hesabın var mı? giriş yap

  • yıl 2001 krizi patlamış, o zaman çalıştığım iş yerinden 5 ay maaş alamamışım... başladığımdan beri babamdan para almıyorum gururuma yediremyorum, maaş alamadığım işi bıraktım yeni bi iş bulana kadar okula gidip geliyorum (okul avcılarda ev kadıköyde), macburiyetten babadan para bittikçe 10 milyon alıyorum ve bu para ile 4-5 gün idare ediyorum (çok ciddiyim), yeni işe başladık ordan da ilk iki ay paramızı alamadık, gündüz okul akşam iş sonra ev gün içinde tek para harcadığım şey yol ve onu binbir türlü ucuza, beleşe getirerek idare ediyorum (akbil, otostop, arkadaşların arabaları...) okuldayım... üşüdüm... 150 bin lira çay (çok iyi hatırlıyorum 150.000 idi...) hesapladım, çay içersem yol paramda boşluk olacak... içemedim o gün çay... paranın ne olduğunu düşününce hep bu aklıma gelir...

    (bkz: para/@huzursuz)

  • tam bir piç. eğitim sistemimizin bu piçe hiçbir yaptırımı da yok malesef. hocayı sindirmişler bir kere. maddi imkanlardan dolayı emekli de olamıyordur adamcağız.

  • dünya çapında en çok dinlenen şarkısı lean on iken, ülkemizde take me to church olarak ülkemizin dine bağlılığını bir kez daha kanıtlamış olan servis.

  • hiçbir zaman piyasaya yeni çıkmış, "son teknoloji" parça veya ürün almayın. henüz geniş kitlelerce denenmediği için bir zaman sonra arıza veya uyum sorunu çıkarıp çıkarmayacağını bilemezsiniz. alacağınız her türlü teknoloji ürünü şöyle bi 6 ay kadar eskimiş ve kendini ispatlamış olsun. hem fiyat performans oranı da daha iyi olur.

  • bir aziz yıldırım beyanatı:

    "şike soruşturmasının, o dönem başbakan olan recep tayyip erdoğan ile fenerbahçe camiasının ve diğer kulüplerin camialarını karşı karşıya getirmek amaçlı bir plan dahilinde gerçekleştirildiğinin öne sürüldüğü dilekçede, “başbakan ve hükümete yönelik olarak illegal yapının destekçisi medya mensupları tarafından başbakan'ı ve hükümeti hedef alan bir algı çalışması yapılmıştır” denildi."

    http://www.hurriyet.com.tr/sondakika/27821741.asp

    bir fenerbahçeli olarak diyorum ki yazıklar olsun, yeter.

  • "diyarbakır'ın yıllardır doğunun parisi olmasını beklerken, paris batının diyarbakır'ı oluverdi..."

  • eskişehir belediye başkanı yılmaz büyükerşen 1999 yılında şehri devraldığında, ilk etapta tramvay, tarihi yerlerin restorasyonu ve müzecilik alanlarında faaliyetlere başlamıştı.o dönem genç/yaşlı herkes "tramvayın eskişehir için gereksiz olduğu", "eskiden meyve sebze hali olarak kullanılan yerlerin restore edilmesine gerek olmadığı" "müzenin ne işe yarayacağı" gibi şikayetlerde bulunmuşlardı. 2004te neredeyse seçimleri kaybediyordu. aradan 23 sene geçti eskişehir anadolunun bozkırında bir turizm şehri oldu. -her ne kadar kendisinden hoşlanmasam da- yılmaz özdil'in eskişehiri özetleyen bir yazısı

    konuyu yerebatan sarnıcına bağlayacak olursam; istanbul'da metro, restorasyon, müze, altyapı ve öğrenci/gençlere destek faaliyetleri ön planda. tıpkı eskişehirin 2000lerin başındaki hali gibi.ancak istanbulun toparlanması eskişehirden çok daha uzun zaman alacaktır. bu tarz projeler bana istanbul hakkında ümit veriyor. umarım yeterince sabırlı olabiliriz.