ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
muhteşem yüzyıl
-
hürrem: "sarayda eğlence istiyorum. hiçbir masraftan kaçınmayın."
napcan hürrem? tiesto'yu mu getirteceksin. ulan 2 yıldır gördük ki en büyük olayınız lokma dağıtıp, meyve tabağı yaptırtmak.
ölümden kıl payı kurtulan kulaklıklı kız
-
bana daha çok genel bir sersemlik hali mevcut gibi gelen kızdır.
dizimegri
-
dizimag'in kapanışından sonra takipçileri tarafından yapılan ağıtlar bütünü.
merve boluğur'un murat dalkılıç sorusuna tepkisi
-
yapılan utanmazlık yanında az bile olmuş tepki. ağzına sağlık bacım.
elisa lam
-
muhtemel teoriler şöyle:
1) 0m12s'de, asansör açılmaya başlamış ardından birden kapanmış. acaba asansörü kontrol eden bir yetkili mi var?
2) 2m27s'de, elisa sol adımını atıyor, ardından sağ adımını atıyor. fakat işin enteresan kısmı elisa'nın sol adımının çok daha ileride olması gerekirken sanki adım atmamış gibi önde durması. zaten elisa hızla çekilmiş gibi duruyor orada. acaba son kısımda görünen şey başkasının ayağı olabilir mi? bence en güçlü teori bu.
3) 2m58s'de, neden asansör ''1/5'i açılmış olarak'' başlamış açılmaya. editleme var gibi. bu işin arkasında insan eli olabilir.
ikinci el a3 alacağıma sıfır clio alırım diyen tip
-
olm clio mlio diye sürekli boş konuşmayın.
bir insan araba almak istiyorsa,
beklentileri vardır tamam mı? bak aptala anlatır gibi anlatacağım. beklenti dedik. işte bu beklenti dediğimiz şey çok önemlidir ve karşılanmayı bekler. çünkü ne istediğini bilen insanlar beklentileri eşliğinde hareket eder.
-araba alacağım.
-beklentin ne?
-0 olsun 60.000 tl'nin üzerine çıkamam
deyince otomatik olarak a3 gidiyor. bak gördün mü? bak. yok? puf. gitti.
herkes salak siz akıllı. azıcık akıllı uslu olun. ergen irileri gibi bmw mercedes diye koşturup durmayın ortalıkta. o arabalara binecek paran yoksa ucuzunu kovalamaya çalışma. bütçenin el verdiği uygun bir araba al. çünkü sonra vergisini ödeyemeyeceksin, yedek parçasını bulamayacaksın. sonra vuracaksın bir yere, kaskon da yok. yatıracaksın evin önünde arabayı. cin olmadan adam çarpmaya çalışmayın.
ve tekrar söylüyorum, insanlar salak değil. sen de çok akıllı değilsin. kusura bakma biraderim. gerçek bu.
karşılıksız aşk
-
bu güne kadar yaşadığım tek aşk çeşidi....birinizde karşılık verin beaa...
edit: nihayet karşılık veren biri çıktı :)
keko rap'in z kuşağını esir alması
-
keko rap düzgün, kaliteli, eğitimli, ilgili bir ailede büyüyen z kuşağını esir alamaz. alsa alsa keko ailelerde büyüyenleri esir alır.
geçen biri twitter'da “mozart'a teşekkür ediyorum. çocuğum kötü bir şey yaptı, odaya kapatıp mozart dinlettim, sabah artık yapmam diye ayağıma kapandı” diye bir şey yazmıştı. ceza olarak mozart dinletirsen çocuk tabi ki sevmez diyen birkaç kişi dışında herkes beğenmişti bu tweet'i.
işte böyle dangalak anne babalara sahip çocuklar dinliyor o keko müzikleri. çocuklar masum, sorun ailelerde.
edit: bunların anne babası da arabesk, pop müzik falan dinliyor en fazla. masterchef'i, sikimsonik türk dizilerini falan izliyor. bak ekşi'de bile masterchef türkiye gündemde birinci sırada şu an. “keko rap dinleyen z kuşağı”nın aileleri bunlar hep.
