ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
ingiliz aksanını sevdiren insanlar
-
(bkz: bradley james)
(bkz: colin firth)
(bkz: alan rickman)
ayrıca;
iskoç aksanı için:
(bkz: ewan mcgregor)
oliver wood yani (bkz: sean biggerstaff)
galli aksanı için
(bkz: jeff murdock)
irlandalı aksanı için:
(bkz: colin morgan)
makyaj yapmayan kadın
-
yahu zaten sözlükte bin tane şöyle kadın, bunu yapan kadın, onu giyen hatun vs başlık var, erkeklerin usanmadan kadınları yerdiği. hayır bunlar yetmiyor, bir de kadınlar kadınları yeriyor.
bütün makyaj yapmayan kadınlar bu başlığa uğramış, yapanlara illaki bir laf sokmuş gitmiş.
makyaj sevmiyorsan, saçma buluyorsan yapma gitsin. hangi motivasyon size makyaj yapan kadınlara yalancı deme, içi dökülen bina yakıştırması yapma ihtiyacı hissettiriyor. merak ediyorum gerçekten yargıladığım için değil.
ziraat atm para alma bölmesi
-
bir tek bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama parayı aldığınız bölme öyle ilginç bir tasarımda ki sanki bir korku filminde sahne gibi hissediyorsunuz. parayı alırken her seferinde korkuyorum "acaba bu kez elimi makine kapıp koparacak mı" diye
ilginç etimolojik bağlantılar
-
anadolu'da bir aşık, m.ö. 2000'li yıllarda konuşulan hitit dilinde tabletlere kalp kelimesi kazıyacaksa eğer ker ifadesini kazırdı çivilerle. sonra bu "ker" yunanca'da kardia olarak göründü. kalple ilgili tıbbi terimlerin kökeni buradan gelir.
2000 yıl önce avrupa'da konuşulan germen dili grimm yasası denilen bir değişikliğe uğramıştı (grimm kardeşler sadece masal anlatmamışlar. aynı zamanda dilbilicimciydiler, avrupa dillerinin nasıl geliştiğini de incelemişler). bu yasaya göre -k sesi -h sesine, -d sesi -t sesine dönüştü.
yani yunanca kard olarak bilinen kalp; flemenkce hart, isveççe hjärta, ingilizce heart olur.
kelime yunanca'dan latince'ye cord olarak geçmişti. cord ifadesi birçok kelimede görünmeye devam ediyor.
anlaşmazlık dis-cord; kalplerin ayrılması
kayıt re-cord; bir şeyi kalbe geri getirme.
ve şimdiki anlamından biraz uzak olan kredi. birine veya bir şeye sonuna kadar inanırsanız ona kalbinizi koymuş yani kredi vermiş oluyorsunuz. sonra batıyorsunuz.
öyle evler var ki muhafazakar yapımızla ters
-
başbakan recep tayyip erdoğan'ın öğrenci evleri için yaptığı açıklamadır.
kendisi yine insanların nerede ve nasıl yaşaması gerektiğine dair bazı küçük ipuçları vermektedir.
http://siyaset.milliyet.com.tr/…1722923/default.htm
ronaldo nazario'nun sakatlık öncesi futbolculuğu
-
prime dönemini asla yaşayamamış bir oyuncudur ronaldo. istatistik manyağı messici ve c.ronaldocular için buraya bir kaç istatistik bırakalım.
16 yaşında cruzerio'da 21 maçta 20 gol
17 yaşında cruzerio'da 26 maçta 24 gol
18 yaşında psv'de 35 maçta 36 gol
19 yaşında psv'de 21 maçta 19 gol (ballon d'or'u 1 oyla kaybetti)
20 yaşında barcelona'da 49 maçta 47 gol - ballon d'or ve fifa en iyi oyuncu ödülleri
21 yaşında inter'de 47 maçta 34 gol - fifa en iyi oyuncu ödülü
milli takımda 44 maçta 30 gol (5 tanesi dünya kupası golü)
bunlar sakatlanmadan önceki istatistikleri. 21 yaşında 244 maçta 208 gol atmış, 2 tane fifa en iyi oyuncu bir tane ballon d'or kazanmış. 3 şampiyonluk, 1 dünya kupası, 2 copa america kupası var.
22 yaşında tendonu yırtıldı ve 140 gün topa ayağını sürmedi. 10 nisan 2000'de iyileştiği ve bir sonraki maçta oynayacağı söylendi. 12 nisan 2000'de maça çıktı ve tendonu tekrar koptu. bu sefer 523 gün top oynamadı. bu sürede 94 maç kaçırdı. neredeyse 1 yıl koltuk değnekleri ile yürüdü.
fakat geri geldi 2002 dünya kupasını kazandı ve gol kralı oldu. real madrid'e gitti. 176 maçta 103 gol 34 asist yaptı. yine fifa en iyi futbolcu ödülünü ve ballon d'or'u kazandı.
dediğim gibi, ronaldo asla prime zamanını göremedi sakatlıklarından dolayı.
sivok dokuz saniye havada asılı kaldı
-
demek havadaki fotoğrafını görse sivok'u uçabiliyor zannedecekti.
ilginç.
çalışma hayatının tek cümlelik özeti
-
çalışmak güzel ve/veya keyifli bir şey olsaydı üzerine para vermezlerdi.
işte gezi parkı provokatörleri
çin'de eşek arılarının 41 kişiyi öldürmesi
-
çin'e koymaz; liechtenstein'da falan olsa nüfusun yarısına tekabül edeceğinden hükumet devrilirdi.
blade runner 2049'un sansürlenmesi
-
deliler gibi beklediğim muhteşem eserin bok edilmeye çalışılması olayı.
açıkçası hikayeye etki eden bir kesim yok anladığım kadarıyla ancak replicantların üretimi sırasında anadan üryan bir şekilde doğdukları kısımları zoom yaparak veya başka bir noktaya odaklanarak kesmişler ki bu da o sahnelerde görselliğin bok olması anlamına geliyor.
yazıklar olsun.
bu olayın filme 2-3 gün kala basın gösteriminde ortaya çıkması da ayrı rezalet. farkedenler olmasa hiçkimsenin haberi olmayacak resmen.
işten gel + duş al + yemek ye + yat + uyu
-
"yiyordu, içiyordu, uyuyordu, uyanıyordu ama yaşamıyordu"
tolstoy