yok yoksulu
-
"yok yoksul" diye daha fazla bilinen (vikisözlük'te var) kalıbın benim fethiye'den bildiğim türevi. basitçe zengin olmayan, yoksul, fakir diye tanımlanıyor. bizim sesletimimizle "yok yoğsulu". burdur ve niğde'de benim bildiğime çok yakın türevi var: "yok yoğsul". ilk sözcük öyle kalmalı, ikinci sözcük ğ ile yumuşatılıyor ki, cümle içime daha kolay girsin, içimizde kalmasın.
biraz daha iyi açıklamak, çağrışım kanalını işaret etmek için olmayan bir referanstan yardımla, "az yoksulu"na karşılık "yok yoksulu". yani brezilya'nın favela ve favela sendromu ile yarışacak denli olmasa da fakirliğin dibi. en hafif anlatımıyla aşırı geçim darlığı çeken. cümle içimde kullanım örneği: "yok yoksulu musun da, eve getirdiğin öteberiden birazını anababana, birazını çoluk çocuğa koklatmıyorsun?"
ilginçtir, bu yok yoksulundan kaynaklanıyor olmalı; rengiyle, ıslaklığıyla yosunu severim, ama bizde yosuna yoğsul dendiğinden yosun diyesim, yosun kavramıma olumlu yaklaşasım gelmiyor. tek başına yoğsul sözcüğü yoksul demek ama tek söylendiğinde biz daha çok sert sesli biçimde yoksul diyoruz. yosun yerine türkiye'nin başka yerlerinde de yosul denebiliyor. bizdeki yosun sesletimi ya yoğsul kadar bariz, ya yoosul der gibi hafif yutmalı. kavramı ve çağrışımı etkiliyor olasılıkla.
türkçeye sonradan giren ihtiyaç ne demek iyi kötü anlaşılmış, ama "ihtiyacım var" dendikte bunun bir varlık sahibi olmayla karışmaya başlaması olası. türkçenin kendi yoksulu ve yok yoksulu var. yeni oluşan ihtiyaç sahibi söyleyişi ise kentli sosyal yaşamın diline yerleşebilmiş.
türkü türk yapan şeyler arasında belki dikkati az çeken bir tanesi "süper çözüm" beklentisi. hem ayranım dökülmesin hem götüm sikilmesin, hem şoför arkası hem cam kenarı. sanki bedelsiz, maliyetsiz, yan etkisiz çözüm varmış gibi illa onu arar, sorar türkler. çocuk millet dedik ya, onun uzanımı. koca analar, babalar, toplum da öyledir, sadece deneyimsizler değil. "her seçim bir vazgeçiştir" diyeni hastasını öldüren doktor gibi yok etmeye kalkışabilirler. sanırsın ki tarihte bunlar hiç zorlanmadı, yok yoksul olmadı. (bkz: türksün di mi/@ibisile)
["o bizim vuslat incimizi elde edemedi, yok yoksul bir halde kaldı; daima sakalıyla meşgul olup durdu."
musa bunu söyleyince, adamcağız hem sakalını yolar, hem ağlardı.
cebrail derhal gelip musa'ya dedi ki: "şimdi de yine sakalıyla meşgul!
sakalını süsler, bezerse, teşvişlere düşer; yolmaya kalkışırsa, yine sakalıyla meşgul oluyor demektir."] feridüddin attar - mantıku't-tayr
["sizden bir soluktan başka ne çıkabilir ki? siz bir avuç yok yoksuldan ibaretsiniz. dönün geriye!"] feridüddin attar - mantıku't-tayr
(ilk giri tarihi: 10.9.2017)
(bkz: yok/@ibisile), yoksul/@ibisile, yoksun
(bkz: yoksuzluk)
(bkz: yosun/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap