hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.

  • bu ülkede 2 ay önce peynir alan kişi bile bugün kâr ettiği sanrısına kapılmış durumda. 6 ay önce araba aldım bugün araba fiyatları uçuyor ehehehe iyi ki almışım ehehhee, 4 ay önce laptop aldım şimdi fiyatları uçtu eehehehehee, peynir aldım geçen hafta 36 liradan iki kalıp birini yedim diğeri dolapta daha peynir 60 tl olmuş kârdayım ehehehehe... çok rezil ve bitik bir durumdayız benzine zam gelmeden 2 saat önce depo fulleyen abiler gibiyiz. çok aşırı mutluyuz.

  • fonlandığı açık olmasına rağmen bunu dile getirmenin suç olduğu site. alanya'da türk bayrağı'nın afganlar tarafından indirilmesi haberinde tarafını açık bir biçimde belli etmiş, rezil olmuş, attığı twiti de silmiştir. evet foncudur. ne oldu zoruna gitti mi gerçekler?

    ilgili olayda; zaten afgan bayrağı plajda gönderdeydi, diğer birçok ülke bayrağı gibi afganistan bayrağı da hali hazırda orada vardı demiştir. milleti aptal yerine koymuştur. allah'tan insanlar zeki de hemen ilgili yerin görüntüsünü paylaşmış, orada bayrak olduğunu ancak bunların ülke bayrakları olmadığını, afganistan bayrağının da zaten bulunmadığını, iki piç kurusu tarafından sonradan göndere çekildiğini ispatlamıştır. ulan sene olmuş 2021. artık cehennemin dibindeki bir kasabanın bile kamera görüntüsü ya da resmi var. siz çok zekisiniz de milleti aptal yerine koyup; yeaa yok böyle bir şey deme cesaretini nereden alıyorsunuz?

  • türkiyedeki suriyelileri göçmen kabul edip bir de almanya'ya giden türklerle kıyaslama yapması gerçekten akıllara ziyan. türkiyedeki suriyelilerin hepsi (bkz: sığınmacı) statüsündedir ve türkiye bu suriyelileri göçmen statüsüne alıp ülkeye adapte etmek zorunda değildir. bunu akplilerin de bu tuzu kuru liboşların da iyi anlaması gerekiyor.

    (bkz: ülkemde suriyeli istemiyorum)

  • yıllardır çizgisini bozmadığı, tutarlı olduğu tek bir konu var: kadınlara karşı işlenmiş suçlardan keyif alıyor.

    geçmişinden gelen müthiş bir kompleks olduğuna eminim.

  • 1905-1920 yılları arasında ermenilerin yaptığı katliamlar

    kafkasya'da ermeniler tarafından türkler ve kürtlere katliamlar yapılmıştır. justin mccarthy, bunun sebebinin ermenilerin bir ermenistan devleti sınırları içine dahil etmek istedikleri vilâyat-ı sitte'de nüfuslarının %19 (ermeni kaynaklarına göre %39) gibi küçük bir oranda olması ve bu nüfusun oranını arttırmanın yolunun bölgedeki müslüman sayısını azaltmaktan geçmesi olduğunu öne sürmüştür.[57][86]

    ovanes kaçaznuni, 1905 ve 1906 yıllarında müslümanlar ile ermeniler arasında kanlı olayların yaşandığını belirtmektedir. 1914 yılında ise, ermeni birliklerinin türklere karşı faaliyetlerini başlattıklarını söylemektedir.[87] 1915 yılında van'ın ermeni valisi olan aram'a rus bir komutan bölgedeki kürtlerin öldürülmesini emreden bir emir gönderildi; fakat aram emrin uygulanmayacağını belirtti.[88][89]
    "erzurum-alaca köyünde mart 1918'de ermeniler tarafından katledilen şehit türkler anıtı"

    osmanlı arşivleri 1910-1922 yılları arasında 523,000 türkün ermeniler tarafından öldürüldüğünü belirtmektedir.[90] hüdavendigar onur'a göre, 1914-1918 yılları arasındaki olaylarda, ermeniler sebebiyle sayısı 2.5 ile 3 milyon arasında değişen müslüman nüfus hayatını kaybetmiştir.[91] fransa dışişleri bakanlığı'ndan rusya'nın paris büyükelçiliğine gönderilen 14 mayıs 1915 tarihli bir yazıda, van isyanı sırasında bölgede yaklaşık 6000 müslümanın öldürüldüğü belirtilmektedir.[92][93] rus bir general, ermeniler tarafından müslümanlara karşı tecavüzlerin de gerçekleştirildiğini söylemiştir.[94] 19 ağustos 1915'te dönemin avusturya büyükelçisi "ermeniler tarafından türklere karşı yapılan büyük ölçekte katliamlar"dan bahsetti; ama hem türkler hem de ermenilerin katliam yaptığını ve olayların kimin tarafından başlatılığının belli olmadığını belirtti.[95][96]

