• kuzenlerimin yaşadığı ve görmeyi çok istediğim, isveç'in üniversiteler şehri.
  • büyük yönetmen ingmar bergman ın doğduğu yer.
  • ogrenciyseniz yasamayi hayal edebileceginiz yapida iskandinav kentlerinden birisi.

    oldukca koklu bir universiteyi barindirmasindan minik bir ogrenci sehrini andiran uppsala'da ozellikle universitelerin nation'larinin coklugu ve aktifligi sebebi ile ogrenciler icin oldukca genis imkanlar mevcuttur. bu nation'larda ogrencilerin yuruttugu cafe ve bar'lardan oldukca ucuza yiyip icebilir, ayrica hergun birisinin duzenledigi parti yada organizasyona katilabilirsiniz.

    binalarin ve evlerin kucuk ve birbirine yakin olmasi insanlarin arasinda dogal bir sicak ortam olusturdugundan mutlu bir ogrenci kasabasi gorunumu mevcuttur.
  • stockholm'e trenle yaklasik 1 saatlik mesafede bulunan, isvec'in eskisehir'i konumundaki yerlesim birimi. merkezinde bulunan ve sagli sollu alisveris yapilabilecek dükkanlarin ve cafe benzeri mekanlarin mevcudiyet gosterdigi piyasa caddesi hostur.
  • isveç'in farklı şehirlerden gelen öğrencilerinin yaşadıkları üniversite kenti. üniversitenin iktisat fakültesinin panosunda şehirlere göre öğrenci gruplarının afişleri bulunmaktadır. örnek: norrköping'li öğrenciler grubu, örebro'yu yaşatalım derneği, karlstadt'lılar bu hafta toplanıyor vs..
  • su anda bulundugum sehir, cok begendim.
  • sehir merkezindeki pinocchio pizza'yı da türkler işletmektedir, şehirdeki en büyük pizza porsiyonunu verdiklerini söylüyorlar, bir pizzayı rahatça iki kişi yiyebilirsiniz.
    iyi ve klas bir akşam yemeği içinse east west restoranı tavsiye ederim.
  • zamanında selim sırrı tarcan gitmiş, görmüş ve şunları yazmış bu şehir hakkında:

    "üpsala bütün isvecin ahlak ve irfanının bir saltanat makarrı olmuştur. hükümetin idari merkezi istokholm şehridir, fakat bütün iskandinavyaya fikir ve ahlak istikametleri veren üpsaladır. muharrirler, edipler, alimler, müverrihler, hakimler hep oradan feyz almıştır.

    (...) üpsala medeni şehirlerde görülen hay huydan, tramvay, otobüs, araba gürültülerinden azadedir. orası adeta bir ilim mabedi halini almış, insan sokakta yürürken ayağını hızlı basmaktan, yüksek konuşmaktan çekiniyor. pariste görülen cevval, gürültücü etüdiyanlarla üpsala müdavimleri taban tabana zıt bir tezat teşkil eder. ciddi, ağır baş, vakur, fikir ve beden ilmine meclup bir gençlik. yalnız, bu derece sükunet bu derece intizam benim şarklı ruhumu sıktı. sokaklarda yürüyüşleri, gezmeleri, ormanda şarkı söylemeleri, kiliseye gitmeleri, her şeyleri hesaplı ve ölçülüdür.

    üpsalada insanı en çok zevkıyap eden, gençlerin yüzünde görülen neş'e ve sıhhattir. hepsi de biçimli ve sağlam. ne şen, şuh, ne canlı bir müzikleri var. aramızdaki mizaç farkına rağmen onlar çalıp oynadıkları zaman ben de mütehassis oluyordum. ye's, gam, ümitsizlik veren bir felsefenin üpsalada yeri yok.

    (...) üpsalanın manzarası bizim erenköy, bostancı taraflarını hatırlatır. ağaçlıklı bahçelerin ortasında ahşap köşkler. bu zarif binaların çoğu kırmızı boyalı, pancorları ve kapıları beyazdır."

    şehrin üniversitesi ve öğrencileri için ise şunları söylemiş:

    "bu darülfünuna karşı her isveçlinin göynünde sönmiyen bir ateş, tükenmiyen bir muhabbet yaşar, isveci inkırazdan kurtaran orasıdır.

    (...) dünyanın her tarafındaki üniversitelerde siyasi, felsefi, içtimai muhtelif fikir ve muhtelif kanaatta insanlara tesadüf edilir. bunlar ekseriya uzlaşamazlar, çok kerre birbirlerine yan bakarlar. halbuki üpsala darülfünununda ayrı ayrı düşünen muhafazakar, veya teceddüdperver nasyonalist veya sosyalist üstatlar vardır. (...) her ne mahiyette olsun fikre taalluk eden münakaşalarda brbirlerinin hukukuna son derece riayet ederler.

    (...) isveç kızları, fransız, italyan, hatta alman kızlarından çık serbest yaşarlar. hele darülfünunlular tamamen hür ve müstakil bir hayat sürerler. biz şarklıların akıl erdiremeyeceğimiz bir derecede geniş olan bu pervasızlığı iklimin soğukluğuna atfedenler pek çoktur. soğuk memleketlerde yaşıyanların mizaç ve hislerinin iklimden müteessir olacaklarını kabul etmekle beraber terbiyenin de büyük bir rol oynadığını inkar etmemek lazımdır."
  • sakin, ogrenci ve bisiklet dolu isvec sehri.
  • bisikletlerini kanala, akintiya birakmaktan hoslanan insanlarin kenti ve benim iki boyutlu fotograflarini bir kenara birakip uc boyutlu, yasayan halini gormeyi diledigim sehirdir.

    (bkz: bisiklet)
    (bkz: isvec e gitme sebepleri)
hesabın var mı? giriş yap