the back room
-
indie-rocksahnesinin her geçen gün yeni bir sürü grup ve albümle dolup taştığı ve hatta aşındığı son yıllarda özellikle: joy division ,gang of four , wireve
echo & the bunnymen gibi grupların başını çektiği post-punk akımının tekrardan bir canlanışına şahit olmuştuk beraberce. örnek olarak interpol’e ait 2001 çıkışlı
“turn on the bright lights”, franz ferdinand’ın kendisi ile aynı adı taşıyan albümü ve son olarak da bloc party’nin “silent alarm”ı gitar müziğinin kıdemli tarafı için iyi şeyler çıkarmıştı ortaya. bu sahnede şimdi önümüzde 2002 yılında birmingham’dan 4 kişilik bir kadro ile yola çıkmış olan editors var... kitchenwareetiketi ile yayınladıkları debut albümleri “the back room” ile neo post-punk içerisinde daha ilk albümden sağlam bir yere sahip olabilme idealleri peşinde hızlı adımlarla koştuklarını gösteren ingiliz grup, debut albümünü ingiltere müzik listelerinde ilk beşe sokarak bunu kanıtlamıştı. albümden çıkan “münich”, “blood” ve “bullets” gibi singlelar adada başarıya koşarken, müzik endüstrisinin artık kemikleşmiş ritüellerinden biri olan başka gruplara benzetilme ve özdeşleştirme gibi durumlarla karşılaştılar doğal olarak. interpol benzetmeleri etrafta fazlaca konuşuldu bu bağlamda... ama şahsen editors’ı ve debut albümleri
“the back room”u bu ritüelden ayıran şeyin müziklerinde fazlası ile olduğunu düşünmekteyim... parçalardaki karanlık ve melankolik hava, enerjik gitar riffleri ve hızından çoğu zaman bir şey kaybetmeyen davul partisyonları ile “fingers in the factories” gibi bir parçayla edinilmeyi ve dinlenilmeyi hak eden bir grafik çiziyor. -
album su an icinde 5 tane de bonus sarki konulmus halde satilmaktadir adada.
let your good heart lead you home
you are fading
crawl down the wall
colours
forest fire
ki bunlardan lyghlyh'nin neden albume cerez olsun, bonus olsun diye konuldugunu anlamak benim acimdan gayet guc oldu. kanimca albumun onune rahatlikla gecebilecek guzellikte bir sarkidir. ama genel olarak bu 5 sarki da albumun cizgisinin biraz disinda. grup cizgiyi bozmamak istemis ve bunlari daha arka plana koymus. lyghlyh biraz post rock vari bir sarki, baygin vokali ve explosions in the sky vari davul vuruslariyla biraz tarz disi olmus. sonucta kesinlikle the back room albumunu begendiyseniz, bu sarkilari atlamayin derim ben. -
oldukça başarılı bir debü albümü. interpolve bloc party sevenlerin gözden kaçırmaması gerekir.
lights, munich ve bullets'ın yanı sıra fall ve all sparks albümün gizli hitleri. zaman tanımak lazım kendilerine. -
2005'ten beri keyifle dinlediğim albüm. özellikle bu kış bu albümü dinlemediğim bir gün hatırlamıyorum. 10 mart 2009 depresif istanbul'da da bana eşlik edecek daha iyi bir albüm yoktu. bence ikibinli yılların en iyi 5 albümü arasına girecektir.
şahsi favori şarkılarım;
1. all sparks
2. munich
3. lights
4. blood
5. fall
6. fingers in the factories
helal olsun brummielere. -
gitar efektlerinin ve synthlerin ikinci albüme göre daha az ve yerinde kullanılmış olması albümün daha rahat dinlenmesini sağlayan bir etmen. ayrıca fall, open your arms gibi şarkıların an end has a start'taki muadillerinden daha içten olduğunu düşündüğümden diyebilirim ki, editors'ın halen daha iyisini yapamadığı albümdür.
-
bu albüm çıkalı 10 yıl oldu ve bu albümün havasını başka hiçbir albüm yakalayamadı.
-
debut albüm nedir, nasıl yapılır sorusunun cevabı bu albüm. çok iyi, dönemini harika yansıtmış bir kayıt. sanıyorum ki birmingham'lı olunca, müzik yapma istidadı da direkt olarak genlerden geliyor.
2000'li yılların ilk yarısı, ada'dan çıkan müzisyenler için harika bir ortammış diye düşünüyorum. zira amerikalı interpol’un turn on the bright lights'ı çıkartmasının ardından, franz ferdinand self-titled albümü, -çok dinlemesem de- bloc party silent alarm'ı, 2002-2005 arasında çıkardı. ilginçtir, bence bu saydığım grupların hiçbiri de debut albümlerinin seviyesine bir daha ulaşamadı.
buna editors da dahil. editors'dan öte interpol da. -
yıllar yılı dinlemelerimden sonra kararımı vermiş bulunuyorum:
the back room > turn on the bright lights
belki interpol bir kademe (ama çok küçük bir kademe) editors'dan daha iyi bur grup olabilir. ama debut albümler konuşulacaksa the back room alır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap