hesabın var mı? giriş yap

  • kalitesi tadı ve aromasıyla tartışmasız en iyi sucuktur.
    bir afyonlu olarak aileme istanbul dolaylarına da en çok yollattığım erzak türüdür.
    bağımlılık yapıcı derecede iyidir...

    şimdi bir de yeni bir paketleme metodu uygulamaya başlamışlar. normal sucuk kangalları ayrı ayrı naylonlarla vakumlanmış halde.
    o sayede hem sucuk taze kalıyor, hem de saklaması kolaylaşıyor. bir de soyması da kolay olmuş... iyice muhteşemliğine muhteşemlik katmış...

    yani hayranıyım her türlü, istesinler reklamında beleş oynarım, afişlerini broşürlerini yaparım, dünya çapında meşhur ederim! yürü be itimat!

    not:
    tabii marka olarak tam olarak dikkat etmek lazım, kopyası veya ordan türeyeni de çok güllüoğlu veya inci misali,
    doğru marka artık "ismail koçkan itimat sucukları" olarak geçiyor...
    özenle seçiniz!

    *güncelleme:
    efendim zaman içerisinde markada değişiklikler oldu, spermatagonez uyardı da farkettim onu ben de, hemen enrty'yi markayı güncelledim, ayrıca artık isterseniz siz de sipariş verebilirsiniz bakınız şuradan:
    https://ismail-kockan-itimat-sucuklar-itimat-et-ve-et.business.site/

  • öncelikle,bu başlıktaki olumsuz entrylere inanmayın.herkes unutmanın ya da kendini bulmanın farklı bir seviyesinde çünkü.yolun yarısındakiler yolun sonunu bilmez.

    kilit soru:unutmak istiyor musunuz gerçekten? buna evet diyene kadar kendinizi zorlamayın.acıyı yaşayıp tüketin,yasınızı tutun.unutmayı gerçekten istemeye başladığınızda tebrikler,yolun en zor kısmını aştınız.bu kısımdan sonrası şöyle ilerleyecektir;

    tamamen unutana kadar ara ara nüksedecek,umutsuzluğa kapılacaksınız.acı bir gidip iki gelecek iki gidip bir gelecek böyle böyle tamamen yok olacak.birden kaybolmaz.

    umut etmeyi bırakmanız gerekecek.hiçbir şekilde olmayacağını kendinize yedirin.sindirin bunu.en ufak bir ümidiniz kalırsa bu içinizdeki aşkı sinsice taze tutar.hiç beklemediğiniz anda yüzünüze çarpar unutamadığınız ve sarsılırsınız.

    içinizde bir şey kalmamalı.bir şekilde her şeyi söyleyin ona ya da içinizde kalanları yazıya dökün,sanata dökün,müziğe dökün veya zaten dökmüş olanların eserlerine bakın.bunu yaptıkça rahatlattığını göreceksiniz.

    "it's a break up because it's broken."
    en temel gerçek şudur,gerçekten size göre bir şey olsaydı bu ilişki/aşk kesinlikle hayatınızdan gitmezdi.bir yolunu bulur yine olurdu.hayatınıza ya bir şeyleri değiştirmek ya da farkındalık kazandırmak için girmiş demek ki.her şey çok güzel olurdu falan demeyin o yüzden.

    sevmek sevilmek nedir ne değildir psikolojik kaynaklar aracılığıyla öğrenin ya da gözlem yapın.karar verin zaten çok geçmeden o eski ilişkiye bakıp sevmek/sevilmek bu değilmiş diyeceksiniz.

    kendinizi ve onu affedin.affetmemekle sonsuza kadar her gün hatırlamak ve öfkelenmek gibi bir bedel ödersiniz.ona ayılıp bayıldığınız için değil kendi canınızın sağlığı içinizin rahatlığı için tam da affedin onu.

    koyvermeyin.acının ilk ve en zor kısmı geçtikten sonra yasınızı tuttuktan sonra kararlı olun.sonra koyvermek alışkanlık haline gelir iyi olayım derken daha kötü olursunuz süreç uzar.

    aynı yollardan geçmiş,geçmekte olan insanlarla ve arkadaşlarınızla konuşun.yalnız olmadığınızı bilmek burada çok önemli.

    bir şeyler yapmak için mutlu olmayı beklemeyin.ne zamandır planladığınız istediğiniz bir şeyi yapmak için hatta cumartesi günü dışarı çıkmak arkadaşlarınızla takılmak için bile önce bunu yapacak kadar iyi hissetmeyi beklemeyin.enerjim yok içimden gelmiyor falan demeyin önce bir yerlere takılır bir şeyler yapar sonra iyi hissedersiniz.önce iyi hissedip sonra bir şeyler yapmak gibi bir şey yoktur.takılın gezin tozun planlar yapın muhabbetlere katılın.

