• son bir kaç haftadır gözlemlediğim kadarıyla, kadın kısmısı iyice cıvatayı sıyırmış olan oluşum. öküzün geçeceği aradan geçemeyince dayılanan teyzeler gördüm. göt kadar alana da daha zorla girmeye çalışıp, aynaya tıklatıp, üstüne sana bağıran teyzeler de gördüm. hepsi orta yaştı. menopoz azmışken trafiğe çıkarmamak lazım bunları.

    bir de çarşambadan beri trafik bok gibi. armada'dan sonra ilk alt geçite kadar rahatlardı trafik, üç gündür o da tıkanık. bir de sıkıştıran sıkıştırana allah vermesin. bugün dallamanın biri yüzünden elektrik direğine tost olacaktım az daha. öküz gibi cipi alan ankara şöferi, yolun kralı gibi geziyor. koltuğun altına levye koydum vallaha, her an kan çıkartabilirim.
  • bugün tam kadro yolları dolduracak olan sürücülerdir. genelde yolda şerit çizgisinin üzerinden giderler ve onları geçebilmek için 2 şerit birden değiştirmeniz gerekebilir (ankara yollarının yeterince geniş olduğunu da belirtmeliyiz). ayrıca iki ankaralı soför yan yana gelince mutlaka çarpışırlar. nedense çoğu yüksek hızlarda yan yana araç süremiyorlar (yüksek hız dediğim 60 km/sa ve üstüdür). bunun en büyük sebebini de yanlarından geçerken dikkat ederseniz anlayabilirsiniz. siz yanından geçerken mutlaka size bakarlar. bu bakış, -baktığın yere doğru sürme- teorisini de doğrulamış olur, zira size bakarken üstünüze doğru gelmeye başlar ve nitekim yanından geçerken çabuk davranmayanlara mutlaka çarparlar.

    ayrıca diğer bir özellikleri avm otoparklarının alt katlarına parketmeyi hiç sevmemeleridir. eğer ankaralı değilseniz ve ankaranın meşhur 7 avm'ler (ankamall, armada, kentpark, cepa, gordion, galleria, arcadium) bölgesine gidecek olursanız, açık otoparkta ve alt kat otoparkının ilk katında yer bulamazsanız paniklemeyin. bu otoparkların -2. ya da -3. katları bomboştur. -1. kat deli gibi hınca hıç dolu olur ama alt katlarda otomobilinizi 2 hatta 3 araçlık yere rahatça bırakabilirsiniz.

    şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; cepa ve kent park avm'lerinin açık otoparkları hınca hınç dolu olunca bile alt kata inmeyip avmlerin duvarlarının kenarlarına bırakırlar otomobillerini. hatta o duvar diplerinde yer bulmak için 2 tur atanlarına bile rastlayabilirsiniz.

    saygılarımla
  • 3 ana kuralları var;

    -yeşilde geç..
    -sarıda geç..
    -kırmızıda az biraz dikkatli geç..
  • (bkz: kasap)
  • melih gökçek'in trafik düzenlemelerinin yarattığı frankensteinlardır.
    sekiz yaş zekasıyla oluşturulan alt/üst geçitler, kavşaklar saatte seksen kilometre hızla şehrin göbeğinde yolculuk imkanı tanır. bir iki kavşağı böyle geçmiş şoför ne kırmızı ışıkta durmak ister ne de yaya ile hızının kesilmesini hazmeder.
    gökçek ve onun eseri ankara şoförü için yollar araba içindir. yaya da mümkünse arabayla seyahat edip en yakın avm'de yayalığını yapmalıdır.
  • sinyal lambalarının anlamsızlığına inanan şöför.

    telepati yoluyla hangi yöne döneceğinin bilinmesini bekler, bilmeyene de küfür eder.

    "görmüyon mu lan sağa dönüyoz işte ........... ç........."

    ha bir de kırmızı ışıklarda sağa dönme hakkı vardır bu insanların bazılarının.

    (bkz: ankara'da kırmızı ışıkta sağa dönme serbestisi)
  • şehir içi ölüme ve yaralanmaya sebep olan trafik kazaları istatistiği çıkarılsa, herhalde ankara nisbî olarak liste başı olur.

    akşam haberlerini açın. iki veya üç günde bir "ankara'da trafik kazası" haberine denk gelirsiniz.

    müsebbibi ankara şoförüdür. kırmızı ışıkta en sağda bekleyen arabaya "neden sağa dönmüyorsun? sağa dönecekler kırmızı ışıkta durmaz" diyebilecek öküz grubu bu kentte yaşar.
    (bkz: ankara'da kırmızı ışıkta sağa dönme serbestisi)
  • istanbul'da her gün en az 4-5 saat araba kullanıyorken ve ufak bir kaza bile yapmamışken, ankara'ya döndüğüm ilk gün arabayı 20 gün servise sokacak kazayı yapmamı sağlayan üstün varlık. kendilerine burdan kafamı ikram ediyorum. paket şeklinde.
  • büyük çoğunluğun da değindiği üzere genelde kırmızı ışıkta geçen şofördür.
  • alien'ın ankara sokaklarındaki halidir.

    hatta daha tehlikelidir. gücünü melih gökçek 'in çarpık kentleşmesinden alır. enerjisi bitmez. yokedilemez.
hesabın var mı? giriş yap