hesabın var mı? giriş yap

  • dünyanın çekilir hale gelmesine neden olan insanlardan yalnızca biridir. köpeği öldüren o pezevenk ise, bu adamın tırnağındaki kir kadar bile değerli değildir.

  • kendimde de gözlemlediğim korkunç bir eylem. tüyler ürperten bir dönüşüm. şimdi açık konuşalım: kendimizle başbaşa kaldığımız anlarda, acıkan karnımızı huzura kavuşturmak için hazırladığımız eppek arası tomato peynir gibi gıdaları yerken insanlıktan çıkmıyor muyuz? özellikle geceleri sinsi sinsi hazırladığımız eppek arasını yerken, uydurmasyon dürümleri yutarken o ekmekle o dürümle kavga etmiyor muyuz? dişlerimizi eppeğe geçirip 45 derecelik bir açıyla kafamızı sallar gibi kopardığımız her lokmada bir vahşi yaşam belgeseli tadı yok mu? normalde son derece beyefendi insanlarken, uçan kaburgalıların kanatlarını söken kratos gibi olmuyor muyuz eppek arası yerken?

    avvvvvvvvkkkk avvvvkkkk diye yutmuyor muyuz ekmek arasını? neden en sakinimiz, en beyefendimiz, en hanımefendimiz bile ekmeğe hülya avşar'ı öpmeye hazırlanan ibrahim tatlıses haşinliğiyle yaklaşıyor? sırf şu ritüel yüzünden eppek arası yemeden önce ibrahim tatlıses bıyığı takmayı düşünüyorum. insan eppek arası gıdayı alırken bu kadar mı coşar arkadaş? o yüzden böyle subway mabwey gibi mekanlarda hiç huzur bulamıyorum. sandiviçiniz kaç santim olsun diyorlar, isyan edesim geliyor. sandiviçim 10 santim olsa ne olur, 75 inç olsa ne olur efendi, sen bana vahşileşmeden sandiviç nasıl yenir ondan bahset. kendisini sandiviç, dürüm ya da eppek arası bir gıdayı yerken vahşileşmiş hissetmeyenlere leydi gaga'nın sigaralı gözlüğünden yapacağım kendi elimle. şu an ağzımda 10 adet sigara var, hepsi eşit yansın diye yaktım koydum ağzıma. fakat son sigara zamlarından sonra gözlüğün maliyeti yükseldiği için sigaraların hepsi lodos denizcisi marka. marka sempatik ama tat bir garip, inşallah ölmem...

  • forex ingilizce foreign exchange kelimelerinin kısaltmasıdır, ülkelerin para birimlerinin değişim piyasasıdır. yani bir ülkenin para birimi karşılığında diğer bir ülkenin para biriminin alındığı veya satıldığı piyasadır. bütün dünyada döviz parite fiyatları bu piyasada belirlenir. piyasanın ana katılımcıları bankalar ve broker şirketleridir. broker şirketleri müşterilerinin alım/satım isteklerini yerine getirirler. büyük mevduatları olan müşteriler için bankalar kendileri de broker hizmetini verebilirler.

    dünyanın en büyük bankaları birbirlerine özel iletişim ağıyla bağlantılıdırlar. tüm işlemler bu bankacılık ağı yardımıyla gerçekleşir. bu bilgi ağlarından herhangi bir bankanın verdiği dolar veya euro fiyatı hemen öğrenilebilinir. dünyadaki döviz fiyatları serbest piyasa (dalgalı piyasa) kurallarınca arz ve talep ile belirlenir, devletler buna serbest piyasa kuralları çerçevesinde nadiren müdahale ederler.

    iki bankanın verdikleri parite fiyatları arasında farkın olması halinde teorik olarak ucuz olanı alınıp pahalıya satılabilir. bu durumda piyasadaki ucuzdan alış ve pahalıya satış kısa zaman içinde iki tarafta da fiyatları eşitler. bu yüzden dünya üzerinde parite fiyatları aynı zaman dilimi içinde, tüm coğrafyalarda hemen hemen aynıdır. fakat parite fiyatları zaman içinde çok değişebilir. bu değişim kaotik değildir ve her zaman belli kurallar çerçevesinde olur. bu kuralları bilen kişi bu değişimlerin ne yönde ve ne zaman olacağını tahmin edebilir.

    forex piyasası işlem hacmi bakımından dünyanın en büyük finansal piyasadır. burada günlük işlem hacmi 1,5 trilyon ile 3 trilyon dolar arasında değişir. karşılaştırmanız için dünyanın en büyük borsası olan new york borsasındaki günlük işlem hacmi 20 milyar dolar civarındadır. inanılmaz büyüklükteki toplam işlem hacmi, forex piyasasını dünyanın en zengin adamı veya en zengin insanlar grubunun dahi kolaylıkla manüple edemeyeceği bir hale getirmiştir. böylece bu piyasa dış etkenlerden korunup sadece iç kurallarına göre çalışır. bu kuralları bilen kişi döviz fiyatlarının hareketlerini tahmin edebilir,dolayısıyla kar elde edebilir.

  • şener şen'le yapılan bir ropörtajdan:

    “bana dediler ki; zeki alasya'nın cenazesine gittik, siz yoktunuz. neden gelmediniz ?
    bilmiyorlar ki, ben aynı gün annemi uğurladım sonsuzluğa. hem de aynı mezarlıkta. zeki alasya, benim bir kardeşim bir parçam gibiydi. nasıl böyle bir şey düşünürler... ben oraya gelsem bile kemal'in cenazesindeki gibi kameralardan uzak kalmayı tercih ederdim. yani beni yine göremezdiniz...
    zeki'yi defnettikten sonra metin akpınar ve orhan gencebay'ın neden ortadan kaybolduğunu hiç merak ettiniz mi ? etmediniz. ben söyleyeyim, bizim aile kabristanlığına geldiler hem de koşa koşa. ben annemi toprağa verirken oradaydılar, definden sonra zeki'nin mezarına gittik, kimsecikler yoktu...
    peki siz oraya zeki alasya için mi gittiniz, yoksa gelen ünlüleri görmek için mi ? gözleriniz beni aramışsa belli ki gelen ünlüleri görmek için gelmişsiniz.
    nejat uygur'un son şiirindeki ilk dizeler geldi birden aklıma :
    ''biliyorum cami avlusundaki bu kalabalık bana değil,
    gelen ünlüleri görmek için.
    aa o da burada şu da burada deyip, keyif çatmak için.
    beni musalla taşında unutanları görüyorum,
    hayatımda ilk defa katıla katıla gülüyorum... çünkü kırkım dolmadan unutulacağımı biliyorum...'' .

    değerini kaybetmeden bilmemiz gereken insan. büyük oyuncu şener şen..