• her şeyin naylondan olduğu bir zamanda, yeşil ve yabani uzak ormanlarda, herkesin unuttuğunu hatırlayan ve hüznünü büyük şeylerden saymayan bir adamın neonların, teorilerin ve başka dudakların ışıtamadığı yan(ağ)ını, yöresini öperken çıkan ses.**
  • bir aynaydı benim hayatım ve orada hep kendimi övdüm, anlayışının tezahürü.
  • (bkz: geyikli gece)
  • narsisizm gibi duruyor, yorumlar öyle çıkıyor ama bu mısraı okuyunca turgut uyar'ı narsist bir ihtiyar sananlar varsa az daha yakından bakınca yalnızlıktan iliği kurumuş bir yaman adamı göreceklerine bahse girerim. bahsi kaybeden uzanıp kendi yanaklarından öpecek, ona göre.
  • kendi içine hiç dosdoğru kapanmamışların çözmesi zor büyük/kutsal bir yalnızlığı imler. tam işte insan, varlığın ne menemliğini anlamaya oradan başlar. eşyayla bakıştıkça bir sen/kendin kalırsın, dürüle dürüle.
    ne demişti:
    "her kişinin ukala ömrü."
    ukalayı törpe törpe kalakalan bir yalnız, adamsızlıkta çareyi kendisiyle, kendinden çıkardığı/böldüğüyle hasbihalde buluyor.
  • geyikli gecenin varlığını kutsayarak yapılabilir bir eylem. ancak.
  • türkçe'deki en güzel yalnızlık tasviridir.
  • uyku öncesi turgut uyar entrylerinden tuttuğum şiirden çıkagelen dize..
    bir dize tam da hissettiğini yansıtınca, üzülmeli mi sevinmeli mi bilemedim.
    yine de şiir çok güzel bir yoldaş, iyi ki var...
hesabın var mı? giriş yap