akmerkez

• ilk gittiğimde inşaat halindeydi. bir daha yıllar sonra bugün tekrar gittim ve gördüm ki yapılan püskürtmeli havuzu kaldırmışlar ve ilginç tek yanı da gitmiş.
  ne iç ne de dış mimarisi beş para etmez kanımca.
• bu yaz hertarafı kelebeklerle donatılan, kelebekten öghhhh dedirten tiki abla ve abilerimizin takıldığı alışveriş merkezi.
• üzerine yapıldığı arazide bir zamanlar bisikletçi remzi'den kiralanan mobiletlerle tur atılan istanbul'un merkezi.
• annem ismini unuttuğu için bir tabu diyaloguna yol açmış olan mekan
  
  anne: neydi, hani şu şeylerin favori yeri, büyük olan...
  emile ajar: akmerkez???
  anne: hah
• zengini, fakiri, nerde ne kadar amele varsa hepsini bunyesinde toplama basarisini gostermis, istanbulun en kultursuz ve kro takiminin gezinip alisveris yaptigi luzumsuz yer.
• alt kattaki havuzun önünde fotoğraf çektiren insanlardan, yarım saatte beş dükkan boşaltan mankenlere kadar geniş bir kitlenin giriş çıkış yaptığı, ilk açıldığı zamandan beri tuhaf bir iticiliğe sahip alışveriş merkezi.
• son bir kaç yıldır kendi alanında avrupa'nın en iyi alışveriş merkezlerinden birisi olarak seçilmektedir. akatlar tarafındaki ana kapıdan girildikten sonra hemen danışmanın arkasında kalan bölümde aldığı ödüller görülebilmekte.
• mercedes çekilisinde kendi içinde çalisan bir dükkan sahibine arabayi kazandirmis (ne talihse!) olan alisveris merkezi.
• içinde akmerkez geçen anlamlı bir fıkra:
  
  "ya$lı kadın, avukatına gidip vasiyetini hazırlatmak istediğini söylemi$.
  
  - iki arzum var. birincisi cesedimin yakılmasını istiyorum. ikincisi küllerimin akmerkez'e serpilmesini!
  
  - akmerkez? neden akmerkez?
  
  kadın cevap vermi$:
  
  - böylece kızımın haftada en az iki kez ziyaretime geleceğinden emin olacağım!.."
• gördüm ki , yürüyen merdivenlerinin altına bakan kısımdaki aynalarina koyun resimleri yapıştırılmış bir alışveriş merkezidir bu..
  
  (bkz: birileri birşey anlatmaya çalışıyor)