• cildim gayet pürüzsüzken iki günde yüzümü mahveden ipne, pardon akne. nitekim ipne olarak da anılabilir.
  • 40 yıl sonra ilk kez bir etken, tedavisinde fda onayı aldığı cilt problemi (bkz: #113185683).
  • yaşım 37.
    ergenlikte çekmediğim sıkıntıyı 10 yıldır akneyle uğraşarak çektim.
    kremler, ilaçlar, roacuttane bilmem ne.
    hepsi geçici çözüm oldu.
    dedim arkadaş bu işte bir bit yeniği var. tahlil yapılıyor hormonlar sorunsuz. strese bağlayıp pışpışla gönderiyorlar. nece pahalı ürünler alıp kullanıyorum bana mısın demiyor.

    hay sizin deyip yabancı kaynakları araştırmaya başladım. kendimce inek sütünün akneleri tetiklediğini içeren pek çok makale ve araştırmaya denk gelince dedim ha orda dur. süt severim, sütlü kahve pek çok severim. on yıldır da her gün istisnasız sütlü kahvemi içerim. dedim fail bu.

    birkaç doktora söyledim. yok o kanıtlanmadı filan deyip bana gene krem, antibiyotik yazıp yolladılar.

    neyse uzatmayayım, nihayet inek sütünü bıraktım. alternatifi yok ki namussuzun, öyle bir güzel. soya sütüne geçtim. pahalı ama ne yapayım mecbur.

    sonuç : bitti.
    yemin billah ediyorum akne makne yok. yüzümü görünce çığlık atasım geliyor sevinçten. nihayet araştırdım, türkçe birkaç kaynakta da az da olsa bu durum kendine yer bulmayı başarmış son iki senedir.

    inek sütü akneyi bal gibi bazı bünyelerde tetikliyor işte. içmeyin, kendi gözlerinizle görün. çok şükür bin şükür…
  • hâlâ cips çikolata karbonhidratı bol yemekler yemeyin diyorlar. ya kardeşim biz bunları yemeyeceksek niye bu dünyaya geldik. çim kemirelim diye mi, dağda bayırda hayvan avlayalım diye mi? hayattan zevk almadan nereye kadar yaşanır. onu yeme bunu yeme otunu ye sporunu yap işe git hiçbir zevkin olmasın, oldu aq. şişman da değiliz ki. bana bir gün tamamen yemek yeme desen yaparım. daha önce yapmışlığım da var. kilomu olması gerekenin çok altına da düşürürüm gerekirse, iradem güçlüdür yani. ama bana ömür boyu cips, çikolata, patates kızartması yeme deme be kardeşim, ben yaşayamam.
  • ağır, özellikle de kistik akne attlattıysanız ve sivilce izleriniz varsa, benim en çok sonuç aldığım yöntem subsizyon ve dolgu oldu, şurada da anlattım: (bkz: #116385680)
  • bende tekrarlayan bir kapalı komedon durumu var. ergenlikte cildimin altı mayın tarlası gibiydi hatta. bilmeyenler için, açık aknenin ucu havayla temas ettiği için siyah olur. kapalı aknede ise adı üstünde kapalı olduğu için havaya temas etmiyor, ancak tutup sıksanız içinden beyaz bi yapı çıkar. cildinizin altı pütür pütür ise tebrikler, sizde de kapalı komedon var benimki gibi.

    neyse 20 iken ilaçla tedavi edip temizledik, ama baktım ki zamanla cildimin altı yine doluyor. doktoruma yeniden gidince "senin cildin böyle, elinin altında hep differin olacak" dedi. ben orada bi anladım yavaştan cilt bakımı rutini oluşturmam gerektiğini.

