ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir sevgi uğruna yapılmış en büyük fedakarlık
-
bir şeylerden vazgeçmek, feda etmek, taraflar arasındaki eşitliği bozar. bozulan eşitlik, gitgide tarafların birini büyütür, diğerini silikleştirir.
büyük fedakarlıklar sevgiden çok şövalyelikle ilgili sanırım.
saniyelik salaklıklar
-
gecenin yarısı girdiğiniz çorbacıda , önden giren arkadaşınız selamünaleyküm dediğinde, arkadan aleykümselam diye cevap vermek ..
milka'nın türkiye pazarında tutmamasının nedeni
-
o parayla inek alırız.
lahmacunu süper olan mekanlar rehberi
-
şehir ve semt yazılmayacaksa yazılmasın dediğim liste. tutup 200'e yakın entry'yi tek tek okumamızı beklemiyorsunuz değil mi canlar? ben ankara diye aratacağım, bir başkası beyoğlu diye aratacak, bir başkası nevşehir diye aratacak, öyle okuyacağız. rica ediyorum biraz düşünceli olun, lahmacunseverleri üzmeyin.
1 yıl boyunca kocasının cesediyle yatan kadın
-
yazık lan adama.
kadından kurtulmak için ölmüş ama yine de kurtulamamış.
vega
-
muhteşem bir albümle dönmüş gönüllerin rock grubu. kimseye bir laf etmek istemiyorum ama "bu ne biçim galaksi"lerden, "taşa bastım jüpiter çıktı"lardan ve "indiemsi" gruplardan o kadar tiksinti gelmişti ki bu kadar hakiki bir rock albümü dinlemek çok iyi geldi. 12 yıl boyunca sanki türkiye'den çıkan hiçbir şeyi dinlememişler gibi. trendlerden, modadan bu kadar mı uzak olunur. delinin yıldızı, iyi müziğin sonsuzluğu gibi.
1919-1923 istiklal savaşı tiyatrosu
lamborghini'me yakıt ol kampanyası
-
(bkz: fener ol) kampanyasının gerçek adıdır. böyle olsa daha samimi olurdu en azından.
milyon dolarlık futbolcuların depolarını fullemek için hazır mısınız?
günde 4 paket sigara içmek
-
eskiden çok vardı bu tiplerden. çünkü her yerde sigara içilebiliyordu. adam memur, sabah akşam gişede çalışıyor mesela. biri bitiyor birini yakıyor oturduğu yerde. otobüse biniyor sigarasını yakıyor. eve geliyor sigara.
şimdi evin içinde bile sigara içmek garipsenen bir davranış oldu. baya yol gittik aslında bu konuda doğulu komşularımıza göre.
yurt dışından türkiye'ye gelince fark edilenler
-
insanı üzen şeylerdir genelde... taa ki onca zaman sonra ilk defa türk yemeği yiyene kadar.
sonra trafiğe çıkanca yine üzer sizi.. o ayrı mesele.
sonra yine yemeğe oturursunuz, bir soslu dürüm, bir içliköfte.... mutlu olursunuz.
sonra atm kuyruğunda arkanızda duran adamın omuzunuzun üzerinden neredeyse el gözeneklerinizi görebilecek kadar dibinize girdiğini görüp, yine üzülürsünüz...
sonra bir tatlıcaya girip bir porsiyon baklava yersiniz... mutlu olursunuz
tatlıcıdan çıkarken ayağınız parampinçik olan kaldırım taşlarına takılır, üzülürsünüz.
ve bu gider böyle....
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"esmer bayanlara sesleniyorum; saçınızı sarıya boyattığınızda marilyn monroe'ya değil, trabzonsporlu ibrahim yattara'ya benziyosunuz. saygılar."