• ulkemizde yogunlukla adapazari, bolu yoresinde toplu olarak yasayan bir kavim.
  • cerkezlerin bir soyu, (aka: abhaz). abazan ile karistirmamak lazim
  • kafkas boylarının en ele avuca sığmayan kısmı. abazan kelimesiyle hala karıştıranlara 'ne diyeyim ben artık' şeklinde acıyarak bakmaktalar.

    kayseride bir abhaz köyünde gençler tuttururlar cami yapacağız diye. gençler sonunda bir cami yaparlar ama bakımsızlıktan kapısında boyunca otlar biter. zaman içinde bir komutan gelir ve bütün gençleri sopadan geçirir camiye gelip gitmedikleri ve bakımsız bıraktıkları için. sonrada köyün büyüklerinden birini* çevirir:
    -bak cami ile ilgilenmedikleri için sopaladım bunları. şimdi akılları başına gelir. artık gelip giderler camiye. iyi yaptım değil mi?
    -iyi yaptın komutanım ben zaten en başından söylemiştim 'cami yapmayın, başınıza iş alırsınız diye'
  • tembellikle itham edilen ırkım.
    abazanın biri tarlada oturmuş bir tabureye çapa yapıyormuş.
    yoldan geçen biri*: oturarak zor olmuyor mu çapa yapmak?
    abaza: vallahi yatarak denedim daha zor oluyor.
  • akrabalık bağları çok kuvvelidir. pek çok millette dış kapının mandalı muamelesi görekecek yakınlık derecesine sahip akrabalar abazalarda 1. derece yakın sayılır neredeyse. sanıyorum ki işbu sebepten dolayı düğünleri, cenazeleri, hasta ziyaretleri bitmez de bitmez. ki şöyle de bir fıkraları vardır;
    abazanın biri uzaya gitmiş. bunu gören uzaylılar sormuşlar;
    - ne işin var senin burada?
    - yav burada bir cenaze varmış...
  • karadeniz'e kıyısı olan bir batı kafkasya toplumudur.diasporaya büyük göç esnasında çoğunluğu deniz yolunu kullanmış ve yine büyük çoğunluğu bu yolculukta karadenizde boğularak hayatını yitirmiştir.ondan dolayı anavatandaki abhaz halkı karadeniz'den çıkan balıkları yemez.
  • on yıl önce gürcistan'a karşı verdikleri bağımsızlık savaşı ile adlarını dünyaya duyurdu abazalar.,bu savaşta türkiye'de de "ne çok" oldukları keşfedildi. sık sık başka sözcüklerle karıştırılan adları "abaz", "abhaza" gibi şekillere girdi. oysa anavatanları abhazya karadeniz'in doğu ucunda, hemen yanıbaşımızda ve 300 yıl boyunca osmanlı'ya bağlı kalmış bir ülke idi. üstelik onlar tarihe komşu olmanın ötesinde kafkasya'dakinden çok fazla nüfusları ile bir buçuk asıldır aramızda yaşıyorlardı. "abaza"mı, "abhaz"mı? bu konuda yaşanan isim karmaşası kafkasya'da bu halkın iki grubuna ayrı isimler verilmesinden kaynaklanıyor. tarihi anavatanları abhazya'da yaşayanlar gürcülerin verdiği isimle "abhaz" geçen yüzyıllarda kafkas dağlarını aşıp kuzey kafkasya ya yerleşenler ise "abaza" (rusça da abazin) olarak adlandırılıyor. türkçede ise böyle bir ayrım yok; genel olarak hepsi "abaza" olarak adlandırılıyor. ülkenin adı bütün dünyada ve türkiyede de "abhazya" olarak bilindiğinden, halk için "abaza", ülke için "abhazya" adını kullanmak doğru görünüyor. abazalar kendilerine "absuva", ülkelerinde "canlar ülkesi" anlamına gelen "apsnı" diyorlar. rusya federasyonuna bağlı karaçay çerkez cumhuriyetinde yaşayan abazalar ise "aşuva" olarak adlandırılıyor. bunlar, tapanta (veya bashağ) ve aşharuva (şkaravua) gruplarından oluşuyor. abazalar türkiyede genellikle çerkezlerle birlikte anılır veya genel çerkez tanımı altında kabul edilirler. dil ve köken olarak akraba oldukları gibi hemen hemen aynı gelenekleri ve kültürleri paylaşırlar. kafkas-rus savaşında ruslara karşı gösterdikleri direniş ve uğradıkları sürgün, bu iki halkın ortak bir kader bilinci ve kimlik oluşturmalarında etkili olmuş. öyleki çerkezler ve abazalar anadolu'da, suriye'de ve ürdün'de tek bir halk gibi birlikte ve iç içe yaşarlar.
  • abhaz'ın türkiye'de dillendirilişidir. yanlıştır; ama alışılmıştır maalesef.
    bu da onlarla ilgili bir söylence:

    "tanrı her ulusa toprak dağıtıyormuş. herkes toprağının tapusunu alıp gittiği halde sadece abhaz gelmemiş. bir gün sonra tanrı’nın huzuruna çıkıp toprağını istemiş. tanrı kızgın bir ifadeyle demiş ki:
    -neredesin be adam?
    -misafirimiz vardı. onu ağırlayıp öyle geldim!
    abhaz’ın mazereti tanrı’nın hoşuna gitmiş ve
    -'kendim için ayırdığım güzel bir yer vardı. orayı sana veriyorum' diyerek abhazya’yı da abhazlara vermiş."

    fotoğraflara bakılırsa gerçekten öyle yapmış.
  • adapazarı izmit eskişehir düzce taraflarında bilinen ama başka yerlerde bu çocuk abaza dediğinde herkesin abazan ile karıştırıp güldüğü,bu yüzden de tanınmadıkları yerde çerkesiz diyen insanlar.

    ama şöyle bi gerçek de var abazalar çerkesleri, çerkesler abazaları sevmez.çerkesler abazalara palavracı,yalaka vb. ,abazalar çerkeslere kasıntı,götü kalkık vb. ithamlarda bulunurlar zaman zaman.lakin ananesi abaza,diğer tüm sülalesi çerkes olan biri olarak ben ikisine de laf söyleyemem.
  • düğünlerinde böyle tahtadan bir düzenek kurarlar. değişik sesler ve anlattığım düzeneğe küçük tahtalarla vurarak ritm tutarlar. hoo haaa benzeri bilmeyene manasız gelebilen sesler çıkarırlar, arada her minimum 5 kişilik yurdum grubunda olduğu üzere haddinden fazla coşan, moda girenler olur. onların çıkardığı sesler anca yunusların seslerini dinledikleri aletlerle çözülebilir diye tahmin ediyorum.
    böyle anlatınca mal gibi bişey zannedilecek ama izlemesi hatta beraber ritim tutması eğlencelidir. ha ho deyişleri de manalı sözler olabilir, bir ebeveynlere sormak gerek.

    bir de anne tarafın düğününde sesleri duyup orada bitmiş davulcu ve zurnacı abilere siktir çekip, ankara koçları modunda değişik çökme seviyelerinde çiftetelli oynayan düğün eşrafına "çingen misiniz lan siz" şeklinde ayar verip tekrar kendi müzik ve oyunlarına döndüren süper dedeler vardır. old skool is not dead.
hesabın var mı? giriş yap