    1916 yılında bölgeye işgal etmekte olan rus orduları, 16 şubat günü erzurum[97] ve 11 temmuz günü erzincan'ı[98] ele geçirdi. türkler ise erzincan'ı 13 şubat 1918,[99] erzurum'u 12 mart 1918 tarihinde geri aldı.[100]

    rus yarbay tverdohlebof, 1917 yılı ilkbaharında ermenilerin halkın elindeki silahları toplamak amacıyla halka zulmettiğini ve işkence yaptığını belirtmiştir.[101] daha sonra, rus ordusu çekildikçe katliamlar artmaya başladı.[101] 1918'de erzincan'da ermeniler 800 türk sivili öldürdü.[102] ermeniler erzurum'a çekilirken yoldaki türk köylerindeki halkı öldürdüler.[103] ılıca'da ermenilerden kaçamayan türkler öldürüldü.[103] tepeköy'ün tüm müslümanları 17 şubat 1918 tarihinde öldürüldü.[104] tepeköy'de öldürülen türklerin cesetleri 2010'da atatürk üniversitesi'nin yaptığı kazılarda bulundu ve sayıları 150 olarak tespit edildi.[105] 26 şubat 1918 günü tekederesi'nden çekilen ermeniler yolları üzerine çıkan müslümanları öldürdü, önlerine çıkan köylerdeki halkın hayvanlarını çaldı.[106] 27 şubat 1918 günü ermeniler erzurum'un alaca köyünde türkleri öldürdü.[107] erzurum'da türk çarşıları ermeniler tarafından yakılmaya başlandı.[107] 26-27 şubat 1918 gecesi ermeniler erzurum'da 3000[108] ila 8000[109][110] müslümanı öldürdü.[108] rus yarbay tverdohlebof, şubat 1918 sonlarında erzurum'a yakın köylerdeki türklerin "ortadan kaybolduklarını" bildirmektedir.[111] aralık 1918'de uluhanlı, kamerli ve dereleyez halkı ermenilerin zulmüne uğradı.[112][113][114] mayıs 1918'de bölgeyi ele geçiren osmanlı ordusu ermenilerin 250 müslüman köyünü yaktıklarını bildirdi.[115]

    1919 yılının temmuz ayında, ingiliz yarbay albert rawlinson, istanbul'daki ingiliz genel karargahı'na gönderdiği telgrafta, ermenilerin oltu'dan bayezid hududuna kadar katliam yaptıklarını belirtmiştir.[6][116] 16 temmuz 1919 tarihli bir osmanlı belgesi, ermenilerin şarur ve nahçıvan bölgesinde müslümanlara saldırıp öldürdüklerini, şarur halkını aras nehrine döktüklerini ve kırk beş köye saldırdıklarını bildirmektedir.[117] bu katliamlara karşılık 11. kafkas tümeni bölgeye sevk edilip 600 kişiden oluşan ermeni çeteleri osmanlılar tarafından mağlup edilmiştir.[118] ermeni yarbay melik şahnazarov'un bir ermeni tümeninde raporunda, 30 kadar türk köyünü ele geçirip sakinlerini öldürdüğünü ve köyleri yağmaladığını, 29 diğer türk köyüne de saldırmak için izin istediğini belirtmektedir.[88][119] 1920 yılında, bir ermeni subayı, yazdığı raporda basar-geçar'daki türk nüfusunu ayırt etmeden öldürdüğünü bildirmektedir.[88][120] 1920 yılının içerisinde, kars'taki köylerde türk ve kürt nüfusu öldürülmüş, köyler yağmalanmıştır.[88] 4 aralık 1920 tarihli bir osmanlı belgesi, ermenilerin sarıkamış'a bağlı on üç köyde katliam yaptıklarını, bu kapsamda 1975 kişiyi öldürüp 276 hanenin tahrip edildiğini belirtmektedir.[121][122] ahmet esat uras, ermenilerin "erkek, kadın ve çocuk ayrımı yapmadan yaptıkları" katliamların rus kayıtlarında yer aldığını belirtmektedir.[123] amerika birleşik devletleri'ndeki ermeni nüfusu da bu katliam faaliyetlerini desteklemekteydi.[124][125]

    bu dönemde ermenilerin türklere ait camileri ve diğer kamusal binalara zarar verdiğini belirten pek çok rapor da vardır.[95]

    daha sonra, 1920 yılında imzalanan gümrü antlaşması ile müslümanlara can ve mal güvenceleri verilmiştir.[126]
    mart olayları sonrası bakü'nün müslüman mahallesinden bir görünüm

