ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dünyada bu kadar aç insan varken hayvan beslemek
-
(bkz: dünyada bu kadar aç insan varken bilgisayar almak)
(bkz: dünyada bu kadar aç insan varken telefon almak)
(bkz: dünyada bu kadar aç insan varken araba almak)
(bkz: dünyada bu kadar aç insan varken kıyafet almak)
(bkz: dünyada bu kadar aç insan varken şişmanlamak)
önce bilgisayarından birinciye cevap ver sonra kirli diline hayvan beslemeyi dola.
sevgiliyle edilmiş en saçma kavga
-
geçen sene bu zamanlar kız arkadaşım yeni bilgisayar almıştı. ben de tesadüfen bilgisayarı aldığı ilk gece onda kaldım. ama o gece kız arkadaşımın uykusu geldiği için erken yatmıştı. ben de onun bilgisiyarı alıp youtube’da biraz takıldıktan sonra uyuyakalmışım. ertesi sabah kız işe giderken bilgisayarını da almış lazım olur diye. bu arada sevgilim ana okulunda öğretmen. 5 yaş altı çocuklara eğitmenlik yapıyor. her neyse ders sırasında çocuklara youtube’dan bir çizgi film izletmek istemiş. ancak şansa bakın ki o gün de okula milli eğitimden müfettişler gelmiş dersi izlemek için. sevgilim youtube’a girdiğinde otomatik olarak ana sayfasına düşen videolara bakın;
- kurtlar vadisi kahvehane baskını
- laz ziya’dan testere necmi’ye racon
- masonların karahanlı’yı infazı
- testere’nin eroin profesörlerini öldürmesi
- ezel ramiz dayı’nın gençliği
- ezel cengiz kumarhane sahneleri
meğer pc yeni olduğu için izlediğim her şey ana sayfaya kaydedilmiş. sevgilim youtube’a girdiği an müfettişlerin hepsi kahkahalarla gülmeye başlamışlar. allahtan olumsuz bir rapor falan tutmamışlar. ama o gün bayağı bir gülmüşler kızcağıza. tabi intikamı fena oldu. tam 1 hafta konuşmadı benimle. ben terkeder diye bekliyordum ama etmedi. sonunda da affetti.
ilk defa lens takacaklara tavsiyeler
-
en onemli edit: lens ve solusyonlarinizi guvenilirliginden emin olmadikca internet siteleri uzerinden almayin, optikcilerden temin etmeye calisin, fiyat farki cok olabiliyor biliyorum fakat gozleriniz dunyaya acilan kapiniz, onlari riske atmayin.
oncelikle ilk denemenizse yalnizken denemeyin, gece denemeyin.
muhtemelen kolay cikaramayacaksiniz panik yapmayin.
ılk denemenizde basaramamaniz normal, tak-cikar yaptikca refleks kazanilan bir eylem, 1-2 aya gozu kapali yapabilirsiniz *
kesinlikle lens suyunu iki defa kullanmayin, ellerinizi sabunladiktan ve kaliteli kagit havlu pecete ile elinizi kuruladiktan sonra isleme baslayin, havlu kullanmayin.
gece uyumaya musait olan lenslerle uyumayin, lensli uyku saatiniz 3u gecmesin, lensle uyumayi aliskanlik haline getirmeyin, eve gelince mumkunse hemen cikarin
ayda bir lenslerinizi degistirin, sorun yok kullanirim diye dusunmeyin, tarihleri not edin
daima yaninizda bir kullanimlik lens suyunuzu ve gozlugunuzu bulundurun.
taktiktan sonra aci, batma, kasinti hissederseniz, gecer diyip evden cikmayin, aciyi giderene kadar lensi takmayin ya da ters duzlugunu veya yabanci maddeyi tespit edin.
lensler goz kapagi arkasinda nadiren de kalabiliyor, iyice bakin dusurmediginizden eminseniz oradadir. yine de cikaramazsaniz bir doktora basvurun, oyle yatmayin, orada unutmayin. nadiren de olsa uyku esnasinda da cikmakta.
banyoya lensle girerseniz lensleriniz dusebilir, gozler kurudukca lensler kendiliginden gozden dusebilir, mumkunse alerji ve suni goz damlalarinizi yaninizdan eksik etmeyin.
hijyeni hic bir kosulda ikinci plana atmayin.
goz sakaya, sansa, ihmale, sorumsuzluga gelmez. saglikli gunler
aklıma geldikçe edit:
lens takmada şahsımca en iyi yöntem atıl elle (sol elle) göz kapaklarını aşağıdan ve yukarıdan olabildiğince ayırıp aktif elle (sağ el) parmak ucuna konumlanmış lensi göz bebeğine sakince yerleştirmektir. lens kenarlarının kalkık olduğundan emin olun, bir kısmı parmağa yapıştığında o haliyle göze yerleştirmek zor oluyor.
lens çıkarırken yine şahsımca en iyi yöntem atıl elle göz kapaklarını aşağıdan ve yukarıdan olabildiğince ayırıp ve baş ve işaret parmağı ile göz bebeği kenarlarına baskı uygulayıp lensi kıvırarak almak şeklinde.
ilk kullanımlarda göz ve el melekeleri alışana kadar daha farklı yöntemler de denenebilir. youtube da bolca var.
lens lavaboya düşerse "temiz" solüsyonda bir miktar ovalayıp tekrar gözünüze yerleştirin, yıkamayın, kurulamayın.
gözleriniz kuruysa öncesinde damlayla takviye edin.
kısa uyku sonrası gözleriniz kuruduysa gözlerinizi damlayla takviye edin.
