ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
2.5 milyar maaş benim mazotuma yetmez
-
suratına sana belediye baksın demek istediğim kadındır.
kadın kendini bakılması gereken, tek başına hayatını idame ettiremeyen bi varlık olarak görüyor sanırım.
programa gelene kadar mazotunu kim veriyordu bu kadının.
karakter yoksunu kadınların, toplumda kadının yerini en çok sarsan unsur olduğunu kanıtlar nitelikte bi görsel şölen olmuş.
(bkz: başkası adına utanmak)
pegasus airlines
-
100 tane uçak almış şirket.
taneyle satılan hiçbir şeyden 100 tane almadım lan bi kerede, herif uçak almış.
ülkücülerin polise sürpriz yapması
-
kanunen yasak, devlet memurunu işinden alenen alıkoyma dolayısıyla ceza alması gereken ukalalık.
nikah masası ii
-
ümit besen den beklediğimiz bir atak. atmalı şu gölü artık. millet affedilmeyenin üçüncü versiyonuna geçiyor, biz hala tek bir nikah masası na sahibiz. olmaz! kendi yaratıcılık damarları tıkandıysa alsın benden söylesin:
dul kaldın sen seneler önce
unutmadım ben seni ömrümce
bekledim benim olursun diye
girersin kapımdan gelinliğinle
ne derlerse desinler senin için
dul kalmış olsan da sen benimsin
çocuğuna da çocuğum bilirim
yeter ki sen benim ol biriciğim
bunları derken aldım ben haberini
gelin oluyormuşsun etti mi iki
damat yine ben değilim başka biri
bu şarkının ismi nikah masası iki
nikahına beni çağır sevgilim
istersen şahidin olurum senin
bu adam kim diye soran olursa
allahın piskopatı dersin sevgilim
aşırı hız zaman kazandırmaz hayat kaybettirir
-
az önce egm tarafından tarafıma yollanmış sms. yanlış. newton'ın fizik kurallarını egm'ye hatırlatacak olursak:
d = v.t
yani
mesafe = hız x zaman
buradan hesaplarsak
zaman = mesafe / hız
yani mesafe aynı olduğu zaman hız arttıkça zaman azalıyor bölen olarak değeri arttığından. eğer
aşırı hız > hız
denklemine bakarsak aşırı hızın her zaman zaman kazandırdığını söyleyebiliriz. dolayısıyla doğru cevap:
"aşırı hızla kazanılan zaman, kaybedilen hayatlara değmez"
olacaktı. bir emniyet genel müdürlüğü eğitiminde daha görüşmek üzere.
evlenmelik erkek mesleği
-
bizim şirkette iki temizlik işçisi var (ahmet ve murat diyelim). çok temiz, dürüst, çalışkan arkadaşlar.
ahmet üç kuruş daha rızıklanmak için öğlen arasında yakındaki başka bir şirketi temizlemeye gidiyor. ahmet bir gün bir neden dolayı oraya gidememiş ve murat'a "sen git, ben bugün gidemeyeceğim" demiş. murat da kabul etmiş.
şirkettekiler murat'ın yaptığı temizliği daha çok beğenmiş ve "bundan sonra ahmet gelmesin, hep sen gel" demişler. murat da ahmet'e "kardeş bana böyle böyle dediler, ben kabul etmedim. ne hata yaptıysan git düzelt, rızkından olma" demiş. ahmet ertesi gün öğlen arasında o şirkete tekrar gitmiş ama şirkettekiler "sen gelme murat gelsin" demişler. ahmet, murat'a bunu söylemiş, murat da "kardeş sadece senin rızan olursa giderim, aksi takdirde ekmediğinden olmanı istemem" demiş. ahmet de "tamam, ben razıyım" demiş.
evleneceğiniz erkekte meslek aramadan önce ahmet ve murat'taki gibi "adamlık" arayın. böyle adamlar gerekirse sırtında taş taşır yine de akşam çorbanızı kaynatır.
ek ve edit: dün entry'yi yazdıktan sonra murat'a bu konuyla ilgili "nasıl gidiyor?" diye sordum. laf açıldı. oradan aldığı paranın bir kısmını ahmet'e veriyormuş. helal alın teri önemli dostlar.
ve debe editi: mutlu topluma giden yol karılarınızı ve kızlarınızı sevmekten geçer. özellikle kız çocuklarınızı çok sevin ve mutlu olmaları için her şeyinizi vermeye hazır olun. ola ki ahmet ve murat gibi adamlarla evlenirler...
atatürk'ün arkasında şeftali yiyen adam
-
yol yordam bilmeyen adam
lan olm yüzyılın en büyük liderlerinden birinin yanındasın.
ama sen hala çakallık peşindesin...
anladık canın çekmiş... ama böyle olmaz ki...
çaktırmadan arkasına geçip "höpürt" diye yenir mi...
git kaptan köşküne bi yere arazi ol... istediğin kadar ye...
kamera diye ayda yılda bir görünen bir alet var ortamda...
sen atatürk'ün arkasında şeftali yiyen adam olarak geçiyorsun tarihe...
hayır duyan da arkasından bir iş çeviriyorsun sanacak...
şeftali lan...
vidyoda bir diğer detay...
ulan adam hesapta kimilerine göre "diktatör"...
biri de çıkıp bir kültablası uzatmıyor adama...
kahve fincanının yanına silkiyor külü...
öğrenci evi tandansı...
avrupa yakası'ndan akılda kalanlar
-
burhan'ın yumruk yedikten sonra hey onbeşli şarkısı eşliğinde tokat üzerinde uçması.