7 entry daha
  • zamanında selim sırrı tarcan gitmiş, görmüş ve şunları yazmış bu şehir hakkında:

    "üpsala bütün isvecin ahlak ve irfanının bir saltanat makarrı olmuştur. hükümetin idari merkezi istokholm şehridir, fakat bütün iskandinavyaya fikir ve ahlak istikametleri veren üpsaladır. muharrirler, edipler, alimler, müverrihler, hakimler hep oradan feyz almıştır.

    (...) üpsala medeni şehirlerde görülen hay huydan, tramvay, otobüs, araba gürültülerinden azadedir. orası adeta bir ilim mabedi halini almış, insan sokakta yürürken ayağını hızlı basmaktan, yüksek konuşmaktan çekiniyor. pariste görülen cevval, gürültücü etüdiyanlarla üpsala müdavimleri taban tabana zıt bir tezat teşkil eder. ciddi, ağır baş, vakur, fikir ve beden ilmine meclup bir gençlik. yalnız, bu derece sükunet bu derece intizam benim şarklı ruhumu sıktı. sokaklarda yürüyüşleri, gezmeleri, ormanda şarkı söylemeleri, kiliseye gitmeleri, her şeyleri hesaplı ve ölçülüdür.

    üpsalada insanı en çok zevkıyap eden, gençlerin yüzünde görülen neş'e ve sıhhattir. hepsi de biçimli ve sağlam. ne şen, şuh, ne canlı bir müzikleri var. aramızdaki mizaç farkına rağmen onlar çalıp oynadıkları zaman ben de mütehassis oluyordum. ye's, gam, ümitsizlik veren bir felsefenin üpsalada yeri yok.

    (...) üpsalanın manzarası bizim erenköy, bostancı taraflarını hatırlatır. ağaçlıklı bahçelerin ortasında ahşap köşkler. bu zarif binaların çoğu kırmızı boyalı, pancorları ve kapıları beyazdır."

    şehrin üniversitesi ve öğrencileri için ise şunları söylemiş:

    "bu darülfünuna karşı her isveçlinin göynünde sönmiyen bir ateş, tükenmiyen bir muhabbet yaşar, isveci inkırazdan kurtaran orasıdır.

    (...) dünyanın her tarafındaki üniversitelerde siyasi, felsefi, içtimai muhtelif fikir ve muhtelif kanaatta insanlara tesadüf edilir. bunlar ekseriya uzlaşamazlar, çok kerre birbirlerine yan bakarlar. halbuki üpsala darülfünununda ayrı ayrı düşünen muhafazakar, veya teceddüdperver nasyonalist veya sosyalist üstatlar vardır. (...) her ne mahiyette olsun fikre taalluk eden münakaşalarda brbirlerinin hukukuna son derece riayet ederler.

    (...) isveç kızları, fransız, italyan, hatta alman kızlarından çık serbest yaşarlar. hele darülfünunlular tamamen hür ve müstakil bir hayat sürerler. biz şarklıların akıl erdiremeyeceğimiz bir derecede geniş olan bu pervasızlığı iklimin soğukluğuna atfedenler pek çoktur. soğuk memleketlerde yaşıyanların mizaç ve hislerinin iklimden müteessir olacaklarını kabul etmekle beraber terbiyenin de büyük bir rol oynadığını inkar etmemek lazımdır."
34 entry daha
hesabın var mı? giriş yap