*

  • yer: besiktas, barbaros bulvari, mef dershanesinin onu.
    bir taksici arabadan kafasini uzatir:
    - kardes, besiktasa nasi gidicem?
    - cok yanlis gelmissin sen..
  • bir arkada$ arabayla giderken apar topar durdurulmu$..
    - karde$ kıble nerde kaldı?
  • bir arkada$ın anlattıgına göre ankarada arap oldugu anla$ılan biri ingilizce yer tarifi sormu$. istegi ve yeri anlayan ancak ingilizceye hakim olmayan bu iki ki$i ise yaratıcılıklarıyla olayı koparmı$lar:

    - (el ileri dogru i$aret etmekte) kuhuvallahü ahad, (ordan saga dön) allahüs samed, (sonra sol) lem yelid, (sonra sag) ve lem yüled, (el yuvarlak i$areti yapıyor-sonra düz gelince meydanda bulacaksın) ve lem yeküm lehü küfüven ahad.

    adam nasıl dalmamı$ bu da bir sorun tabi*
  • - pardon ... oteline nasıl gidebiliriz?
    - türkçe bilmiyörüm
    - where is it?
    - what is it?
  • bir ingiliz ile bir taksici arasında geçen gerçek bir dialogdur:
    * sorry, do you know where the postoffice is?
    * postoffice? post, post.. hee postane postane..
    * !?!
    * bak, look, (eliyle ileriyi göstererek) go go go and go (eli sağa işaret ederek), sonra goooo gooo goo *, and go, stop.. *
    * ??? go? *
    * yes go.. *
    * ok, thank you **
  • ankaray istasyonlarından birinde, bir platformda bekliyoruz, derken yaşlı bir teyze yanaşıp "aşti buraya mı geliyor?" diye sormuştu, nedense*:
    -hayır teyze aşti hep yerinde durur demiştim
    çok gülmüştük, teyze gülmemişti, teyze hakli, ben akilsiz, bi tuhaf ve tecrubsuzdum.
  • yer: taksim meydani, anitin dibi...
    -pardon taksim neresi acaba?
    -burasi!.. (alla alla... neyse olabilir...)
    -peki bu taksimde simdi bi meydan varmis... taksim meydani... o neresi?
    -burasi!.. (nassi yaa? kamera nerde???)
    aynen basima gelmistir...
  • saint benoit önü...
    2.10 boylarında yarma diye nitelendirilebilecek bir amca karşısındaki iki masum ortaokul öğrencisine der ki;
    -bu otobos dikilitaş'tan mı geçiyor sikilitaş'tan mı?
    -...
  • daha fantastik yol sorma diyalogları yolu anlatan kişinin gidilecek yöndeki her sokağın ismini bilmesi ve aktarmasıyla gerçekleşir:
    -pardon hedehödöye nasıl gideceğim acaba?
    -bak şimdi,hacıyatmaz yokuşundan yukarı panhaneye doğru gideceksin;oradan çakmakaltı sokağına çıkacaksın,ha orada yusuf efendi camiinden sağa girdin miydi hedehödödesin....
    -eheh...peki...
  • bakirkoy postanesinin* icinden cikilirken bir kisi tarafindan durdurulmak...ardindan o kisinin "burasi taksim postanesi degilmis.taksim postanesinin yeri nerde"diye sormasi...etrafta kamera aramam...
hesabın var mı? giriş yap