• esas olaraksa marcel proust'un bir romanı
  • proust abin kitabinin dogru ismi "sodom ve gomorra kayıp zamanın izinde"
  • kayıp zamanın izinde külliyatının ortasındaki kitap olsa bile okumaya bundan başlanması faydalı olan marcel proust kitabı
  • orijinal adı sodome et gomorrhe olan ,yapı kredi yayınlarından ilk baskısı 1997 de çıkan ,roza hakmen tarafından fransızcadan çevrilen, marcel proust'un bol virgüllü ağdalı cümleler içeren arada bir gerçekten güzel gözlemlerin güzel cümlelerle anlatıldığı sıkıcı kitabı
  • kitapta bir bölüm var,otel de babaannesini hatırlıyor,eski anılarını anlatıyor,insanın canını acıtan bir bölüm temelli ayrılmak hakkında..devamı böyle olursa sanırım asla bitiremeyeceğim, adam ikimiz için çok da uzun sayılamayacak bir ebediyet demiş..
  • eşcinsellerin hakkındaki yorumlarını merak ettiğim marcel proust romanıdır.
  • (bkz: jean giraudoux) nun aynı adlı piyesi.
    yirminci yüzyıl (les années folles dönemleri) bozulmuş fransasını eleştirmek ve maiyetinde bir çözüm yolu sunmak için yazmıştır.
  • "bütün kadınların namuslu olmadığına dertlenmek, yani bunun farkına varmak için aşık olmak gerekir; dünyada namuslu kadınların da olmasını dilemek, yani buna inanmak için de keza aşık olmak gerekir. ıstırabın peşinden koşmak ve hemen ardından da ıstıraptan kurtulmaya çalışmak insani bir davranıştır." marcel proust - sodom ve gomorra (kayıp zamanın izinde s.1785)

    "şüphesiz, bir insanın güzelliği, aşka "hayır, bu gece serbest değilim" türünden bir cümle kadar sık sebebiyet vermez." (s.1750)

    "bir çocuklarını kaybetmiş olan çiftlerin, üstelik de ölümün olduğu odada, kısa bir süre sonra birbirlerine sarılarak kaybettikleri çocuğa bir kardeş yaptıkları vaki değil midir?" (s.1736)

    "... çünkü ölüler sadece bizim içimizde var olduklarından, onlara indirdiğimiz darbeleri hatırlamakta inat ettiğimizde, hiç ara vermeden kendi kendimizi hırpalamış oluruz*." (s.1712)

    "çünkü en somut yorgunluğun bile, özellikle sinirli insanlarda, bir bölümü dikkate bağlıdır ve sadece hafıza tarafından sürdürülür. yorgunluktan korktuğumuz an birdenbire bitkin düşeriz; yorgunluğu atmak için, unutmak yeterlidir." (s.1657)

    "sevgi bittikten sonra bile, sevmiş olmak tamamen anlamsız değildir, çünkü daima başkalarının anlayamadığı nedenlerle sevilir." (s.1655)

    "eşcinsel, türünün evrendeki tek örneği* sanır kendini; neden sonra -yine abartarak- tek olan istisnanın normal erkek olduğunu düşünür." (s.1616)

    " ... sevilmek, beğenilmek amacıyla, ama inanılsın diye değil; bu kibarlığın uydurma olduğunun kavranmasına terbiye, gerçek zannedilmesine de görgüsüzlük adını verirlerdi." (s.1614)

    "ne var ki, geleceği* bazen farkına varmadan içimizde taşırız, yalan zannettiğimiz sözlerimiz, yakın gelecekteki bir gerçekliği* tasvir eder." (s.1591)

    "(burada döllenme kelimesini manevi anlamda yorumlamak gerekir, çünkü fiziksel anlamda erkekle erkeğin birleşmesi kısırdır, ne var ki, bir insanın, tadabileceği tek zevki bulabilmesi ve "bu yeryüzünde her varlığın", birisine "müziğini, ateşini ya da kokusunu" verebilmesi, önemsiz değildir.)" (s.1579)

    (bkz: söz ölüm götürmez)
  • kitabını okumadım ama başlığı görünce günümüz türkiye'si geldi aklıma.
hesabın var mı? giriş yap