    şu an çok şanslıyız ki youtube dermatolog dolu. ben özellikle doctorly adlı kanalı çok seviyorum, adamlar hangi soruna hangi kimyasal, hangi cilde hangi ürün iyi gider tek tek anlatıyorlar. kendi yüzleri de bebek gibi zaten ahahah, kadın olarak kıskandığım oluyor valla

    akne tarlası iseniz, büyük sorunlarınız varsa yallah önce dermatoloğa. sonra bir daha breakout olmaması adına nasıl bir rutin takip edeceğinizi öğrenmek için gelin bu entry'nin devamını okuyun.

    piyasada sürüsüne bereket bir çok retinol, salisilik asit, niacinamide, laktik asit, kafein, c vitamini, e vitamini, arbutin ya da daha bilmediğiniz adla söylersek aha ve bha ürünü satılıyor. her birinin de başka bir yararı var. e ben her gece 25 ürünü sürüp mü uyuyacağım? tabi ki yapmayın öyle bir şey, bir defa asla yan yana kullanılmaması gereken içerikler var, sonra yüzünüzü yakarsınız valla. işte bu kafa karışıklığını önlemek için ilkin en önemli önceliklerimiz nedir onlara karar veriyoruz.

    yaşlılığı, derin kırışıklıkları mı önlemek istiyorsunuz? retinol bacım.
    göz altlarınız mı şişik/koyu? kafeinli göz kremi.
    komedon sorununuz mu var? retinol ve salisilik asit (asla yan yana değil)
    gözenekleriniz mi büyük? salisilik asit, niacinamide. aslında niacinamide komedona da çok iyi geliyor, her derde deva gibi bi şey.
    cildim çok hassas, bu saydığın asitler cilt bariyerimi bozuyor, kullanamıyorum diyorsan laktik asit
    cildimi toksinlerden arındırmam lazım, canlı dursun istiyorum diyorsan vitamin c ve e
    çok fazla güneş/sivilce lekem var, ben sabırla 1 sene 2 sene demem ürün kullanırım diyorsan arbutin

    şimdi... dedik ya bu ürünler ciddi kimyasallar. kullanırken çok ama çok dikkatli olmak lazım. e ne yapmalı?

    retinol asla ama asla gündüz kullanılmaz! gece ürünüdür. retinol her gece kullanılmaz, gerek yok. yüze boca da edilmez, hele başlangıçta mercimek tanesi kadar yeterlidir. zaten hiçbir şey yüze boca edilmez, sonra niye sivilcem var diye zırlıyorsunuz. temiz cilde sürülür. ilk kullanmaya başladığınızda haftada 2 gece yeterlidir. (pazartesi ve perşembe gibi mesela) yüzünüz alışana kadar 2-3 hafta böyle az doz gidin. sonra kullanma sıklığınızı arttırırsınız. baktınız çok kuruluk yaptı ya da yüzünüzde bi şeyler sapıttı, sıklığı düşürün. örnek kullanım: cilt size uygun bir yüz yıkama jeli ile temizlenir, çok hassas iseniz ilkin yüze ince bir kat nemlendirici uygulanır, sonra retinol (boca etmiyoruz) ve yine bir kat nemlendirici. buna sandviç metodu deniyor. benim cildim kaldırıyor diyorsanız retinol artı üzerine tek kat nemlendirici de yapabilirsiniz, dikkat edin kuruluk yapabilir. zira laktik asit gibi nem tutma özelliği yok. asla ve asla salisilik asit ile yan yana kullanılmaz. karıştırmayın her boku, yüz yanığı olacaksınız. bekleyin salisilik asidi de ertesi gece kullanırsınız.

    retinole bir bonus ekliyorum: göz çevrenize de sürün. kırışıklıklarınız tabi ki ince deri olduğu için en belirgin göz çevrenizde ortaya çıkacak. yapabiliyorsanız göz çevresine de sürün ama sakın ha göze değmesin, aman aman. asit sonuçta.

