hesabın var mı? giriş yap

  • rahmetli dedemin cüzdanından çıkan, annemin kesilen ilk saçı, beyaz kağıdın içinde bi bukle.

    45 sene taşımış cüzdanında.

    huzur içinde uyu güzel dedem.

    edit: güzel anneciğim 6 aydır kanser tedavisi görüyor, ameliyatını oldu; son iki kemoterapisini alacak. dularınızı bekliyoruz.

  • tüm projelerin devlet adına değil akp adına yapıldığını gösteren beyanat. yani siz devleti, ülkeyi, halkı falan sevmiyormuşsunuz, siz "yap şuraya köprü, şurayı da kaz tünel olsun şanımız yürüsün" diye bunca iş yapmışsınız. iki yüzlü köpekler sizi.

    ben en azından bu mevkilere gelmişlerse biraz akılları vardır, biraz mantık sahibidirler diye düşünüyordum ama alakası yokmuş, cümlesinin sonu nereye varacak onu bile hesaplayamayan adamlar 13 yıldır ülkenin başında bela gibi duruyorlarmış.

    çok şükür bitti, devran döndü. yargılanacaksınız, sadece mahkemede değil vicdanlarda yargılanacaksınız. ne mahkemeden ne de vicdanlardan sağlam çıkabileceksiniz, şeref yoksunları.

  • ucundan kenarindan benim bu. sariyer'de karsidan karsiya gectim. trafik neredeyse durma noktasinda.
    beyaz bmw'nin icinde iki tane su gibi kiz. soforun yaninda oturan kafasini disari cikarip adres sordu, ben de ona dogru egildim tabii. belimi dogrultmadan sadece kafami gidecekleri yone cevirip adresi tarif ettim. kisa bir tesekkurden sonra sofor kiz eliyle arabasinin on tarafini gostererek tamam gec diyip yol verdi.

    gidecegim yone degilde az once geldigim yone dogru tekrar geri dondum. lan az once gectin zaten ne geri donuyosun be amina kodugum geri zekalisi sirf kiz tamam gec dedi diye. kiz yol verdi ben de degerlendirdim. ulan bir de izlediklerini dusundugumden ne geri donebildim ne de bakabildim o tarafa. gozlukcu gorup daldim iceri. gozluk bezi aldim ciktim. gozlugum yok olm benim.

  • aslına bakılırsa hepsi bir bütün içinde stratejiyi oluşturuyor zaten, bu soruya cevap vermek zor biraz. ve fakat ben yine de kale demek istiyorum. 2 kale kolunuz kanadınız resmen. biri kırılsa çok eksiklik oluyor, yokluğu çok fark ediliyor. oyuna sonradan giren bir taş zaten, iyi muhafaza edilirse, yani desteklenirse kale yürür gider.

  • yoğurdun lezzeti tuzun belirli bir aralıkta olmasını gerektirir. ayran yapmaya çalışırken kattığın su ile yoğurdu seyrelttiğin için oranı yakalamak için biraz tuz ilavesi yapman gerekir. bu kadar basit. biraz düşüünsen çok basit aslında. basit, basit, basit!

    edit: yeni gördüm. sodyum klorür'den başka tuz bilmeyen laf atmaya kalkmış. ne desem bilemedim.

    yıllar sonra gelen edit: ara ara oylanıyor bu entry. kendini unutturmuyor. süt, yoğurt, ayran ilişkisinde tuzun yeri üzerine hangi tuzlardan bahsedildiğine dair bir şeyler paylaşayım.

    "süt tuzları: sütteki tüm metal iyonlarını, organik ve inorganik anyonları kapsar. bu tanıma göre iyonize gruplar içeren ve katyonlarla tuz benzeri bileşikler içeren süt proteinleri de girebilir.

    süt tuzlarının büyük bir kısmı serum içerisinde çözünmüş halde, bir kısmı da kolloidal halde veya yağ globüllerine absorbe edilmiş halde bulunur.

    mineral maddeler sütte klor, flor, fosfor asidi, kükürt asidi, limon asidi gibi anyonlarla bileşik oluştururlar. katyon ve anyonların karşılıklı etkileriyle sütün tuz sistemi oluşur. minerallerin toplam miktarı oldukça sabittir. çok az orandaki değişiklik bile tuz sisteminde önemli kabul edilir. diğer süt bileşenleri gibi tuzlar da kandan meydana gelir. ancak filtre sistemi nedeniyle ikisi arasında miktarsal farklılık vardır.
    iyonlar önem sıralarına göre aşağıdaki gibidir.

    makro elementler :
    katyon ( na+, k+, ca++, mg++)
    anyon (cl-, po4-, so4-, hco3- sitrat iyonları)

    iz elementler :
    katyon (fe++, rb++, zn++, li+, cu++, ba++, co++, pb++, al+++, mo++, sn++, ct++, sr++, ti+++, mn++, ag+, v+++)
    anyon (f-, j-, br-, b, si, se )

    süt tuzlarının miktarları (mg/l)

    sodyum - 500
    potasyum - 1450
    kalsiyum - 1200
    magnezyum - 130
    toplam fosfor - 950
    inorganik fosfor - 750
    klorid - 1000
    sülfat - 100
    karbonat(co2 olarak) - 200
    sitrat (sitrik asit olarak) - 1750

    kaynak : tıktık