• hiç kimsenin cehennem'e gitmesini (yanlış olsa bile) istemeyen bir insanın ; insanları sırf yahudi oldukları için öldüren, onlara işkence yapan naziler'i; içinde onlarca masum yolcu bulunan uçakları, yine içinde binlerce masum insanın bulunduğu gökdelenlere çakan teröristleri; daha çocuk-bebek filistinliler'i öldüren israilliler'i; onbinlerce insanın yaşadığı şehirlere atom bombası atmaktan çekinmeyen, bir zanlı/suçlu insan için binlerce masum insanı -bazen de yanlışlıkla!- öldüren amerikalılar'ı vs. vs. vs.'yi gördükçe katılacağı dilek...
  • saidi nursi'ye ait bir söz.
    tarihçei hayat'ında yazdığına göre 31 mart isyanı sonrasında yargılanıp serbest bırakıldıktan sonra yandaşlarıyla "zalimler için yaşasın cehennem" nidaları içinde bir müddet yürümüştür hazret.
  • said nursi'nin osmanlının son zamanlarında slogan olmuş sözü.
  • kendi şahsına yapılan en berbat, en akıl almaz muameleler karşısında, sinirlerinin kopacağı ana kadar gıkını çıkarmamış, ama bir yerde insanın tahammülünün kaldıramayacağı raddede, dirayetini kaybedip o fiil sahiplerine lanet edecekken, "çoluk çocukları gözümün önüne geldi, o masumlardan dolayı diyemedim' deyip dişini sıkan ve beddua bile etmeyen söz sahibinin, mesele, tercümanı olduğu ezeli ve ebedi hakikate karşı yapılan eşi benzeri görülmemiş, bini bir para olmuş zulüm ve tecavüzler olunca, 'yanıp yakılmak için zulmediyorum, olayım bu benim, beni ateş paklar' diyerek kalbini cehennemleştirmiş zalimleri cehenneme havale ettiği söz.

    bununla beraber, hitler'e, mengele'ye bak, rumsfeld'e, saddam'a bak, silah baronlarına, bush'lara bak, pol pot'a bak, hasılı, bak oğlu bak. bunların şampiyonluklarını yaptıkları ligin diğer elamanlarının yaşayanları için "allah onları da ıslah etsin, ama ıslah etmeyecekse de nasıl biliyorsa öyle yapsın" temennimi mahfuz tutarak, zulümsüz yaşayamayan zalimler için, "yaşasın cehennem" denmez de ne denir diyor ve "cehenneme koşa koşa giden insanları gören cennet ne diyordur acaba bu manzara karşısında" sorusuyla bitiriyorum.
  • bir araba arkası yazısı olarak rastladığım cümle.
    (bkz: araba arkasi yazilari)
  • http://www.tesbihat.com/ sitesine göre;

    "öteden beri ihmal edilen ve ilmi bir ehemmiyet ve­rilmeyen kürdistan da mısır'daki camiül ezher ayarın­da, "medreset üz zehra" adında bir üniversite açılmasını düşünür. bu teşebbüsünü gerçekleştirmek için çalışmaya koyulur. ne var ki, istibdat, her şahsi teşebbüse engel ol­duğu gibi buna da mani olur.

    medreset' üz- zehra: bediüzzaman talebelik yılla­rından beri kürdistan'da camiu l-ezher ayarında bir üni­versitenin açılması için çalışmıştır. adını medresetu üz-zehra diye belirttiği bu üniversitede dini ilimlerle, medeni ilimler dediği müsbet bilgiler bir arada okutulacaktı.

    bediüzzaman, istanbul'a ilk gelişlerinde bu mesele üzerinde duracak ve ikinci abdülhamit'e verilmek üzere mabeyne bir dilekçe sunacaktır. dilekçenin metni, o gün­lerde istanbul'da yayınlanmakta olan, "şark ve kürdis­tan" gazetesinin (1324r) birinci sayısında ortaya çıkmıştır. gazetenin, "kürtler yine muhtaçtır" başlığı altında neşrettiği söz konusu dilekçeyi türkçesine aktararak aşa­ğıya alıyoruz:

    'osmanlı milleti arasında önemli bir unsur teşkil eden kürdistan halkının hali hükümetçe bilinmekte ise de, mukaddes sayılan ilmi hiz­mete dair bir kısım arzu ve istekleri sunmaya müsaade ederim.

    şu medeniyet dünyasında ve bu ilerleme ve yarış ça­ğında diğer arkadaşları gibi kürtlerin de ilerlemeye ayak uydurabilmesi için hükümetin yardımı ile kürdistan ın kasaba ve köylerinde mekteplerin kurulmuş olması mem­nuniyetle görülmekte ise de, bu mekteplerden, türkçe'yi az da olsa öğrenmiş olan çocuklar ancak yararlanabil­mektedir. türkçeyi bilmeyen kürt çocukları ise, medrese­lerde okutulan ilimleri, terakki etmenin biricik kaynağı olarak bilmektedirler. yeni açılan bu mekteplerdeki öğret­menlerin mahalli dili(kürtçeyi) bilmemeleri, dolayısıyla bu çocukları eğitim ve öğretimden mahrum bırakmaktadır. bu ise vahşete, karışıklığa, dolayısıyla batının gürültü ve patırtı çıkarmasına sebep oluyor. aynı zamanda halkın de­vamlı olarak vahşet ve taklitte yerinde yerinde sayması, sürekli olarak vehim ve şüphelerin etkisi altında kalmala­rına sebep oluyor. eskiden her yönden kürtlerden geri olanlar, bugün onların hala yerinden saymalarından dola­yı çeşitli şekilde istifade etmektedirler. bu ise, biraz olsun hamiyet duygusu taşıyanları düşündürür. bu üç nokta, kürtler için gelecekte korkunç bir darbe hazırlıyor gibi ileri görüşlü olan kimseleri yaralamıştır. bunun çaresi, ör­nek olacak şekilde bu konuda teşvik ve rağbete öncülük yapması için kürdistan'ın üç ayrı noktasında:

    biri; artuşi aşiretinin merkezi olan beytüşşe­bap da...

    diğeri; motkan, belkan ve sason ortasında

    biri de; şıpkan ve hayderan aşiretlerinin ortasında bulunan van'da, alışılmış medrese adı altında dini, ilim­lerle müsbet bilimlerin beraber (hiç olmazsa bu medrese­lerde ellişer öğrenci bulundurmak ve masraflarının hükü­metçe karşılanması gerekir) okutulduğu üç tane öğretim yuvası kurulmalıdır. bundan başka diğer bir kısım medre­selerin de canlandırılması, kürdistan ın maddi ve manevi olarak geleceğinin garanti edilmesi açısından önemlidir...

    işte o zaman herkesten çok adalete muhtaç ve mede­ni olmaya müsait olan kürtler fıtri cevherlerini göstere­ceklerdir "molla said-i meşhur''

    bu dilekçeden sonra abdülhamit, kürt said-i önce tımarhaneye ardından da cezaevine yollar.

    bunun sonucunda; molla said ya da namı diğer kürt said "zalimler için yaşasın cehennem" sözünü ab­dülhamit için söylemiştir.
  • cennete ve cehenneme inancı olan birisi için cehennemin ne derece korkutucu, ne kadar itici, ne kadar aşağılık olduğunu kabulden hareketle böyle birisinin cehenneme övgü içeren bu sözleri söyletecek kadar kırgın ve kin sahibi olması gerekir.

    yaşasın zalimler için cehennem ile aynı şey değil zalimler için yaşasın cehennem. en azından üstünde bir kaç gün düşünen benim için değil.
hesabın var mı? giriş yap