.

    inanılması güç olsa da kendisinin ismi bir de göktaşına verilmiştir*.
hesabın var mı? giriş yap