hesabın var mı? giriş yap

  • aynı binada ikamet ettiğimiz bir hanımefendi.
    zor bir hayatı var, eşi ile mahkemenin uzaklaştırma kararı nedeni ile ayrı.
    maddi sıkıntıları da var.

    az önce açık camdan 3 kat aşağıda olmasına rağmen duydum;

    - neden babana gitmiyorsun ? seni sevmiyorum !

    hırıltılı ama yüksek sesle yanıtladı dünya güzeli busecik ;

    - ben de seni sevmiyorum...

    5 yaşındaki miniği sevgi tehdidi ile terbiye etmek...
    kız da inatçı ama...
    yine de çok ama çok şeker.

    seslerini duyunca içim içime sığmadı, bir yetişkin çocuğuna "seni sevmiyorum" diyordu !
    bu nedenle komşu hakkı, mahremiyet, özel hayat demedim, yazma ihtiyacı duydum.
    o çocuk büyüyünce sevmeyi öğrenebilecek mi ?

    tashih : mahremiyet sınırlarını aşmak gibi bir gaflete düşmüşüm, paylaştığıma pişman oldum
    ama bu kadar kişi yazınca da silmekten de imtina ettim. merhametin kendi sıfatım olmadığını unutmuşum.

  • beyaz show devam ediyor olsaydı hepsini aynı tişörtlerle bu hafta konuk olarak görürdük.

  • kurultaya kadar ölür inşallah, ben çok yüzsüz gördüm böylesini görmedim.
    benim için chp zaten fiilen bitmişti, isteyen desteğini devam ettirir ama kör olmaya gerek yok, aklı başında olan bir chp seçmeni asla böyle bir kepazeliğin içinde olmayacaktır, parti artık akp ye, mhp den daha fazla hizmet eden bir oluşum haline geldi, eskiden ironiydi ama şimdi alenen meydanda.

  • maçın sonları. korner çizgisi yakınlarında toplaşmış bir faul pozisyonu üzerine tartışıyoruz. allahtan korner bölgesinde toplanılmış ve maç durmuş vaziyette çünkü büyük bir cayırtı eşliğinde sahaya bir araba uçarak dalıyor. tel örgüler şahin marka arabanın zemine inişini nispeten yavaşlatsa da büyük bir facia ucuz atlatılıyor. arabadan boş bira kutuları eşliğinde zar zor çıkardığımız eleman maçın kaç kaç olduğunu soruyor.