hesabın var mı? giriş yap

  • savaşın sebebi tamamen bizans entrikaları yüzündendir.

    bu zavallı gotlar hunların baskısından çoluk çocuk bizans' a sığınmış, imparatorluk sınırlarından geçiş hakkı istemişlerdir. başlarda işler iyi giderken bizanslı bölge valileri gotların liderlerini öldürmeye kalkar. daha türlü türlü ibnelikler yaparlar.

    gotlar da sonunda bizans' a karşı ayaklanır. bir dizi küçük çatışmadan sonra edirne yakınlarında iki ordu karşılaşır. got süvarisi bizans ordusunun eline verir.

    savaş bizans için sonun başlangıcıdır.

    edit: evet bizans azalarak bitmiş.

  • https://www.facebook.com/…793485944/?type=3&theater

    dinde bug bulmuştur.

    ekleme: losemiyle savaşan küçükler için saçını bağışlamış ama bağış noktasından dışarı çıkınca "başörtümle gizleyecek saçım da yok, neden takayım ki?" diye düşünüp, başörtüsüz gezmeye karar vermiş. bunu da facebook'daki başörtüsü takmama özgürlüğünü savunan bu sayfaya göndermiş.

    debe editi: 19 mayıs atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramımız kutlu olsun. nice özgür günlere...

  • tarihteki muhtemelen en dramatik yaşam öyküsüne sahip insan. galois, 1811'de doğan inatçı kişiliği nedeniyle daha çocuk yaşta ölen buna rağmen arkasında cebirsel denklemler alanında olağanüstü bir matematik hazinesi bırakan fransız matematikçidir. zamanındaki siyasal konulara fazla bulaşması ve sözünü asla sakınmaması 21 yaşındayken bir düelloda ölümüne neden olmuştur.

    daha 13 yaşındayken dönemin neredeyse en önemli matematikçilerinden çok daha önemli buluşlar yapmıştır. ancak maalesef bu onun zamanının dehalarının eğitim gördüğü école polytechnique'e kabulüne imkan vermemiştir. giriş sınavında nasıl başarısız olduğu bir türlü anlaşılamamış ve dehasının aptal bir kontrolcü tarafından anlaşılamamasına bağlanmıştır.

    15 yaşındayken söz konusu okula sınavsız alınması için girişimlerde bulunulmuş ancak hakem olarak o zamanın en büyük matematik dehası olan augustine cauchy'nin söz verdiği şekilde çalışmalarını incelemeyi unutması ve galois'ın sayfalarını kaybetmesi nedeniyle akademiye sunmaması onun okula kabulünü yine engellemiştir.

    18 yaşındayken bir kez daha école polytechnique sınavına girmek istemiş ancak sözlü sınav sırasında tüm işlemleri kafasından yapması, sınav sonrası sonunda bir konuda kendisiyle hocalardan birinin tartışmasına neden olmuştur. hem hatalı hem de dik kafalı olan bu kişi aptallığıyla galois'ı delirtince, galois kafasına tebeşir fırlatmış ve bunun sonucunda da okula kabul edilmemiştir.

    1830'da 19 yaşındayken ayakta kabul edildiği bir üniversitede cebirsel denklemler konusundaki büyük buluşunun ilk temellerini attı. hazırladığı nüshayı büyük matematik ödülü yarışmasına yolladı ancak yazdıkları sekreterin ölümü nedeniyle yerine ulaşmadı. bunun sonucu galois'ın nefreti arttı ve cumhuriyetçiler yanında politikaya atıldı. 1830 sonlarında dönemin çalkantılı anlarından birinde görüşleri nedeniyle üniversiteden kovuldu.

    bir süre matematiği bırakıp orduya gittiyse de, sonrasında tanınmak için son bir çaba olarak denklemlerin genel çözümü konusunda bilimler akademisine günümüzde "galois kuramı"
    denen bir bildiri gönderdi. olasılık, elektrik ve mıknatıs alanlarında ünlü olan simenon poisson hakem oldu, ancak baştan savma ve galois'ın yazdıklarını anlaşılmaz bulduğunu belirten, ancak bir gerekçesi olmayan bir rapor yazdı. bu galois iyiden iyiye delirtti ve kendisini tamamen devrime atadı.

    1831 başlarında ardı ardına iki kez tutuklandı ve ikincisinde 6 ay hapse mahkum oldu. çıktıktan sonra ilk ve tek aşk deneyimini yaşadı. başka her şeyde olduğu gibi bu konuda da talihsizdi.

    29 mayıs 1832'de ne olduğu tam olarak bilinmiyor. galois'nın başı, bırakıldıktan hemen sonra politik düşmanlarıyla derde girmişti bu kavgacı insanlarla yolu bir düelloda kesişti. düellodan önceki geceyi ölüm kapısını çalmadan önce düşüncelerinin yakalayabildiği kadarını, son arzularını, vasiyetini ve matematik alanındaki tezlerini kağıtlara delicesine yazarak geçirdi. sayfalarda defalarca kenarda "vaktim yok" yazdığı görülmüştür ve arkasından başka bir konuya geçip başka karalamalara geçmiştir. gün doğmadan önce bu son saatlerde yazdıkları kuşaklar boyu matematikçileri meşgul edecekti. bir denklemin hangi koşullarda çözülebileceği konusunu da içeren bu yapıtında galois, öbekler kuramını başarıyla kullandı.

