hesabın var mı? giriş yap

  • gece 4 gibi çıkıp sokakta pokemon avladığım oyun. işin garibi bir araba durdu, kolay gelsin o pokemon mu dedi içindeki 4 genç, evet diyince buralarda var mı pokemon diye sordular. asdfasdf. var diyince 4'ü de indi, telefonlar çıktı, aramaya koyuldular. ya güzel bir olay, ya da toptan kafayı yedik.

    ankara çayyolu'ndan selamlar.

  • futbolculuğu döneminde sağlam bir defans oyuncusuydu, tekmeye kafa uzatırdı, keşke o kadar sık uzatmasaymış.

  • şehirlerin plansız olmasıyla ilgilidir. abd, japonya gibi ülkelerde o terimler kullanılır çünkü şehirler ızgara sistemiyle imar edilmiştir. bir caddede batıya doğru giderken düz gittikçe aynı yöne gidersiniz. ancak türkiye'de batıya giderken cadde'nin sola dönmesiyle güneye dönebilir ya da son bulmasıyla farklı bir yönde bulabilirsiniz kendinizi. bu nedenle coğrafi yönlerin türkiye'de kullanılması pratikte imkansızdır.

  • buna şu an hayıflanan da çılgın bediş izleyip, yonca evimik dinleyen nesildi. büyüdü adam oldu işte pek ala. her şeye ağlaşmayın amk.

  • hep merak etmişimdir yabancı ülkelerde de bizdeki gibi memleket muhabbeti var mı diye. mesela amerika'da new york'a gidip ben "new york'ta doğdum ama anam babam dallas'lı" dendiğinde irite olma durumu var mı? ya da insanlar kendi aralarında konuşurken şöyle diyaloglar geçiyor mu :

    - kız nereliymiş?
    + virginia. ama aslen kuzey carolaynalı
    - olm onlardan adam çıkmaz amk. beş para etmez yobaz hepsi. kızılderili falan olmasın olm onların adetleri farklı uyuşamazsınız siz olmaz yani.

    - kardeş nerelisin sen?
    + new york
    - aslen nerelisin ?
    + ????

    ya da haberlerde şöyle bir flaş haber geçiyor mu : "virginia'da neden ayine gelmedin dayağı"

    ya da "abi kansas'tan sonrasına atacaksın atom bombasını ülke tertemiz olacak" diyen birileri var mı?

    bir ton işim var ama oturup bunu düşünüyorum şimdi. herkesi kendimiz gibi sanıyor olmam da ayrı bir öküzlük tabi.

  • bu amk cümlesini nedense hep zenginler kuruyor. sizce de bunda bir tuhaflık yok mu? yorum sizin…

    edit: gelen yüzlerce mesaja istinaden, burada beni ikna etme, düşüncemi çürütme ya da anti tez önermeye çalışmayın özelden mesajlar atarak. ne demişim entry sonunda: “yorum sizin”.

    ayrıca, madem parayla mutlu olunmaz, o zaman sabah erkenden kalkıp eşek gibi işe gitmeyin kardeşim, oturun mutlu mutlu evlerinizde beş parasız. ne de olsa parayla mutlu olunmuyordu dimi?

    para bir amaç değil, araçtır arkadaşlar. mutluluğa açılan en büyük kapıdır. o güzel güzel yiyip içtikleriniz ve paylaştıklarınız, gezdikleriniz ve de gördükleriniz, direksiyonundan yol fotosu çektiğiniz, starbucks vs diğer kahve ve de gold rakılarınız, meşelerde dinlendirilmiş keyif viskileriniz, vs. kısacası, huzur ve mutlu olmanıza vesile olacak her şey para ile satın alınıyorsa… e o zaman..?

    son olarak, acun üzerinden gidelim hadi! adam tadılabilecek neredeyse tüm dünyevi şeyleri tatmış, her yeri gezmiş, yaşı kaç olmasına rağmen (toplumda aslında sıradan biri yaptığında ayıplanacak) kızları yaşında kadınlarla takılan, jeti, yatı, katı, özel tv'si, ingiltere ve de iskoçya'da futbol kulübü vs olan bir adam kusura bakmayın da parayla mutlu olunmaz demesin!

    bana laf anlatmaya çalışmayın, yazın başlığın altına düşüncenizi, insanları ikna edin de beni favlayacaklarına sizi favlasınlar, kapiş..?

    ekstra edit: ve de sonun sonu olarak, parayla mutlu olunmuyor diyip de fakirliğe dönen bi zengin gösterdiğiniz gün ben de bu entry'imi düzeltip özür dileyeceğim! çünkü o güçten, istediğini kolayca elde edebilmekten ve o kadar maldan vaz geçmek hiçbir babayiğidin harcı değildir!

