• öncelikle, kimsenin "amerika bunu yapmakta haklıdır" dediği yok. konu ne alaka "sivillere kullanılan kimyasal silahı haklı gösterme" olayına geldi anlamadım. herhangi bir şekilde sivillere zarar verilen her çatışma puştluktur, şerefsizliktir.

    ama rusya'nın kırım ilhakını savunmak için "kırıma bakınca rusça konuşan vs sscb ile bağı olduğunu da görebilirsiniz." gibi bir ifade kullanılmış.

    o zaman rusya gitsin tüm sscb ülkelerini işgal etsin. böyle saçma bir mantık olabilir mi lan? yugoslavya tekrar kurulsun, hatta ingiltere de kolonileri geri alsın. nasıl olsa "ingiltere imparatorluğu"na bağlı ve ingilizce konuşulan yerler.

    çin'in zulmünü hoşgörmek içinse, "sincan çin haritasında" diye bir şey savunulmuş. buna yorum yapmaya bile gerek yok, akıl tutulması. bir ülkenin sistematik işkencelerini "sınırları içinde" diye savunmak, inanılmaz bir saçmalık. kaldı ki, bölge özerk bir bölge. yani kendi içinde bağımsız, dış işlerinde çin'e bağımlı.

    gerçi biz de onu diyoruz. çin kendi vatandaşına baskı uygularken, abd pozisyonuna geçerse, kim bilir ne olur? bu bana epey korkutucu bir ihtimal gibi geliyor.

    ayrıca çin kyoto'ya taraf olmuş da ne yapmış? onu yapmış bunu yapmış diye kağıt üstünde bir çok şey gösterebilirsiniz, ben sonuçta çıkan ürüne bakarım. şu grafikte görüyoruz ki, çin'in karbon salınımı konusunda gözle görülür şekilde iyiye gittiği tek bir yıl yok. rusya stabil, abd ise düşüş trendinde.

    keza şu sayfada da görülüyor ki, kyoto'nun 2012 sonrası olan ve yükümlülük doğuran 2. diliminde, çin yıllık olarak %0.4 artış gösterirken, taraf olmayan abd'de 2018'e kadar -%0.8 düşüş gözlenmiş. per capitaya girersek, abd %1.5 düşerken, çin sadece %0.1 düşmüş. sözde hindistan da imzalayan ülkelerde ama %5.1 artış sağlamış sağolsun.

    ortamlarda çin çok çevreci dersin, ama sayılar seni yalanlar. uygulamadıktan sonra imzala ne olacak, nasıl olsa yaptırımı yok. yaptırımı "bir sonraki dönem %30 daha fazla azaltma". ayrıca salımı azaltamayanlar, azaltanlardan "azaltma" satın alıyor. bildiğin ticareti var yani. ayrıca emin değilim ama, çin kyoto'ya taraf olmasına rağmen, yanlış hatırlamıyorsam, sera gazı salınımı ile ilgili azaltma sorumluluğu uzun süre yoktu. bu da garip bir detay.

    abd, 2025'e kadar, 2005'e göre ben salınımımı %26-28 azaltacağım, 2020'ye kadar da %17 azaltacağım demiş. şu an 2005'e göre, %14-17 civarı daha az olacağı öngörülüyor. 2025 projeksiyonu ise, en az %21.5, en fazla %28 azalma olacağı yine yukarıdaki siteye göre.

    çin ise 2030'dan sonra azaltacağım demiş, ama hiç bir yüzde vermemiş. al sana imzalamamış devlet ile imzalamış devlet. ben neyi imzalayıp neyi imzalamadığına bakmıyorum. neyi, ne yaptığına bakıyorum.
  • kyotadaki gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere dair kategori olduğunun farkında olmayan yazarların atıp tuttuğu olay.

    çünkü bunun en büyük sebebi abd kişi başına enerji tüketimi bir çinliden 3.5 kat, bir almandan 1.8 kat fazla!
    https://en.wikipedia.org/…gy_consumption_per_capita

    aynı şekilde kişi başına karbon salımı bir çinliye düşenden 2,2 kat, bir almana düşenden 1,85 kat fazla. görsel
    kolay değil o v8lerin emisyonu. kişi başına çevreyi en fazla kirleten ülkelerden biri bu yüzden tabi daha fazla düşürecek. kendisinden 3.5 kat az enerji kullanan çinliye düşür demek saçmalığın daniskası.(zaten bu kişi başına kirletmeleri ilk sıralarda olduğu için kyotoya imza atmadılar.)

    gerçi abd den çevre hassasiyeti beklemek zor sonuçta başkanları küresel ısınmanın bir hoax olduğunu düşünüyor.

    çinde sevmediğimiz bir yönetimin olması çinin kendi vatandaşlarına baskısının kanıtı mı oluyor?...

    çin dünyaya her sene en fazla turist yollayan ülke. hong kong ve macau haricinde dünyaya giden 67 milyon insanın çok büyük bir kısmı geri dönüyor.

