• yillardir milliyette kosesi vardir, pazar yazilari biraz okunur olsa da diger yazilari klasik buradan suradan bildirdim yazilarindan oteye gecmez. dogan uluc daha iyidir.
  • milliyet'teki kosesinin ismi "yildizlar, cizgiler ve otesi" ingilizce'den direkt ceviri oldugu icin pek cok turk'e bir sey ifade etmemektedir. (stars, stripes and beyond* amerika kontekstinde anlamli ve hatta liriktir, o ayri).
  • http://www.acikistihbarat.com/ sitesinin bu haftaki "haftanın ali kemali" anketi adylarından biri. bu konuda hakkında verilen bilgiler ise şöyle..

    yasemin çongar: ilk zamanlarda washington’dan yazdığı yazılar; ‘abd’nin küresel duruşşuna karşşı ciddi eleşştiriler getiren’, analitik derinliğe sahip bilgiler içeriyordu!!.. ta ki bir gün; pentagon’da bir brifinge katılana kadar!..

    brifing sonrasında yasemin çongar; medya tarihinin en belirgin değişimlerinden birini geçirdi ve analitik derinliğini hızla kaybederek; adeta bir ‘pentagon vakanüvistine’ dönüştü!..

    çongar, abd dışişleri bakanlığı’nin ‘resmi bülteni haline gelen’ köşesindeki son yazısında amerika’nın telafer’deki katliam girişimini, bir pentagon generalinin ağzından ‘normalleşştirmeye’ ve ‘türk kamuoyunu sağduyulu davranmaya’ çağırıyor!.. “böyle bir ortamda, kamoyuna tek kaynaklı ve kışşkırtıcı haber- yorumlar pompalamak, sonuçları da, sorumluluğu da çok ağır olabilecek bir hata” cümlesi ile adeta bir yerlere gözdağı veriyor!..
  • eskiden solcu yarın dergisinde amerikan karsıtı yazılar yazan, baris yanlısı bir ablayken son 10 yildir milliyetin abd muhabirligini yapan kisidir. abd nin küba ya yaptığı hava sahası ihlallerini bile abd yanlısı bir dille yazabilmekte, abd yönetimine övgüler düzebilmektedir. kisisel tarihin reddi denilebilecek bir bosluk icindedir. ya da icindeki boslugu amerikan rüyasıyla doldurmus bir gazetecidir. yalcın kücük hoca eminim üstüne gitse onun da sebatayist oldugunu cıkartırdı onamastik şalala ile. insan sırf kariyer icin mi tüm savundugu degerlerden bir anda vazgecer diye düsündürtür yasemin congar'ın degisimi .

    hala yarın dergisinin eski sayılarındaki barısla ilgili yazılarıyla anmak gerekir rahmetliyi.
  • amerikanin sesi radyosu gururla sundu. (bkz: hmv)
  • emre kongar'ın amerikada doğan kızı.
  • her yazısında amerikan yanlısı tutumunu sürdürmekte.ayrıca cnn turkte her cumartesi 10 da bir program yapıyor,programdada amerikan sevgisini saygısını sürdürmekte.
  • uzun yillar abd'de yasayarak turkiye gerceklerinden koptugunu, olaylari abd gozunden yorumlayarak komik ve alakasiz yazilar yazdigina sahit oldugum yazar. turkiye'de yasamadan, buranin havasini koklamadan, atmosferini hissetmeden yazilan yazilar sahsim adina hic bir anlam ifade etmiyor. milliyet'teki koseyi gereksiz yere isgal ettigini dusunuyorum.
  • bugun nese duzel'in kendisiyle radikal'de yaptigi roportajda ayri ayri tsk'ya ve akp'ye amerika'nin tenbih ve tavsiyelerini iletmistir.

    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=221837

    neocon'larin bir darbeyi desteklemeyeceklerini ama boyle bir durumda turkiye ile baglarini koparmayacaklarini (yani, istemem yan cebime koy) soyluyor. ambargo falan koymazmis mesela. ayrica, nese duzel'in "amerika, kendi onayı olmadan türk ordusunun darbe yapabileceğine dair bir endişe taşıyor mu?" sorusuna, yasemin congar amerika "bu ihtimali her zaman göz önünde tutuyor. kendi kontrolü dışında bir gelişme olabilir diye endişeleniyor" diyor. hatta 27 nisan'daki bildiriye hazirliksiz yakalandiklarini ve boyle bir seyi beklemediklerini soyluyor. yani, amerika'nin kendi kontrolunde ve haberdar oldugu bir darbe o kadar da sorun degil. neymis: "aman cocuklar, lutfen once bi telefon edin, sonra gazeteciler zart diye arayip 'bu konudaki fikriniz nedir?' deyince kaz yanmasin diye kivirtmak zorunda kalip rezil olmayalim."

    bu arada, asil problem olan konudan haberdar oluyoruz. meger eskiden turk ordusu batililasmanin, modernlesmenin, ve batı kurumlarına bağlılığın öncü gücü olarak algilaniyormus. ha, bunda degisiklik mi olmus? evet, olmus. tsk gitgide ab karsiti olmus. ama gercek neden bu mu diye sormadan edemioruz, netekim, devaminda ogreniyoruz ki turkiye'nin amerika ve nato'dan uzaklasarak farkli ulkeler (mesela rusya) ile isbirliginden bahseden generallerin durumu amerikalilari endiselendiriyormus. yani problem ab karsitligindan ziyade rusya tarafarligi olabilir endisesiymis.

    ben nese duzel'in yerinde olsam, yasemin congar her "amerika" deyisinde "pardon, hangi amerika?" diye sorardim. sonucta, bush ve cheney'in ayri telden, rice'in ayri telden caldigini bilmeyen kalmadi. netekim, zaman'in amerika muhabirinin muhtıra gecesi bush yönetiminin resmi görüşünü almaya çalışırken yaşadıklarıni dikkatle okumanizi tavsiye ederim. kendisi soyle diyor "aradığım dışişleri basın sözcüsü, ilk olarak bana 'türkiye'de demokratik süreci destekliyoruz' dedi. daha sonra telefon ederek açıklamasını 'laik demokrasiyi destekliyoruz' diye değiştirdi. bir süre sonra tekrar düzeltme yaparak açıklamayı şu hale getirdi: 'abd, türkiye'deki laik demokrasinin anayasal süreçlerini tam olarak desteklemektedir'."

    http://www.zaman.com.tr/…-tr/yazar.do?yazino=533711

    sonuc olarak, tek bir turkiye olmadigi gibi tek bir amerika yoktur. yasemin congar'in "amerikalilar boyle dusunuyor" diyerek arzettigi fikirlerin hangi amerikalilarin oldugunu cidden merak ediyorum. ayrica, en sonda sordugu bes soru da hic amerikalilarin soracaklari seylere benzemiyor. zira turk demokrasisine fazla ihtimam ve ilgi gosteren sorular bunlar. amerika'nin turkiye'nin ab uyeligine neden destek verdigini anlatirken bir kere bile turk demokrasisinden bahsetmeyen congar'in roportajin sonunda "amerikalilar bunlari merak ediyor" diye sordugu sorulari amerikalilarin zihnini kurcaladigini soylemesi cidden inandiriciliktan cok cooook uzak buluyorum.
hesabın var mı? giriş yap