    saygılar…

  • bugunlerde harikulade bir yasa geciyor danimarka parlementosu'ndan. halk, bundan sonra kendi arasinda uygun gordugu/istedigi bir seyi, 50bin imza toplama kosulu ile mecliste gorusulmesi icin kanun teklifi verebilecek.

    dusunsenize. biz daha internette bile "devletin bize uygun gordugu" sitelere girebiliyoruz sadece. haha sinirim bozuldu, adamlar kanun teklifi veriyor meclise. ne hakla ya? kimsin sen? halksin hepi topu...

    sozum ona, ulkesinde "ileri demokrasi" oldugunu dusunenlere cok yabanci gelecek uygulama gercekten.

    k: http://m.t24.com.tr/…nun-teklifi-sunabilecek,306338

  • 24 şubat 1500 yılında, belçika’nın ghent şehrinde doğdu. veraset açısından tarihin görmüş olduğu en şanslı hükümdarlardan birisidir.

    kendisine şarlken (charles-quint) denmesinin sebebi, kutsal roma imparatorları arasında kendisinden daha önce dört tane daha karl olmasıydı. farklı ülkelerde yaşamasına rağmen ispanya’da yetiştiği için ispanyolca konuşmuş, doğum adına da “carlos” denmiştir.

    avrupa tarihinin görmüş olduğu en büyük şahsiyetlerdendir.

    dedesi avusturya arşidükü maximillian’dan avusturya topraklarını, babası burgonya dükü “güzel philippe”ten hollanda-belçika ve france-comte bölgesini, annesi kastilya-aragon-sicilya-napoli kraliçesi joanna’dan bu krallıkları ve keşfedilen yeni ispanyol amerikası sömürgelerini devralarak, cengiz han’dan sonra, o zamana kadar tarihin görmüş olduğu en geniş toprakların hükümdarı olmuştur. (hükmettiği topraklar çağdaşı sultan süleyman’ın topraklarından daha fazladır.)

    ispanya’da i.carlos adıyla kral olduktan sonra, kutsal roma imparatorluğu’nun elektörleri tarafından kutsal roma’nın imparatoru seçildi. (habsburg nüfuzu ve avusturya arşidükü olmasının faktörü büyüktür.)

    koyu bir katolikti ve protestanlara karşı savaştı. ayrıca müslümanların ilerleyişini durdurmak adına en büyük güç kendisiydi. ama osmanlı padişahı sultan süleyman’a karşı savaşma cesareti gösteremedi. akdeniz’deki türk egemenliğini kabul etti.

    avrupa’yı birleştirerek evrensel imparatorluğunu pekiştirmek istedi, ancak karşısına fransa ve onun müttefiki osmanlı dikildi; başarısız oldu. sonunda almanya mülklerindeki yerel prenslerle girdiği katolik-protestan mücadelesini de kaybedince (bkz: 1555 augsburg barışı) tahtından feragat etti. (1556.)

    ispanya ve hollanda-belçika topraklarını (ispanyol amerikası da dahil olmak üzere) oğlu ii.felipe’ye bıraktı.

    avusturya’daki habsburg mülklerini ise daha önceleri kardeşi ferdinand’a vermişti. (meşhur arşidük ferdinand, şarlken’den sonraki kutsal roma imparatoru.)

    21 eylül 1558’de bu önemli şahsiyet ispanya’da, yuste manastırında inzivadayken vefat etti. kendisi şahsi olarak en sevdiğim tarihi kişiliklerden biridir. mekanı cennet olsun.

  • ömür boyu hapisle yargılanması gereken kişidir. adam öldürmek bu.
    (edit1:gelen ısrarlı uyarılar üzerine kasten adam öldürmek >> bilinçli taksir olarak değiştirilmiştir.)
    (edit 2: lütfen artık olayın hukuki terimini ifade eden şeyler yazmayın dmde. bilinçli,bilinçsiz,kasıtlı,dolaylı...adı her neyse adam öldürmek işte. çok üstüme geldiniz. herkes bir şey yazıyor)

  • biz tupper kullanıyoruz, damacanadan şişeye su koyma ve dışarıya çıkarken yanımıza alma işi bana ait. buzdolabında duruyor genelde su dolu tupperware şişem hazırda. sırt çantam hep yanımda oluyor, çıkarken atıyorum içine suyu. ha unuttum diyelim veya şişede su bitti, eğer bim şok a101 migros bilimum süpermarketler varsa hemen girip oradan suyumuzu tedarik ediyoruz. avm içinde isek genelde alt katta carrefour veya migros olur, oradan alıyorum suyu. en sevmediğim şeylerden biri, maliyeti-değeri düşük ürünlerin fahiş fiyata satılması.