(bkz: acun'un y kuşağını esir alması) ile benzer olgular.
fenerbahçeli futbolcuların alacağı ceza
-
biz bu adamların sahasında kupa kaldırdık. yaptıkları tek şey ışıkları kapatmaktı. onun da goygoy'unu çevirdik. kapa ışıkları ya da en kötü aç çimleri sulama sistemini vs. vs...
sahaya girip, futbolculara saldırmak nedir? kendini savunmaya çalışınca da ceza vermek nedir? aksine trabzonspor'a güvenlik zaafiyetinden ceza yağmalı ve içeri giren taraftarlar da alabilecekleri en ağır cezayı almalı. soğuttunuz futboldan, mahvettiniz futbolu ulan!
edit: "kadıköy sokaklarında polis arabası yakıldı" vs diye mesaj atmaya gerek yok. "saha içi" ve "saha dışı" olayların farkını iyi idrak etmeli. kaldı ki böyle bir olumlama söylemi de olamaz. saha içinde karanlıkta efendi efendi kaldırdık kupamızı ve yapılan protesto da uzun yıllar sürdürdüğümüz geyiğe dönüştü.
ayrıca baydı artık özellikle trabzonspor ve beşiktaş taraftarının, sonra da diğerlerinin "biz deliyiz, her şeyi yaparız, öyleyiz, böyleyiz" böbürlenme adı altında sergiledikleri serserilik ve şuursuzluklar, deliyseniz gidin tedavi olun. 4 büyük takımdan ikisini temsil eden insanlarsınız siz, aklınızı başınıza toplayın mk.
kapadokya balon turu fiyatları
-
o paraya uçakla italya'ya gidip geliniyor uygun bilet bulunursa. buna adam silkmek denir. sonra vay efendim yerli turist gelmiyor vs.
bdsm
-
en zalim örneklerinden biri için:
bakınız
iker casillas vs victor valdes
-
casillas iker
psikososyal gelişim kuramı
-
erik erikson ‘un “insanın sekiz evresi” başlığı ile geliştirdiği dönemler kuramı, normal ve normal olmayan kişilik gelişmesini açıklamaktadır. erikson bu sekiz evreyi benlik gelişiminin aşamaları olarak tanımlamıştır. her evrede benlik, belli bir takım gelişmeleri tamamlamakta; sorunları çözmekte ve evreye özgü bir psikososyal bunalımı atlatmaktadır. evrelerin adı, benliğin o evrede geçirdiği psikososyal bunalıma verilen addır. erikson, her evrede benliğin karşılaştığı bir olumlu benlik öğesi, bir de bunun karşıtını belirtmiştir. bu sekiz evre söyledir :
temel güvene karşı güvensizlik
özerkliğe karşı utanç ve kuşku
girişimciliğe karşı suçluluk duygusu
çalışkanlığa karşı aşağılık duygusu
kimlik kazanmaya karşı rol karmaşası
yakınlığa karşı yalıtılmışlık
üreticiliğe karşı verimsizlik
benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk
erikson’un kuramının dayandığı temel düşünceler şunlardır:
· genel olarak insanların temel ihtiyaçları aynıdır.
· benlik ya da ego, gelişimin temel ihtiyaçların karşılanmasıyla oluşmaktadır.
· gelişim dönemler halinde meydana gelir.
· her dönem gelişim için fırsatlar sağlayan bir krizle veya psikososyal problemle nitelenir.
· farklı dönemler bireyin güdülenmesinde farklılıklar oluşturur.
mustafa topaloğlu
-
bir programda kendisine sorulan "hayatınız nasıl gidiyor" sorusuna "hayat bazen hayat,bazen bayat,kimi zaman hayat,cogu zaman bayat,zaman zaman hayat her zaman bayat" $eklinde cevap vermi$ 21. yuzyıl du$unuru,filozofu..apayrı bir insan..