artık

• kendisi ile ilgili sorunlarım var. altı üstü bir sözcük aslında, ama sözcüklere de insanlar gibi anlamlar yüklenir, gerçi sonra boşalır da.. sorun mu bulamadın düdük diyor içimde biri.. e var, yanıt bu!
  sorun, bak o da sormaktan gelen sevdiğim bir kelime aslında..
  
  bak işte en başta sözcüğün artmaktan gelişine vurasım gelebilir. pek öyle duran toplara vurmak falan da istemiyorum: canım istemiyor: içimden gelen o değil, üf.. ne futbolcuyum ne de artmayla ilgisi ile ilgilenmiyorum yani.. ama taksan takılır.. başka zaman takayım..
  
  şimdi, huhh, derin nefes al ve başla: yaz. anca yazabilirim, belki.. belki de saçmalarım, olur öyle. ne ise.
  bu "artık" hüzünlü bir kelime, değilse kızgın, değilse de pişman.. yani kızgınlıklı ve pişmanlıklı hüzne bulanık olmasa, ki bulanık.. ve sevmeyeceğim, sevmem de, sevmeyeyim be.. artık-lı cümleler öyle embesilce ki, farketmemek mümkün değil: "hım hım, artık sevmeyeceğim." "hım hım, artık hayatımda yoksun".. bak nasıl hırs dolu hepsi.. ajitasyonlu..
  -istediğini alamadın mı cicim, olmadı, canın sıkıldı, ay kıyamam..
  öf be!
  
  ha ama embesil duygulanmalar (genelde romantizm menşeili saçma sapan mantıksızlıklar) yaşamıyor muyum, yazık ki yaşıyorum.. geçer belki bir zaman, öğrenince.. gözümden de kaçmadı, retorik seni..
  hoş, öğrenirsin de, neleri öğrenmedik.. geçmeyebilir de.. geçse de embesil, geçmese de embesil, ama görmeli şunu..
  
  sadete gelelim, artık: bundan sonra demek işte, bu, olan şey.. oldu ya, biliyorum oldu. yok etmek için olmamış gibi davranıyorlar, anımsamıyorlar ya, çok saçma. oldu, o senin. artan o..
  
  ve artık. artık berbat bir kelime..
  
  anlatamıyorum ki..
• asla yapmam diye yüz bin kere and içip en kısa zamanda andımızı bozduğumuz durumların başlangıç klişesi.
• +k diye yazanlar gordum.
• umut kaya nın bıkkınlığını çok tatlı bir şekilde ifade ettiği, dinlemekten bıktırmayan şarkısı.
• insanlar kabullenemiyor bunu nedense,
  artık sevmiyorum diyebilmeli insan, öyle yapmıyorum diyebilmeli. dününü unutup gitmeden; bu günü zorundalıkları olmaksızın kucaklayabilmeli. artık hepimiz dünkü nefesimizden arta kalanıyız, bugüne yeniden daha güçlü bi şekilde başlamaya mecbur olanıyız.
  merak ediyorsan artık sevmiyorum etmiyorsan da sevmiyorum. öyle eskisi gibi de değilim.
• en sevmedigim kelimelerden biri. hep bir seylerin suni olarak bitisini anlatir bana.
• bir auk denemesi... bazan duruma cuk diye, içine ise küütt diye oturan...
  
  "işin kötüsü hızla eskiyor yokluğun...ki varlığın gün yüzü görmemişken,yepyeni dururken böylesine!şöyle bir toparladım da senin için yaptıklarımı,hani o çok sevdiğin ve masanda tamamlanacağı günü bekleyen puzzle'ın gibi birleştirmeye çalıştım da verdiklerimi,daha bir kaç tanesini koyuverince yan yana sen oluşuverdin...yavaş yavaş anlıyorum şimdi neresinden su alıyormuş senli hayatım... seni ölüm kadar büyütmüşüm yaşamımda.sanki ölümün zıttı yaşam değilmiş de senmişsin!hani olmasan,olmazmışım...var mısın şimdi?e varım işte...üstüne üstlük yarın nasıl bir seni seveceğim korkusu ve endişesi yok içimde... yarın,daha yeni tanıştığın bir insan ya da bir arkadaşın mı olacağım,öbür gün dokunmadan duramadığın sevgilin mi olacağım düşüncesi yok... ve sen hiç kıpırdamazsın yerinden,bilirim...elin telefona gidecek olsa,numaramın son tuşuna kadar sürer cesaretin!kapımın önüne kadar gelsen,zilim yerine kendini çalarsın kendinden...sen adım atmaya bile alışık değilsin ki bana ve ben öyle koşmuşum ki sana... kaç tur atmışım etrafında,kaç kez aşkın hacısı olmuşum bilinmez!ama afaroz edildim aşktan altı şubat ikibinbir! meğer etrafında döndüğüm seni ben yaratmışım.sana yamadığım ben parçalarını söktüğümde üzerinden,geriye bir avuç günah kaldı...şimdi ben yalnızım belki ama sen yoksun!ben baştan aşağı bir ah,sen tepeden tırnağa günah... ve aşk yerden göğe boş...
  
  20.şubat.2001"
• kacisin en guzel belirtecidir. uc kez ust uste soylendiginde bir kurbagayi prense cevirebilir. kurbaga olamayacak kadar korkaklarin kullandigi kelimedir bu yuzden. ardindan ne soylendigi de onemli degildir cunku oncesindeki hersey artik onemini yitirmistir. artiklarin arasinda yasanan yasamlarin yalan derisimi cok yuksektir. bu kadar yalan arasinda insanin artik diyerek defterin bir sonraki sayfasina gecip calinti bir kursun kalemle kendi satirlarini yazmaya calismasi acinasidir, bundan onceki tum sayfalara cok pahaliya aldigi kalemle baskalarinin satirlarini yazdiktan sonra...
• kalemi kirip da ucuruma attiktan sonra kalmamis bahanelerin tek sekli semalidir.
  
  sadece "artik" denir.
• filmlerde de kimi zaman kullanıldığı gibi, bu kelime içten ağlayarak söylenir, ıslaktır olur yani.