    şuradan bakınca 25,455 çin halk cumhuriyeti vatandaşı iltica etmiş.
    yani ülkeye geri %99.99996 sı geri dönmüş.

    aynı orana türkiyede bakınca 8.7 milyon kişi yurtdışına çıkmış. 29,723 kişi iltica başvurusunda bulunmuş.

    nerdeyse yurtdışına çıkan orana göre türkiye çine göre 8 kat daha fazla ilitica etmiş.

    kusura bakmayın ama çin 3000 senelik tarihinde en refah dolu dönemini yaşıyor ve çinliler memnun görünüyor. açıkcası bu durumda çinin yönetim şekli ne abdnin ne de bizim burnumuzu sokacağımız bir konu.
  • ken burns bu memleketi çok güzel anlatır.
  • vietnama askeri çıkarma yapmış ülkedir.
    kusura bakmayın vietnamda sovyet ve çin askeri göremiyorum.
    cenevre anlaşmasına ters kimyasal silahta kullandığını göremiyorum varsa ispatlayın düzelteyim.

    abdnin pasifik adalarını nukleer bombalarla silmesini unuttunuz sanırım. hala bazıları çevreyi kirletir.
    benim bildiklerimden bazıları:
    marshall islands
    runit ısland
    enewetak atoll
    elugelab
    ailinginae atoll
    amchitka
    kiritimati
    jabat ısland
    malden ısland

    hatta bunlardan bazılarında nukleer sızıntılar olmakta:
    https://www.washingtonpost.com/…-its-cracking-open/
    https://www.forbes.com/…o-the-pacific/#4690c0147073
    https://www.dailymail.co.uk/…ests-60-years-ago.html

    bazılarında çernobilden 10 kat daha fazla radyasyon var.
    https://www.forbes.com/…han-chernobyl/#137fbf2226be

    çernobil kazasında sscb elinden geldiğince çalıştı ve sızıntıyı durdurdu.(hatta bu durum mali çöküşlerini başlatan sebeblerden biridir.)
    buna rağmen halen su anda japonya fukishmada ne oluyor? okyanusa radyasyon karışıyor. hatta utanmadan ellerinde radyasyonlu suyu yer yok diyerek okyanusa akıtmayı dusunuyorlar.
    (bkz: #107543089)

    şöyle bakınca konu nerden nereye geldi. 10 yıldan fazla sürede vietnam üzerinde kimyasal silah kullanıp yüzbinlerce sivili öldürmüştür ve bir o kadarı da sakat kalmıştır. imza attığı 1952 cenevre anlaşmasına göre alenen suçtur. ben cenevre anlaşmasını ihlal eden bu tarz bir kimyasal silahla katliamı ne rusyadan ne de çinden gördüm. varsa gösterin.

    çernobile vs gitmeyin yukarda göstrdiğim gibi abdnin sabıkası oldukça kabarık ve söylediğim konuylada hiçbir alakası yok.

    edit: +bikini adası
  • tek istatistik neyi kanıtlar?
    en fazla nufus çinde olduğu için bir çok yerde çinli göçmen yüksek çıkacak, çin nufusuna bölünce oldukca geriye düşecek göçmen sayısı.

    mesala bir istatistik.
    meksikaya dönenlerin sayısı abdye göçenlerin sayısını geçmiş.
    https://www.pewresearch.org/…han-coming-to-the-u-s/

    meksikalıların terk ettiği ülke.(?)
  • "çinde sevmediğimiz bir yönetimin olması çinin kendi vatandaşlarına baskısının kanıtı mı oluyor?..."

    ulan çin yönetimini sevmekle ne alakası var. adamlar uygur toplama kampında işkence yapıyor. dünyayla tüm iletişimini kendi filtreleri üzerinden yapıyor, covid-19'u açıklayan kişileri hapse tıkıyor, adam diyor ki kendi vatandaşlarına zulmünün kanıtı mı oluyor sevmediğiniz bir hükümet olması. daha ne olsun lan?

    kişi başı karbon salınımı üzerinden yapılan eleştiri kısmında ise, aynı grafikte görüyoruz ki, ortalama bir çin'li 3 kat artırmış karbon salnımını. naptı hacı bu adamlar o arada? düşür demeyek peki de, 3 kat da artırmasaydı bari ortalama çin'li. koskoca karbon salınımını sadece arabaya indirmek, sanırım biraz saçma. herhalde sanayinin de etkisi vardır. yoksa bir kişi 3 kat daha fazla karbon salacak ne yapabilir ki? v8 motorlar kaybolmadı, ama salınımda ciddi bir düşüş gözlenmekte. demek ki sırf araba işi değil bu.

    anlaşılmayan şey şu. mevcut başkan küresel ısınmanın bir "hoax" olduğunu düşünebilir, ama abd o kafanızdaki ideal olan çin gibi yönetilmiyor. başgan ne derse olmuyor. uzun vadeli plan var, bir tarafta dünyayı etkileyecek bir salgın için uyaran doktorlar içeri atılırken, öteki tarafta "ordu göreve" diyen başkana siktir çeken bakanlar var, belediye başkanları var. başkan sadece bir figür. abd'yi gerçekten abd başkanının yönettiğine anca çin sevdalıları ya da bizim ülkemizde belirli bir kesim inanır.