gözünüz kaşındığında kontrolsüz bir şekilde gözünüzü elinizle kaşımayın, lensin olduğunu ve çok kolay bir şekilde gözünüzden çıkabileceğini yere düşebileceğini unutmayın.
dış ortamda yere, toprağa, çamura, asfalta düşen lensinize diğeriyle birlikte elveda deyin.
solusyonlar lensi ovalama gerektiren ve sadece icinde bekletmesi yeterli olan seklinde ikiye ayriliyor, ona gore hareket edilmeli.
goz damlasiyla ilgili sorular geldi, damlayi goz pinarindan verince goz hepsini alabiliyor, goz bebeginden verince fazlasini pecete yardimiyla alabilirsiniz. alerjik ve goz kurulugu icin olan damlalarin kullanimi icin eczanenizden bilgi alabilirsiniz.
düğünlerde takı çantasına yakın duran nypd teyze
-
genellikle gelinin anane veya babanesi olan teyzedir.
bu teyze taki cantasinin guvenliginden sorumludur, ayrica "kim ne takti database"ini de tutarlar. taki toreninin ba$ladigini ve bittigini de bu teyzeler anons ederler. taki toreni bitince taki cantasini alip bir bilinmeze dogru, carpik, sallanmali ancak hizli adimlarla ilerlerler.
canta "kaybolana" kadar devamli taki cantasina bakarlar... yuzlerinde bir huzursuzluk vardir. boyle her an birisi gelip cantayi kaparak ko$arak kacacakmi$ gibi bir gerilim vardir hallerinde. bir vazife bilinci, bir gorev ciddiyeti. devamli ogutler ve emirler verirler.
- getir burada dursun.
- ortusunu alma cantanin.
- bilezikleri bana ver.
- cekil goremiyorum!
- agzini bagla, agzini.
gibi konu$malar yaparlar.
ka$lari gozleri hic durmaz. o'na bu'na ka$ goz yaparlar.
(bkz: dugun teyzeleri)
(bkz: dugun amcalari)
son doong mağarası
-
(bkz: #144134201)
debeye giren bu arkadaş noktası virgülüne dokunmadan yazıyı evrim ağacı sitesinden kopyalamış;
https://evrimagaci.org/…gizem-ve-doga-harikasi-9691
bari bi kaynak belirtseydin be
yaran fıkralar
-
adamın biri bi kahveye girmiş. millet kahvede baya gülüyor eğleniyor filan. napıyor lan bunlar demiş bakmış birisi ordan bağırıyor,
- 45!
herkes yerlerde
- 7!
ağlamışlar gülmekten.
- 51!
buna da gülmüşler baya.
adam merak etmiş sormuş,
- neye gülüyorsunuz böyle?
kahvenin eskilerinden biri sinan özen'in şu bakışını atarak;
http://t2.gstatic.com/…mages_up/sinan ozen1.jpg&t=1
"sen yenisin galiba" demiş. "biz bu kahvede sabah akşam fıkra anlatırız. öyle çok fıkra anlatırız ki artık yorulmayalım diye fıkraları numaralandırdık. misal 5. fıkra temel ingiliz alman uçaktalar filan.. herkes ezbere biliyor. biri 5! diyince hepimiz fıkrayı hatırlayıp gülüyoruz" demiş.
adam teşekkür etmiş,
sonra "7412" diye bağırmış
bağırmasıyla birlikte bütün kahve yerlere yapışmış. sandalyeden düşenler mi dersin, gülmekten sıçanlar mı dersin, burnundan sümük gelenler mi dersin, millet paramparça, konuşacak halleri yok, gözleri yuvalarından çıkacak.
adam şaşırmış "niye buna bu kadar güldünüz" demiş
zar zor konuşanlardan birisi cevap vermiş
- bu fıkrayı daha önce hiç duymamıştık
ininden çıkmayan hayvana utangaç diyen belgeselci
-
belgesel yapımcıları, vahşi doğa fotoğrafçılarında böyle bir "yanlış tanı" rahatsızlığı var.
adam, gördüğünü sıfatlandıramıyor lan.
110 kilo ağırlığındaki sumatra kaplanını fotoğraflamak için iki hafta pusuda bekliyor, hayvan ormanın derinliklerinden gelirken iki saniyeliğine kameraya yakalanıyor.
"sumatra kaplanları... kedi ailesinin utangaç üyeleri. kameralarla araları pek iyi değildir" diyebiliyor.
utangaçlığından adam yiyecek hale gelmiş öyleyse. bak bi gözlerine! utangaç bir bakış mı, yoksa "taallukatınızı " bakışı mı bu?
http://farm4.static.flickr.com/…5469_7968467bb8.jpg
üç gündür ininden çıkmamış, kış uykusuna hazırlanan aç boz ayıyı, isim takıp sempatikleştiriyorlar:
"lisa, utangaç bir anne. yavrularına kış bastırmadan yiyecek bulması gerek. lisa bu nedenle son zamanlarda biraz sinirli."
son günlerde biraz kızgın, utangaç lisa'ya bak:
https://fitcoupleusaf.files.wordpress.com/…rowl.jpg
adama dilini yutturuyor mahcup duruşuyla.
bertolt brecht
-
"hiçbir şey yerli yerinde değilse,oraya düzensizlik hakimdir
hiçbir şey olması gereken yerde değilse,orada düzen vardır"
karadenizliyim yerine kuzeyliyim demek
-
-nerelisiniz?
-kuzeyliyim
-adınız neydi?
-temel eriksen
nikahsız çiftler aynı odada kalamaz kararı
-
suudi arabistan'da sadece erkeklerin kaldığı otelde viagradan ölenlerin savunduğu parti döneminde gerçekleşmiştir.
eved.