    30 mart-3 nisan 1918 tarihleri arasında yaşanan mart olayları veya mart katliamı'nda[127][128] 3000[129][130] ila 12,000 azeri ve diğer müslüman etnik gruplara mensup kişi öldürüldü.[131][132][133][134][135] olaylarda azerilerin evleri yakıldı, sokaklarda azeri olduğu düşünülenler öldürüldü.[136]

    mart 1920'de azerbaycan demokratik cumhuriyeti ermenilerin kontrolü altındaki bölgelerde 300 kadar müslüman köyünün yakılıp sakinlerinin öldürüldüğünü tahmin edip olayları kınadı.[137]

    http://tr.wikipedia.org/….b1.c4.9f.c4.b1_katliamlar

    milli mücadele kahramanı kazım karabekir katliamları nasıl anlatıyor:

    "alaca köyünde cenazeler, insanın aklını oynatacak bir halde idi. bütün çocuklar sürgülenmiş, yaşlılar ve kadınlar samanlıklara doldurulup, yakılmış gençler baltalarla parçalanmıştı. çivilere asılmış ciğerler ve kalpler görünüyordu. bütün bu acıklı görünüşler, erzurum'a atılmaya ve oradaki zavallılara yardıma beni mâhkum etmiştir."

  • gece 2'de sıcaktan uyandım. etraf karanlık, kimse uyanmasın diye ışığı açamıyorum, kör bir şekilde yolumu buluyorum. bu havasız karanlıkta ne yapacağım? seçenekler:

    1) 31
    2) netflix buffer yaparken kısa bir 31

    netflix açıldı, ama hızlı açıldı dikkat edersen, daha donumu indirmemiştim. hafif bir şeyler izleyip sızayım derken, yanlışlıkla daredevil'e tıkladım, hadi dedim bir bölümüne bakayım, bari eğlendirici bir şey olsa. 6 bölüm sonra ben hala kanepedeyim ve işe gitmeye hazırlanan hatuna bunca saattir kahvaltı bile hazırlayamadığım için utanıp salonda uyuyakalmış numarası yapıyorum. ancak o zaman farkediyorum saatlerdir işemeye bile kalkmadığımı ve patlamak üzere olduğumu.

    izlediğim en iyi marvel şeyi, filmler dahil. yalnız esas oğlanın ortağı olan karakterin olduğu sahneleri atlıyorum genelde, jar jar binks gibi bir şey, lüzumsuz ve söndürülmesi lazım.

    halen kanepedeyim sanırım, dövüş koreografilerini yattığım yerden yeniden canlandırıyorum. karşı koltuğu iyi dövdüm geçen bölüm, sezon finalinde cam sehpaya dalıcam. bu entry bir rüya mı? buffering...

  • yahu dedim neymiş bir bakayım. holdingin kurulduğu tarih 1926, bir dünya savaşı, iki askeri darbe, bir düzine kriz, bi dünya hükümet eskitmiş. ülkenin en stratejik kurumlarını elinde tutuyor, fortune 500'teki tek türk şirketi, ülkenin açık arayla en büyük sanayii şirketlerine sahip, her yıl ihracata çok ciddi katkıları olan bir topluluk bu. sen çıkıp diyorsun ki iki tane imam hatipli, koca koç'u bitirecek. maklubeyi fazla yiyince sanıyorum ki insan böyle kendini dev aynasında görüveriyor.

    dünyaca bilinen kaç firmamız var diyenler pek gezmedi sanırım, zira ben ingiliz arkadaşımın evinin mutfağında çekilen fotoğrafta arkada 'beko' yazısını gördüğümde dudağım uçuklamıştı nedense. var işte, biliniyor, çatır çatır satıyor da. (ingiltere'de pazar payı %16, toplam üretimin %51'i ihracata gidiyor)

    inşaat üzerine çalışmak kolay. koyarsın sermayeyi, alavere dalavereyle alırsın ihaleyi, çalıştırırsın işçiyi, yaparsın. uzan holding buydu, fişini çektiler. medya karteli olmaya oynayan doğan biraz kenara sıkışınca çark etti, e medya, altı boş, ne yaparsın? ama iş kurulu sanayii gücüne gelirse, ihracat gücüne gelirse, işte o biraz sıkar, öyle iki laf edip ortalığı alt üst etmeye benzemez. bu adamların kurduğu herhangi bir sanayii ekosistemini öyle iki kuruşa, çakma ihaleyle, maklubeci imam hatiplilerle kolay kolay kuramazsınız.

