hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: beyefendiye karı gönderelim)

    olm çok güldüm lan hahahaah. seni bu üstün cesaretin için tebrik eder, yürüdüğün kutlu yolda başarılar dilerim amaaa tipinin iyi olduğunu düşünüyorsan istediğin her yerde kız ayarlayabilirken neden bıçağı kemiğe dayandırıp sözlükten aramak zorunda kaldığını bi düşün derim.

    edit: imla.

  • bu durumu hissederek anlayamazsınız. algoritmalar değiştikçe tüketilen veri miktarı da değişir. bunun önüne geçmek için telefonunuza varsayılanın haricinde bir ağ monitörü yükleyerek takip etmeniz gerekiyor (bkz: glasswire). filtreleme seçenekleri işletim sistemine gömülü istatistik yazılımlarına göre daha gelişmiş olduğu için operatör çakallık yapıyor mu yapmıyor mu daha kolay anlıyorsunuz.

    yaklaşık 2 yıldır hem güvenlik sebebiyle hem tüketimi kontrol altına almak için network monitör uygulamalarını kullanıyorum. şimdiye kadar uygulama ile operatör arasında en fazla 100 mb fark çıkmıştır. her 3 ayda bir paketim daha hızlı bitiyor evet ama monitör operatörü doğruluyor. işin içinde çakallık olduğunu düşünmüyorum.

    kotanızın hemen dolmasının sebebi teknoloji ilerledikçe, dünya 1080'i 4k'ya çekerken hala 1 gb - 2 gb gibi tarifeleri raflarında barındıran operatörlerdir. elin gevuru daha kalitelisini üretir ve piyasaya sürer. bizimkiler onlara ayak uyduramaz ve halkı gb saydırmaya devam eder.

    işin teknik kısmına gelince. izlediğiniz videonun kullandığı sıkıştırma teknolojisi, bitrate değeri, ses kalitesi gibi faktörler kullanım miktarını etkiler.

    mesela bir formatta 1 saatlik full hd video ~400 mb civarı veri aktarımına sebep olurken diğer formatta ~200 mb'a kadar düşebilir. bunu anlamanızın imkanı yok. ilgilenenler için ufak bir veri tüketimi ölçüm sitesi.

  • haşlanmış yumurtayı hangi kıvamda pişmişse pişsin ille de kaşıklayarak yemek.

    çocukluğumdan beri öyle yiyorum, dilimlenmiş hali zevk vermiyor. üstelik bir de ev dışında bir yerde yapıyorsam bunu, ortamdakilerin garp bakışlarına maruz kalıyorum.

    vay çileli başım.

  • çok ulvi nedenleri olabilecek erkektir tabi, ancak kafası basmayan erkek de olabilir.

    bundan yıllar yıllar önce, develer tellal, messenger sosyal medya iken, bir hatun vardı lise arkadaşım buradan görüştüğümüz. üniversitede ilk senemdi. bir gece vakti muhabbet ederken bana buradan bir şarkı gönderdi. evet bizim zamanımızda internete takım elbiseyle oturulur, msn'den mp3 gönderilir ve 45 dakikada alınırdı sevgili ekşiciler. gece geç vakit, bütün millet uyuyor. dediğim gibi, internet adabı nedir, emeğe saygı, rep nedir bilen nesildeniz. sırf bu yüzden, ayıp olmasın diye açtım dinledim şarkıyı kısık sesle. dolayısıyla dinlediğimden pek bir şey anlamadım ölümsüz eserleriyle gönül tellerimizi titreten bir grup alman panzerine ait şarkıdan. kız beğenip beğenmediğimi sordu. "iyiymiş" dedim, ben de sana bir şarkı göndereyim o zaman diyerek http://inciswf.com/1293107129.swf tadında bir country şarkısı gönderdim. bir de utanmadan beğenip beğenmediğini sordum, "iyi" dedi. biraz sonra da gittim yattım, dediğim gibi geceydi ve yağmur çiseliyordu.

    bu son görüşmemiz oldu, bir daha hiç online göremedim kendisini.