    ayrıca iltica dediğiniz şey turist olarak gidip oraya yerleşmek değil. kafanıza gör sayı vermeyin amk. adam "ülkeden ayrılanların 25bini mülteci olmuş" deyip, geri dönüyor hepsi demiş. ulan sırf amerika'da 2.5 milyon çinli "immigrant" var. 2010-2018 arası abd'ye göçmen olarak giden 650bin çin vatandaşı var. kalkmış totalde 25bin kişi gitmiş diyorsunuz. aynı sitede türkiye'den 29bin kişi göçmüş deniyor. peki şu 253 bin göçme istatistiği nereden gelmiş?

    adam mülteci sayısı verip, "herkes geri dönüyor" demiş. sanki iltica etmek süper kolay bir şeymiş gibi. türkiye'den 29bin mülteci gitmiş, ama aynı yılki istatistikte 253 bin de göçmen gitmiş. iltica bu kadar kolaysa, niye iltica yöntemini seçmemiş bizimkiler o zaman? iltica sayısı ile "giden geri dönüyor" istatistiği vermek, abukluğun önde gideni.

    "çin'in yönetim şekline burnunuzu sokmayın" diyen adam, her gün buraya gelip, abd'nin yönetim şekline burnunu sokuyor. gerçekten hayreti mucip.
  • üzgünüm ama çinlilerden kişi başına enerji tüketimi çok fazla olan ülke.
    elbette çinin karbon salınımı artmak zorunda.

    çin gelişirken odun yakıp yemek yapan ve ulaşımını bisikletle sağlayan çinlilere sen insan gibi yaşamı haketmiyorsun motorsiklete binme, buzdolabı kullanma mı diyelim?

    elbette amerikalıların motor hacimlerini düşürmesi gerekiyor.

    gerçekten bunu anlamanın nesi zor? halen şu anki duruma göre 2.2 kat daha fazla karbon salınımı yapıyor amerika.
  • suudi arabistan'ın parasını çatır çatır yiyen ülke. karşılığında suud aşiretini koruyor.
  • karbon salınımı mevzusuna kendi girip, abd kyotoya taraf değil, karbon salınımı umrunda değil, çin çok çevreci taam mı onlar taraf diye yazdıktan sonra, çin'in artışı, abd'nin azalışı göze sokulduğunda "çin gelişiyor tamam mı, normal artış olması" boyutuna gelmiş olay.

    he ben de onu diyorum işte hacı. çin falan da, abd'deki ekonomik güce kavuşunca, o seviyeye çıkacak. kyoto'ya taraf olmak bir şey ifade etmiyor. bir bağlayıcılığı yok protokolün. bir yaptırımı yok. yemişim öyle protokolü. adam kalkmış "ben taraf değilim ama şu kadar düşüreceğim" demiş ve yapmış. benim için önemli olan bu. kyoto'nun beklentisi 7, adam yapmış 14. demek ki kyoto'nun beklentisinin de ötesinde bir gelişme var.

    ayrıca "sen adam gibi yaşama, motosiklete binme, buzdolabı kullanma mı diyelim" ne demek ya? çin'e bu ürünler 2000 sonrası mı girdi? bu kafayla bu olayı sadece çin'in alım gücünün artışına bağlıyorsak, o zaman ortalama bir amerikalı'nın 1/5i kadar para kazanan ortalama bir çinli ile aradaki fark sadce 2 kat ise, o fark kapanırsa, kim bilir o tüketim ne olur...

    neyse ya, çin'de komünizm var zaten. o yüzden isteyen 3-5 tane araba ev falan alır. biliyorsunuz, komünizmin temel taşı özel mülkiyettir.
  • 2,7 milyon askeri vietnamda görev alan ülkedir.

    en azından karşısında buna denk birşey olsa diyeceğim ki diğer ülkelerde savaşa katılmışlar.
    bazı net olmayan tahminlere göre 3 bin sovyet 170-300 bin arası çin askeri var. gerçekten abdye bakınca baya katılmışlar.

    her neyse benim ilk yazdığım entry vietnamda korkunç savaş suçları işlediği ile alakadardı. sanırım buna bir itiraz yok bu kadar kakofoni yapıp olayı nukleer meselelere getirdiğinize göre.
    benzer ölçekte kuzey vietnam, çin veya sovyetlerin kimyasal ajan kullanımını istedim bulamadınız. sanırım cevap veremeyen ve demogoji yapanların kim olduğu açık.

    sevenleri umarım kontgerilla askerlerine ziverbey köşkü gibi yerlerde veya agent orange atılan pirinç tarlalarında kavuşur.

    halen sarin gazı kullanımından bahsetmedim onu da başka bir zaman yazarım. hatta pentagonun haber yapan kişiyi nasıl özgür(!) basınından kovulmasına sebeb olduğunun da.
hesabın var mı? giriş yap