    özet olarak, büyük sermaye sahiplerine öyle inanılmaz ayılıp bayılmasam da, ülkemizin eski doğu bloku ülkelerindeki mafyöz hükümetlerin yolundan gidip 'bakın denetimde illa ki bir şeyler buluruz, üzeriz, akıllı olun' mesajı vermesi korkunç, ve medeni bir ülke olmayı planlayan türkiye'mize yakıştıramadığım bir hareket. en kısa zamanda ilgililerin akıllarını başlarına alacaklarını umut ediyorum.

    ekleme: off ne salaksınız ya. yok maaş alıyomuşuz, yok nemalanıyormuşuz. koç umrumda değil, sermaye sahiplerine bayılmadığımı da söyledim. koç'u savunduğumuz falan da yok, yolsuzluğu vardır çıkar eder incelenir ilk biz karşısında dururuz yine. hükümetin, kafasına göre birilerini 'karşısına alıp' bitirme tribine girmesine karşılık yazılmıştır bu entry, anladın? kiminle oyun oynadığını bil diye yazılmıştır. hüloğ.

  • bugun dinledim hikayesini de pek iclendim, sizlere de aktarmadan gecemeyecegim. dedikleri gibi genc anne henry viii'in karisidir. hem de ikinci karisi.

    kralimizin ilk karisi 30 yila yakin zaman icinde 8 dogum yapip sadece 1 kiz cocugunun hayatta kalmasi yuzunden henry tarafindan rafa kaldirilmak istenmektedir. nitekim tahta bir varis gerekmektedir! kralimiz bu esnada beline kadar uzanan kuzguni siyah saclariyla, o tarihte pek gorulmeyen kendinden emin edasiyla, daha 20'lerine yeni baslayan, guzel anne boleyn'i gorunce hemen zamanin seyh'ul-islam'ina (yok bu olmadi, neyse siz anladiniz) basvurup bosanmak icin izin ister. ne var ki bu sebepten papaz efendiyle papaz olurlar. kati din adami bu bosanma icin gecerli bir sebep goremez.

    bu esnada bizim isini bilen anne de krala "evlenip beni kralice yapmadan koklatmam" demektedir. kral, azimli adammis, tam 6 yil bosanmak icin ugrasir. en sonunda bir takim firildaklar cevirerek anne ile gizlice evlenir. bu evlilik aninda anne de 4 aylik hamiledir! hahaha... 6 yil koca ingiltere kralina kim dayanir yahu!

    netice itibariyle 3 yil suren evliliklerinde yapilan 3 dogumdan hayatta sadece sonradan ingiltere'nin en sevilen kralicesi olan elizabeth (i) hayatta kalir. 3 yilin sonunda baska bir guzele gonlunu kaptiran kral, kendisine soz verdigi erkek varisi veremeyen genc karisini ortadan kaldirmak icin bahane aramaya baslar.

    kralin cok sebep aramasina gerek kalmaz, anne'in dusmanlari kisa surede gerekli bahaneleri bulurlar. guzel anne, krali aldatmak ve buyuculuk yapmaktan suclu bulunarak london tower'a kapatilir. kisa sure sonra da fransiz bir cellat tarafindan avluda 5 ft. uzunlugunda bir kilicla kafasi ucurulmak suretiyle idam edilir.

    cellat neden fransizdir ve neden ingilizlerde balta gelenegi olmasina ragmen kilic kullanilmistir? su yuzden. genc anne, olmesi icin sunulan iki secenekten diri diri yakilmak secenegini zaten aninda elemistir. ikinci secenek olan balta ile kelleyi ucurmak yontemi ise cogunlukla beceriksiz cellatlar veya yetersiz baltalar yuzunden cok acili bir olum olmaktadir. kim kafasinin bir yerine birkac darbede koparilmasini ister ki? bu yuzden anne hala kocasi olan henry'ye bir mektup yazarak olumunun fransiz bir cellat tarafindan, kilicla gerceklestirilmesini istemistir. tabi ki anlayisli kocasi henry onun bu istegini geri cevirmemis, olumunun en acisiz sekilde gelmesine calismistir.