    bu meş'um geceden 4 yıl sonra nereden estiyse, o şarkının sözlerine bakmak aklıma geldi. ha şarkıyı da sevdim, dinliyorum ara ara. anam, bildiğin ilan-ı aşk. o anda benim cevaben gönderdiğim şarkının sözleri beynimde dolanmaya başladı. tezat ortadaydı. hikayenin başka bir yazının konusu olan diğer parçalarıyla şarkının sözleri de tam bir uyum içindeydi. yapacak bir şey yoktu, köprünün altından çok sular akmıştı. mallığımın kurbanı olmuştum, ne kader, ne talih, kimseyi suçlayacak durumda değildim.

    sevgilisi olmadığı halde reddeden erkek bazen sadece bir sevgilisi olmadığı halde reddeden erkek değildir. sizin çok açık olarak verdiğinizi düşündüğünüz sinyalleri yorumlayacak zekadan yoksun bir erkektir. bu ibret vesikasını bitirirken, buradan o kıza sesleniyorum. reddedilmedin raad ol. yok öyle bi şey.

  • -sakın depresyona girme. gireceğin varsa bir uçak bileti al, tüm kayıtlarını dondur, gazete aboneliklerini iptal et, arkadaşlarından birine evinin anahtarını ver, ve ivedi şekilde ailenin yanına git, orada gir.
    -telefonu ve kapıyı açamamak gibi bir hataya sakın düşme! alışkanlık yapıcıdır bunlar.
    -açlıktan mide ağrısı çekiyorsan sakın ama sakın kahveye talim etme. seni doyurmayacaktır, aksine mide ağrılarını işkenceye çevirecektir.
    -çöplerini düzenli olarak at. git kocaman bir çöp kutusu al, içine en büyük boy torbalardan koy ve tüm çöplerini oraya at. evin içinde yürünmeyecek kadar çöp birikebilir yoksa, aklında bulunsun.
    -sakın bilgisayarını yatağına alma. o yataktan bir daha çıkmak istemezsin, kıçında başında yatmaktan yaralar oluşabilir.
    -sakın ama sakın mmorpg oynama hatasına düşme. bırak mutlu ve güçlü insanlar oynasın o oyunu. bağımlı olur bir daha hiç çıkamayacak şekilde batarsın.

  • aa, "abi bi beş dakikanız var mı? ben gümrükte çalışıyorum da.."nın sitesi çıkmış...

  • bu festival bir bakıma müzik konusunda devrim niteliğinde olmuştur. yapıldığı dönemde dünya genelinde insanlar üzerinde artan baskıların bir patlaması olarak da değerlendirilebilir aslında.

    3 gün süren festivalde katılımın beklenenden çok daha fazla olması insanların baskıcı toplumlardan aslında ne kadar sıkıldığınında göstergesidir. bu sebeptendir ki festival sloganı peace & music şeklinde olmuştur. aslında bu festivale hippi festivali de diyebiliriz, hippiler festivalden sonra günümüzde bile hacı olmak için bu bölgeye gitmektedirler.

    festivale katılan gruplar kadar bir o kadar grup da çeşitli sebepler yüzünden festivale katılmamıştır. the doors, led zeppelin, bob dylan katılmayanlara birkaç örnek olabilir. tabi bunların yanında jimi'nin, janis ablamızın, jefferson airplane'nin performanslarını da yabana atmamak lazım.

    jimi hendrix sahneden indikten birkaç saat sonra katıldığı radio programında şöyle demiştir;

    “woodstock’ın barışçıllığını ve çok, çok, çok iyi müziğini sevdim. iyi müzik’ten kastım hakiki müzik, çok uzun zamandır hasretle bu müziği bekleyen insanlar vardı. insanlar çamurda yattılar, yağmurda ıslandılar, şuna maruz kaldılar, buna maruz kaldılar, ama neticede galip geldiler. bence başarılı bir festivaldi... insanlar sokak çetelerinden, militan gruplardan, başkan’ın palavralarından usandılar... başka türlü bir şey, başka bir yön, başka bir istikamet arıyorlar. ve doğru kulvarda koştuklarını, doğru şarkıyı söylediklerini biliyorlar... fakat, nereden çıktı bu insanlar’?”