hesabın var mı? giriş yap

  • öncelikle geçmiş olsun, kendi deneyimlerim üzerinden aklıma gelen 2 olasılık var.

    en büyük olasılık: tartıştığın kişi yöneticinin torpille soktuğu tanıdığı, gidip özelden ağlamış ve olanlar olmuş.

    ikinci olasılık: tanıdığın için kontenjan ihtiyacı doğmuş, işe son giren olarak sana patlamış.

  • yılların hafıza'dan silmek istese de silemediği,daha çok biyoloji dersinden bilinç altında kalan, tuhaf, ilginç adlara sahip terimlerdir.

    golgi cisimciği: cisimcik ne güzel duruyor ya burada?, ne kadar uyumlu, bu cisimciği buraya kim uygun görmüşse toki'den ev alıp hediye etmek lazım.

    fosforilasyon: bir cadde ismi olabilir bundan. unutmak ne mümkün. bazı geceler aniden uyanıp sözlüğü açıp foforilasyon'un anlamını ezberleyip geri uyuduğum günleri bilirim.

    endoplazmik retikulum: en klişe terimlerden biri bu. hala bir ortamda kendisinden bahsedilse espri yapıldığını sanırım, gülerim.

    avogadro sayısı: avogadro emmimizin bulduğu sayı.6,02 x 10^23 kez lanet okuduğum zamanları bilirim.

    plastid: çok naif bir çizgi film karakterini çağrıştırmıştır bende hep.

    geoid: ne kadar "cuk" diye oturan bir kelimedir, çok sever, sayarım.

    kel macit: fodul bir vatandaşımızdır. esnaflıktan arda kalan zamanlarda halı saha maçlarında defans oyunculuğu yapmaktadır; çünkü göbeği orta saha oyuncusu olması önünde en büyük engeldir. mahallenin takım kaptanıdır, geçen hafta singapur demir çelik spor ile yapılan şampiyonluk maçında son dakikalarda çektiği şut direkten dönüp taca gitmiştir. (yoğun istek üzerine: ısı alışverişi konusu ile alakalı bir formüldü bu, ezberlemek için böyle bir metod kullanılırdı, q= m.c. zaman değişimi)

    palanga, kemosentez, pisagor, dandanakan savaşı, matriks, haydar paşa lisesi'nin nankör kimyacısı'nın rabia'nın cesedi üzerindeki fantezileri...

  • genç evlilerdeki olağanüstü kıroluk'un bir sonraki level'ıdır.

    "hadi çocuk yaptım beni takdir et" diye beklerler sanki bana yapmışlar gibi!

    edit: sorun çocuk doğurmaları değil, sorun bunu köpürtmeleri. tabii ki annelik, anne olmak dünyanın en güzel duygusudur. "kediler köpekler ana olmasın" der annem. en uysal havyan bile yavrulayınca alacaklar korkusuyla nasıl da sahiplenir ve vahşileşir.

    çocuk doğurdun diye ilk yaptığın geceden son dakikasına kadar log tutman, ifşa etmen ve başkalarının kafasını şişirmen gerekmiyor.

  • bogota'da böyle bir olay olmuş yıllar önce. ikiz doğuran iki annenin bebekleri bir şekilde karışmış. farkında olmadan ikizlerden birer tane almışlar. çocukların dördü de erkek.

    http://imgur.com/a/bio6a

    sosyal statüleri ve ekonomik durumları farklı bu ailelerde çocuklar büyümüşler ve ancak 26 yaşında ikizler kardeşlerini bulabilmişler. ikizlerden biri kasap, diğeri muhasebeci. diğer ikizler ise kasap ve mühendis.

    kasap olanlar zorlu hayat geçirmişler. muhasebeci ve mühendis olanlarsa daha çok dirsek çürütmüşler. tek yumurta ikizleri olsalar da, genetik olarak aynı olsalar da ikizler tıpkısının aynısı değiller. birisinin et dövmekten elleri kocaman olmuş, kopyası olanınsa daha iyi beslendiği için boyu daha çok uzamış. diğer ikizlerin durumu daha vahim. 12 yaşında okuldan alınan ve kasap yapılan kardeş, okumak için hayat boyu uğraş vermek zorunda kalmış. biliyor ki eğer karışmasalardı ve biyolojik ailesiyle büyüseydi mühendis kardeşi gibi hiç zorlanmadan okumuş olacaktı. doğarken lotoyu tutturup bileti kaybetmek gibi.

    farklı hayatlarının farklı yansımalarını fotoğraflarda görmek mümkün.

    mühendisin aynı yumurtadan kardeşi çocukluğu zor da geçse okumak için uğraşmış. diğer kasap kardeşin kendisiyle aynı zorlukları yaşamadığı yumurta kardeşi ise muhasebeci olmuş. kariyer seçimleri bile enteresan.

    uzun ama hayli merak uyandırıcı hikayeleri:

    http://www.nytimes.com/…-up-brothers-of-bogota.html