    peki kaç yaşındakiler kullansın? 25 yaş sonrası kullanmaya başlayın. niye? retinol'un olayı hücre yenilenmesini hızlandırması. bir de daha derine nüfuz ediyor. yani retinol kullanarak yüzdeki deriye hücre yenilenmesini öğretiyorsun. yaşlanırken bu cacığın etkisini görmen için de yıllar önce rutinine eklemen lazım. komedonu kontrol altında tutması da benim gibi yağlı ciltler için büyük artı. hem bugüne hem yarına yatırım biraz. hatta etkisi için şöyle diyeyim. gençken sadece yüzüne retinol uygulamış kadınlar yaşlanınca yüzleri yaşları için çok daha diri dururken el ve boyunları buruş buruş kalıyor. bütçeniz el verirse boyun/el için de vücut retinolü alabilirsiniz. aynı olay güneş kremi için de geçerli. onun ne kadar elzem olduğunu zaten biliyorsunuz, hiç anlatmaya kalkmayacağım bile.

    salisilik asit ne ola ki? o da cildi ölü deriden temizliyor. yüzünüzü keseleyemeyeceğinize göre bence bir kimyasalla bunu nazikçe yapmak en iyisi. daha üst katmanlara nüfuz eder, olayı sebum azaltmak, gözenekleri daraltmak, tıkanmaları önlemek. yine benim gibi yağlı ciltler için süper bir ürün. gündüz de kullanılabilir, güneş ile reaksiyon vermez. yine temiz cilt üzerine uygulanacak. bir pamuğa 3-4 damla damlatıp yüzünüze sürmeniz yeterli. fazla kullanmıyoruz. sonra yine nemlendirici, ya da yukarıda anlattığım gibi sandviç tipi de yapabilirsiniz. yani yıka, nemlendir, salisilik asit sür, yine nemlendir. bir daha diyorum retinolle aynı anda sürmeyin yüzünüze. ayrı günlerde kullanın. bunu da cilde alıştıra alıştıra tanıştırmak lazım. haftada 2 başlangıçta kafidir.

    sadece bu ikisi ile dahi yağlanma ve sivilce problemini büyük ölçüde kontrol altına alırsınız. adet ya da pms dönemlerinde 1-2 tane çıkabilir, e bi zahmet ona da yaygara koparmayın. diğer kimyasallar beginnerlar için değil de, biraz daha bu işler için merak saranlara. e vitamini serumu sürmezseniz incileriniz dökülmez, ama 1 ay salisilik asit kullanmayın bak bakalım yağlı cildiniz nasıl geri geliyor. benve bu açıkladığım iki kimyasal yeter de artar başlangıç için. tabi ilkin dermatoloğa gidip danışıyorsunuz. ekşiden okuyup yüzünüzü haşlamayın sonra. sorumluluk almıyorum. hadi nur gibi yüzler dileğiyle.
  • yaşlanma, kromozomların ucunda bulunan ve koruyucu bir şapka görevi gören telomerlerin zamanla kısalması ve bu hücrelerin ölmesiyle gerçekleşse de daha önceden akne problemi yaşamış kişilerin telomerlerinin daha uzun olabileceği ve buna bağlı olarak hücrelerin yaş aldıkça normalde olduğundan daha yavaş şekilde kısalıp ölmesinden ve bu kişilerde yaşlanmanın oldukça yavaşladığından bahsediliyor.
    ilgili yazı için tık
  • akne çok aşırı olmadığı sürece normaldir. aşırıysa bir dermatologa gözükmeli.

    vücut yağ oranını düşürmek faydalı olabilir. normal vki de olmak avantajlı.
    kesinlikle sıkmamalı, kaşımamalı. iz, yara ya da iltihap oluşturabilir.
    zeytin yağlı sabun kullanmak azaltır.

    sağlık tavsiyelerim
  • bu problem için istanbul anadolu yakasında cildiye doktoru tavsiyeniz varsa yeşillendirebilirsiniz. şimdiden teşekkürler.
hesabın var mı? giriş yap