    oyle ki fransiz cellada bu isi karisini sasirtarak, hic beklemedigi bir anda yapmasi talimatini vermistir. cellat da cingoz bir planla, idamda hazir bulunanlardan bir bayani diz cokmus dua etmekte olan kraliceyi cagirarak dikkatini baska yone cekmesi icin ayarlamistir. birden kendisine seslenilen anne o yone donmusken cellat arkadan hizla yaklasir ve kralicenin kafasini bir hamlede ucurur. olay o kadar hizli olmustur ki, cellat kralicenin kafasini yerden alip yuksege kaldirdiginda anne'in gozlerinin hala acik ve dudaklarinin hala duasini okuyor oldugu bircok farkli kayda gecmistir. elbette o zaman bu vucut fonksiyonlarina degil, buyuculuge baglanarak anne'in suclu oldugu bir kez daha ilan edilmistir! oysa ki su anda tum ingilizler tarihi belgelere dayanarak anne boleyn'in sucsuz olduguna inanmaktadir. bize de bu entry'yi buraya kadar okuyan tum tarihsever sozlukculere opucuklerimizi yollamak kalmistir.

  • muhtesem bir site.

    edit: bu entryi kotuleyenler. evet bugun cumle alem youtube'un muhtesem bir site oldugunu biliyor, google'a muhtesem bir site demek gibi birsey. fakat bu entry girildiginde youtube nedir kimse bilmezdi ulan. biz de dehsete dusmustuk milyon tane klibi gorunce, hayret bisi ya...

  • amerika'da dogu yakasinda hem sehir ici hem sehir disinda (suburbs) yasamis biri olarak:

    evler tahtadan, tahta kurulari tum evi yiyip bitirebilir. denetleme yapmadan ev satin almayin sakin.

    felaket bir fare problemi var; ozellikle sehirlerde, eski evlerde. mumkunse yeni ev bulmaya calisin. yeni derken 1 senelik insaattan alin demiyorum, 70'lerde 80'lerde yapilsin yeter. 200 yillik evler gordu bu gozler. daha yenilerine bakarsaniz da vergi muafiyeti olmasina dikkat edin genellikle 10 senelik. ama iyi bir devlet okulunun oldugu mahalledeyseniz ya ruyanizda gorursunuz muafiyeti yeni evlere vergi basiyorlar resmen.

    bazi evler kanalizasyona bagli degil, foseptik cukuru var. ıyi arastirin.

    tasarim acisindan mutfagi ayri olan bir ev cok zor bulursunuz, bulamazsiniz. eski evlerde bu mevcut ama onlarin tasarimi kolonilerden kalma kolelerin odasina giden ayri merdiven var mutfaktan giden :) odalar cift kapili, yine ev hizmetliler temizlemek icin farkli kapidan girsin diye :) yine tasarim acisindan eski calistigi muddetce atmiyorlar. 100-200 yillik kapilar tokmaklar hala kullaniliyor. bir evde de 50'lerden kalma beyaz esyalar vardi.

    yalitim cok problem, evler zaten tahtadan. yan capraz evdeki cocuklarin bile gurultusunu duyabilirsiniz. allah'tan buranin cocuklari erken yatiyorlar 8-9 gibi kesiliyor cocuk sesi. ama bebeginiz varsa ve delinin biriyle komsuysaniz, kolay gelsin. yasal olarak birsey yapamaz ama sizi gicik edebilir.

    taharet muslugunu kendiniz koyabilirsiniz tuvaletlere. o nedenle o problem degil benim icin, biz koydurduk. ama isteyen amerikalilar da islak mendil koyuyorlar artik tuvaletlerine. ogreniyorlar yavas yavas ;)

    ısitma problem maalesef. ama problem bizde. amerikalilar cocuklarini soguya karsi dayanikli yetistiriyorlar. cocugu sarip sarmalayip, ustune yorganlar koyarak buyutmemisler. o nedenle isinmiyor dedigimiz evlerde onlar rahatca yasiyorlar.

    simdilik aklima gelen bunlar...daha olursa eklerim.

  • "daha çok anlat” dedim.
    “hoşuna gidiyor mu?”
    “çok. elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
    “bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
    “gider gibi yaparız."

    (bkz: şeker portakalı)

  • açıklama içeriğinin saçmalığına takılmayın.
    hiç bir terör örgütü, yaptığı saldırının arkasında durmamazlık etmez, biz yaptık ulan duyun sesimizi der.
    burada bence önemli olan, kıymetli hükümetimizin yok istihbarat yok şu yok bu diyerek parmağıyla gösterdiği suçlunun bu işin suçlu olmamasıdır.
    bu işin suçlusu, eleğe dönmüş sınırlarımızdan giren arap asıllı teröristlerdir.
    eleğe dönmüş sınırlarımızın suçlusuna da ulaşırsanız parmağın tekrar bize döndüğünü göreceksiniz.