    sırf yalnız kalmamak için hemen biriyle sevgili olmaya kalkmayın.onu unutana kadar değil de yalnızlığı sorun etmeyecek güce ulaşana kadar karşılaşacağınız,takıldığınız herkes yalnızlığı dindirmekten başka bir şey ifade etmez.çok daha kötüsünü ifade eder.sizin ona muhtaç olduğunu hisseden insan sizi yağmalar ve manipüle eder.diğer bir ihtimalle de siz onu yağmalar ve manipüle edersiniz.al sana mis gibi berbat ilişki.öylesine konuştuğunuz birileri olabilir ama hemen yeni bir sevgili yapmayın.siz bir insanı yaranızı sarmak için değil sadece o olduğu için sevmediğiniz,sevemediğiniz sürece zaten bunun ne anlamı var.intikam için böyle şeyler yapınca gerizekalı gibi gözükürsünüz.eski sevgilinizi üzmeyi başarırsınız belki ama kısa zamanda elinize yüzünüze bulaşır bu emin olun.

    sonuç olarak her şey az çok yoluna girmeye başladığında tek başınızayken de iyi hissedebildiğinizi farkedince (bkz: law of attraction) güzel şeyler zaten kaçınılmaz bir şekilde olacaktır.

    aklıma geldikçe arttıracağım yollardır.

    edit:artırdım.

  • kafamda tümör var, göstermediğim insan yok, alınması zor bir yerde. neyse alman hastanesinde bir doktor var dediler, bu tip ameliyatları başarıyla yapıyor. aldım randevuyu, nasıl bir heyecan var üzerimde, titreyerek sıra bekliyorum, beş dakika sonra sıram geliyor. sonra rutkay aziz göründü tüm karizmatik haliyle, yanında iki kişi var, sanırım birisi hasta, diğeri de onun eşi. x hocayı görmek istiyorum dedi, randevunuz var mı, yok, ama çok acil. karşısındak, herkes süklüm püklüm oldu, boru mu gelen rutkay aziz, bekleyen gariban ali osman, neyse telefonlar açıldı, cevaplar alındı vs. şaaaak bunlar benden önce doktorun yanına girdi, gıcık oldum, normal bir hastalığım olsa bırakıp gideceğim de can işte, öyle kolay vazgeçilmiyor.bunlar doktorun yanında tam 1,5 saat kaldılar, ben de 1,5 saat endişeyle dolu bekledim. hayatımın en zor 1,5 saatlerinden biriydi. sonrasında doktor bir arkadaşım zaten hocanın işe yaramaz olduğunu söyleyip başka bir hocayı tavsiye etti. ben de halihazırda kıl olmuşum, hem rutkay'a, hem de onu randevusuz kabul eden hocaya. gittim diğer hocada yaptırdım ameliyatı, çok da güzel oldu. belki rutkay aziz'in yaptığı ayıp sağlığıma kavuşmama sebep oldu. yine de sağolasın rutkay aziz demem. yaptığın yanlıştı.

  • insanlar hakkinda ortada hic bir sey yokken dedikodular cikartip, sonrasinda da "herkesin kendi ozel hayati" demek hangi seviyede gerizekalilik oluyor kim bilir.

  • bu cümle spiker ile suriyeli mülteci arasında geçen aşağıdaki diyalog içerisinde kurulmuştur. utanarak izliyorum.

    - neden avrupa'ya gitmek istiyorsunuz? bu dalgalı denize şişme botla girmek bile bile ölüme gitmek demek değil mi?
    + ne yapalım abi, para yok, iş yok, açız.
    - nereden geliyorsunuz?
    + istanbul'dan. istanbul'da herkes çalıştırıyor, kimse para vermiyor, yemek vermiyor abi. günde 14-15 saat çalıştırıyorlar, kullanıyorlar. suda ölmek burada kalmaktan daha iyi abi.

    hani nüfusunun %99'ı müslüman olan türkiyemiz var ya. hah. işte o türkiye'den bahsediyorlar.

  • haram olan içikiyi kullanmamalarına rağmen, içki içenleri destekleyen zihniyet. başkalarının yaşam tarzlarını desteklemekteler. helal olsun.

  • "lunaparktan geliyorum. ne dolaplar dönüyor inanamazsınız. işin içinde çocuklar bile var."

    komik lan.