yol sormak

• bir kere yol sormadan olmazsa olmaz gideceğiniz yerin isminin tarafınızdan net bilinmesi gerekliliğidir. şunu kastediyorum; diyelim ki daha önce gitmediğiniz bir yere gideceksiniz ve internetten araştırdınız atıyorum menekşe sokak kalyon apartmanı levent, yola çıktınız, tarif edilen semte geldiniz, artık soracaksınız, nerdedir bu menekşe sokak, fakat adrese de bir kere baktınız menekşe sokak tamam ama apartman ismi neydi anımsamıyorsunuz, daha önce gittiğiniz apartman isimleri geliyor aklınıza, neyse bir şekilde halledilir diyerek bir bakkala giriyorsunuz:
  -merhabalar, menekşe sokak ....... eeee .....
  işte bu bittiğiniz an, çünkü olaylar bundan sonra şöyle gelişiyor, bir apartman ismi geliyor aklınıza ve soruyorsunuz atıyorum doğan apartmanı, adam öyle bir ekşitip yüzünü bakıyor ki suratınıza, sanki siz tam bir gerizekalısınız, çok garip bir şey söylediniz, sanki aslında apartman diye bir şey yok ve diyor ki bilmiyorum, peki bilmiyorsun anladım ama bu surat ne onu anlamadım...
  olaydan dersinizi alıyorsunuz, bundan sonra adrese tam vakıf olacağım, hem soruma karşılık alacağım hem de garip surat ifadeleri görmeyeceğim. fakat anlıyorsunuz ki kazın ayağı hiçte öyle değil...
  yine öğrendiniz gideceğiniz yeri, lale sokak güneş apartmanı sirkeci, sirkeciye geldiniz, taksiciye sordunuz, lale sokak güneş apartmanı, bakıyorsunuz taksicide yine aynı ifade yüzünü buruşturma, sanki sizin konuşmanızda bir gariplik var, gideceğiniz yerde, böyle iğrenç bir yüz ifadesi, kötü hissettiriyor yani, yahu yanlış bir şey mi sordum acaba adreste doğru diye düşünüyorsunuz fakat işin içinden çıkamıyorsunuz... bazısı da soruya soruyla karşılık veriyor onlara bayılıyorum:
  -nereye gideceksiniz orada?
  sanane sanane nereye gideceğimden...
  anlıyorsunuz ki adresi tam bileyim eksik bileyim meselesi değil, bizim millet genelde bir şeyi bilmeyince sanki siz yanlış bir şey söylüyorsunuz, sizin bilgi eksiğiniz var, aslında o bütün yolları, sokakları, apartmanları biliyor da siz öyle bir şey sordunuz ki ya öyle bir yer yok ya da adamın tek bilmediği yeri sordunuz tavrını takınıyor... güzel ama...
• bazı işlek cadde ve meydanlarda bulunan büfelerde ücrete tabidir. bu durumu vitrin camına astıkları bir yazı ile gözünüze sokarlar. ancak bunun sebebi, bu işten para kazanmak mıdır, yoksa yol tarif ederken gerçek müşteriyi kaçırmamak için, yol sormak isteyenlere karşı yapılan bir caydırmaca mıdır bilinmez.
• + ozancım neden sizin bir tane yumurtayı dölleyebilmek için milyonlarca sperm üretmeniz gerektiğini biliyor musun?
  - hayır bilmiyorum nedenmiş?
  + o spermlerden bir tanesi bile yol sormayı akıl edemiyor da ondan...^**
• anne evden çıkmadan bikaç kere teyzenin yeni taşındığı evi tarif etmiştir..
  o sırada bi taraftan evden çıkmaya hazırlanan, bi taraftan sağla solla ilgilenen sivitas anneyi g*tüyle dinlemektedir..
  bikaç kere anneden fırça yenir "kime anlatıyorum ben?!" minvalinde..
  
