three of a perfect pair

• kahve ve sigara^* eşliğinde dinlenmesi gereken bir king crimson düş'ü.
  
  she is susceptible
  he is impossible
  they have their cross to share
  three of a perfect pair...
  
  he has his contradicting views
  she has her cyclothymic moods
  they make a study in despair
  three of a perfect pair...
  
  one
  one too many
  schizophrenic tendencies
  keeps it complicated
  keeps it agggravated
  and full of this hopelessness
  what a perfect mess...
• kafa yapan, adamı gecmis guzel gunlere goturen king crimson anısı..btbam'da adamın orjinali kadar adamın amına kor yani..
• grubun 70lerdeki karakteristik deneysel ozelliklerini biraz daha azaltıp eskiye nazaran daha elle tutulur sarkılar yapmaya basladıgı album..
• bu dünyadan değildir.
• hem albüme adını veren şarkıda hem de albümün genelinde, adrian belew'in o kendine has (benim arıza olarak nitelendirdiğim) yorumunu hissedebileceğiniz king crimson şaheserlerinden biri. kendisinden önce çıkan discipline ve beat albümleriyle de bayağı benzeşir.
  king crimson'ın 80'ler döneminin başarılı albümlerindendir bence.
  
  şarkı içinse aklıma ilk gelen şey en sevdiğim king crimson şarkısı olduğudur. bunun dışında parmak egzersizi gibi rifflere sahiptir (çalması kolay gözükse de bayağı zordur.). aslında tipik bir adrian belew şarkısıdır ve 80'ler dönemi king crimson üslubunun en güzel örneklerinden biridir. bu şarkıdaki yaklaşımın bir benzeri discipline albümünde frame by frame'de görülebilir. bir başka örnek de adrian belew'in solo albümlerinden side two'da yer alan face to face olabilir.
  iki gitara yayılmış akıcı melodisi, arıza gitar solosu ve şarkının sonunu destekleyen reverse gitar melodileriyle, gerçekten şahane bir şarkıdır.
  
  ps: between the buried and me yorumu da en az orijinali kadar güzeldir bu arada.
• sarkinin sozleri dunya uzerinde yasanan kadin/erkek iliskilerinin zannimca %75 civarini ozetlemek icin yeterlidir. yerine gore he ve she'lerin yerini degistirince bu oran gayet mantikli bir tahmin olabilir.
  
  ayrica adrian belew'in psikopat attigi solo bir performansi icin http://www.youtube.com/watch?v=gan1keog9e8.
• içinde yoğun derecede chapman stick kullanılan enfes leziz king crimson şarkısı\albümü.
• robert fripp'in konuk müzisyen olarak yer aldığı king crimson albümü. şaka bi yana, adrian belew, tony levin ve bill bruford mükemmel taşımış bu albümü. hani bir king crimson albümü ne kadar oturaklı olabilir, bu kadar olabilir. tertemiz, kastatı albüm. emprovizasyona bağladıkları nuages, industry, dig me gibi şarkılar bile açık vermiyor. 70'lerde de böyle şarkılar yaptılar, ama hiçbiri hem doğaçlama ürünü olup hem de bu kadar derli toplu durmamıştı.
  
  hele bir de larks' tongues in aspic part iii var ki, ilk iki partına bile değişmem. teşekkürler tony levin, teşekkürler adrian belew. ve bill bruford. adamın ismi zaten imza niteliğinde. bill bruford. bill, bruford.
• bazı görüşlere göre bu ilişkideki üçüncü crossla değinilen tanrıdır. evlilikler tanrının huzurunda yapılır ve evliliği tanrı, kadın ve erkek oluşturur. bu bağın aslında hiçbir şeye yaramadığını anlatırken aslında sarkastik bir tavır sergilenmektedir.
  
  bazılarına göreyse bu üçüncü kişi, aslında ikisidir. birbirlerine bağlandıkları bir kısım var kendilerinde ve ilişkiyi yürüten bu, ama aslında birbirlerinden iki farklı ve yanyana gelmesi imkansız insanlar. tüm o duygu durum bozuklukları, akıl sağlıklarını ve umutlarını bitiriyor, ilişkiyi bir karmaşaya ve bir çöplüğe çeviriyor. evet, ikisinin de içinden birer parça birbirlerine bağlı ve birer bütün, ama bu yardım etmiyor her zaman.
• (bkz: oksimoron)
  (bkz: stationary traveller)
  (bkz: sessizliğin sesi)