    ölümünden 15 yıl sonra bazı diğer el yazmaları da joseph liouville tarafından yayınlandı. önsözünde liouville "evariste galois'nın en önemli yapıtının, denklemlerin köklerle çözülebilirliğinin koşulları gibi bir konusu var. yazar, derecesi asal sayı olan denklemlere ayrıntılı bir biçimde uyguladığı yeni bir kuramın temellerini atıyor" yazar. galois'ın teoremi, derecesi asıl sayı olan indirgenemez bir denklemin köklerle çözülebilmesi için denklemin bütün köklerinin onlardan herhangi ikisinin rasyonel fonksiyonu olmasının gerekli ve yeterli olduğuna dayanmaktadır.

    30 mayıs 1832'de henüz 21 yaşındayken, 25 adımdan tabanca ile yapılan bir düelloda galois düştü. bağırsaklarından vurulmuştu, ortamda doktor yoktu ve düştüğü yerde öylece bırakıldı. oradan geçen bir köylü tarafından hastaneye taşındı. ertesi sabah ise erken saatlerde öldü. ortak bir çukura gömüldü, bu sebeple onun mezarına ilişkin bugün hiçbir iz yok. ondan kalan ebedi anıt ise bir araya getirilen yapıtlarıdır, ki o da 60 sayfa kadar tutmaktadır.

  • sırp elektrik mühendisi hayatına bir köy evinde başladı, abisinin ölümü üzerine ailesinin aşırı baskısı ile karşılaştı, zayıf bir bünyeye sahipti. yıllarca anası ona abisini anlattı durdu, o da sonunda patladı, ne oldu, günde 20 saat çalışan bir canavar oldu, takıntılı bir deli oldu veya bilinen deyimle "elektiriğin tanrısı" oldu.

    tesla'nın hayatı boyunca yapmak istediği şey, elektrik dalgalarını, aynı hertz dalgalarında (bildiğimiz radyo dalgaları) olduğu gibi atmosferde iletebilmekti. böylelikle tüm insanlık için bir merkezden üretilen, bedava elektrik sağlanmış olacaktı. sürekli bu hedef üzerine çalıştı durdu, ancak amerikan elektrik dağıtım şebekesinin patronları bu fikri pek beğenmediler (önce edison'un şirketi, sonra westinghouse). ona verdikleri destekleri bir bir çektiler, oysa tesla ta o zamanlar kısıtlı imkanlarıyla şimşekten dahi güçlü arklar yaratmayı başarmıştı, şu bahsedilen tesla bobini aracılığı ile.

    yalnız bırakılması ile mecburen silah projeleri ile dikkat çekmeye çalıştı, ayrıca hitler'in kesinlikle durdurulması gerektiğine inanıyordu (2. dünya savaşı sırasında bir alman gemisi elektrik atlaması sonucunda batmıştı, bu olayda tesla'nın parmağı olduğu düşünülüyor). o projeleri bugün için bile son derece ütopikti; elektrik kalkanları, mikrodalga silahları vesaireler.. hatta o kadar ki, tungutska patlamasında bile tesla'nın izi aranmaya başlandı.

    tesla'nın bugün günlük yaşamda kullandığımız herşeyde direk payı vardır; bilgisayar, televizyon, radyo, internet. hatta o kadar ki, radyoyu tesla'nın bulduğunu amerikan yüksek mahkemeleri 50'li yıllarda kabul etmişti. bugün evlerde kullandığımız ac şebekeler yine tam olarak onun icadıdır; ac şebekeler sayesinde tesla, edison'un dc sistemini darmadağın etmiş ve elektriği uzak mesafelere iletmeyi başararak, bu rahmeti her eve sokmuştur. ama onun için tüm bunlar pek basit uğraşlardır.

    çok bağlı olduğu annesinin ölümü üzerine çok etlilenir; insan aklını ve dolayısiyle beyin dalgalarını araştırmaya koyulur; beyinde alfa, beta ve teta olmak üzere 3 ana dalga çeşidi olduğunu keşfeder, dünyanın rezonansını ölçer; düşünceyi ekrana yansıtma deneyleri yapar, telapati üzerine çalışır.

    tesla 100'lerce patenti olan, zamanının ötesinde bir dahi (hatta einstein'ın rölativite teorisinde hata bulacak ve bu yıllar sonra ispatlanabilinecek kadar büyük bir dahi); ancak isminin 1920'lerden beri kitaplardan yavaş yavaş silinmesi insana "ne hikmettir" dedirtmiyor, açıkladık işte neden dedirtmiyor, nedeni işte budur, böyledir.

  • tecavüz yaralamadan hırsızlıktan hatta cinayetten daha farklıdır. bak herkes yeri gelir nefs i müdaafadan katil olabilir; hayat bu, sen de ben de.

    ama herkes tecavüz etmez.

    tecavüz diğer tüm suçlardan farklı bir konudur.

    tecavüz dünyanın en alçakça suçudur.
    anana, bacına ya da eşine yapılmadıkça bilemezsin. bilmeyince de böyle yorumlarsın. allah o acıyı yaşatmasın da bilme insallah.

    sevgi neydi? sevgi haddini bilmekti

  • evliliği bırak daha doğru dürüst ilişkisi olmamış adamların verdikleri normal detaylardır.

    kokudan bahseden arkadaşım, sevgilinin teninin kokusunu sevmiyorsan neden evlenesin ki? veya regl olmasından tiksiniyorsan neden bir kadınla birliktesin? kadın'ın tanımında regl var, git o zaman erkeklerle birlikte ol. biriniz tuvaletteyken diğeri banyoya girmek zorunda da değil, rahatsız oluyorsa böyle şeylerden sırasını bekleyebilir. ayrıca sevgilisinin kendisinin yanında gaz çıkarmasını yakınlık göstergesi olarak görüp mutlu olan insanlar da var. çünkü iş sevgide bitiyor arkadaşlar. eğer seviyorsanız üstünüze kussa bile tiksinmeniz mümkün değil.