  evden çıkılır, kulakta kalan tarifle evin olduğu muhite kadar ulaşılır.. ancak sokak adı, apartman adı gibi kritik detaylar hatırlanmamaktadır..
  yol sormak için anne aranır..
  
  s__anne yeea sokağın adı neydi..
  a__ebenin!!
  s__doğru.. :/
• erkeklerin -nedendir bilinmez- beceremedikleri eylem.
• bazen garip bir diyaloğa dönüşebilir aman diyim dikkat edin. geçen ümraniye'deyim, oraları pek bilmediğim için gidip yemek yiyebileceğim iyi bi lokanta sordum ama kadının tarifini pek anlamadım, şu esnafa da bi sorayım dedim;
  
  yilep: pardon burada x lokantası varmış nasıl gidebilirim acaba?
  esnaf: haa o lokanta, yalnız mısın?
  yilep: hönk! yalnız derken?
  dükkanda bulunan adamlar gülmeye başlar ''abi naptın ya'' adam gafı anlar ve devam eder
  esnaf: bak kızım ^* şuradan git şurada.
  sonradan fark ettim meğerse adamın dükkanının arkada bi çıkış kapısı daha varmış heralde '' hani yalnızsan arka kapıdan çık, şu yoldan git daha kolay olur''demek istedi sanırım bence yemeğe benle gelmeyi düşünmedi yani düşünmemiştir yani öyle düşündüğünü düşünmek istemiyorum :/
• işlek caddelerde arka arkaya aynı dükkana girip hiçbir şey almadan çıkan kişilerin dükkan sahibinden istediği şeydir, dükkanın yanında beklenirse her adreste beyinden çıkan kıvılcımlar güzel bir gösteri sergileyebilir.
• bilmeden bi kere işitme engelli bi kere de zihinsel engelli birine sorarak gerçekleştirdiğim eylem.
• bir keresinde iki yasli teyzenin neredeyse kavgasine sebebiyet vermistim bunu yaparak, bir tane yasli teyzeye blabla yola nasil gidebilirim diye sormustum kadincegiz yanlis birsey söylemis olacakki arkasindan bir tane baska teyze gelip ne yanlis diyorsun ordan gidilmez dedi su taraftan gideceksin yavrum dedi, digeride asil sen yanlis diyorsun bak surdan gideceksin deyip iyice kafamin karismasina yol acmisti neyseki teyze sonradan hatirladida düzeltti, digeride iyice havalara girip bir oh olsun demedigi kalmisti, cok tatlilardi birazda huysuz sanki.
• genelde yaptığım şey. yolu bilmiyosam mutlaka insanları çevirir sorarım ve mutlaka dinlemem.
  adam "şimdi ilk sağdan gir, düz devam et, ordan bir bakkal göreceksin, bakkaldan sağa sap, ilerden yolağzından sol..." diye gidiyosa ben ordan sadece "şimdi ilk sağdan gir"i alırım, girerim de, ikiletmem.
  o sağdan sonra başka birine sorarım. onun da ilk lafını alırım. öyle öyle ortamla kaynaşa kaynaşa yoluma bakarım.
  
  biri bana yol soruyosa da mesela diyelim bizim evin ordaki bi marketi sordu, onu metrobüse bindirip son durağa göndermekten çekinmem. geçen gün biri bi hastane sordu mesela. hastaneden de istanbul'da 3 tane mi ne var benim bildiğim. bindirdim otobüse yolladım dayıyı. bakkaldan kola alırken aklıma geldi ki sorduğu hastane bizim arka sokaktaydı.
  
  en çekindiğim ise turist tarafından sorulan yol. en son karaköy'de dolanırken "where is egyptian market" diye bi soru yönetildi. "egypt ne arar lan bazarda" gibi bi cevapla kendisine geri döndüm. yok öyle bi yer mr dedim. o anda da kafamda böyle londra'da buram buram köri kokan hint mahalleleri falan var. istanbullu musunuz dedi. evet dedim. ertesi gün aklıma geldi mısır çarşısı. böyle böyle komşulara çok ayıp oldu.