ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
3 haziran 2015 galatasaray bursaspor maçı
-
fernandao'nun sahasında kupa kaldırılarak gerçek fenerbahçeli olduğu maç.
zafer çağlayan'ın saat parasını ödemesinin kanıtı
-
ekteki ikinci belgeyle doğruluğu kesinleşen olaydır. ulan dünya kadar iftira attınız adama be yazık size.
ikinci belge
mehmet aslantuğ'un milyardere aşık olması
-
adam sermayeye karşı değil arkadaşlar adam sermayenin sizde olmasına karşı
köpeklerden korkan gence haddini bildiren kadın
-
bir köpek sahibi olarak gence hak veriyorum.
can you hear the music
-
ludwig göransson'ın oppenheimer için bestelediği en nadide parça. abartısız söylüyorum dinlediğim en güzel soundtracklerden biri.
bir fizikçinin zihnindeki merakı, endişeyi, tutkuyu ve korkuyu çok çok iyi yansıtıyor.
can you hear the music; oppenheimer'ın öğrenci olarak geçirdiği zamanı temsil ediyor. öğrenmenin getirdiği heyecanı, neşeyi, zorluğu gösterirken filmin diğer önemli parçalarına da ilham kaynağı oluyor.
quantum mechanics parçası ise can you hear the music'in sadece yavaşlatılmış bir versiyonu. çünkü öğrenciyken yaşadığı heyecanla birlikte her şey hızlıca akıp giderken kuantum mekaniği öğrencilerine anlatması ağır çekimdeydi, zamanını alıyordu.
can you hear the music'i duyduğumuz filmin ilk kısmında oppenheimer'ın asıl amacının bilimin insanlara nasıl yardımcı olabileceğiyle ilgili olduğunu görüyoruz. müzik de ilerleme, umut ve parlak bir gelecek fikri canlandırıyor aklımızda.
ancak filmin ikinci yarısında oppenheimer'ın icadının nasıl dünyanın tamamen yok olmasına yol açabileceğini gösterirken müzik farklı bir hale bürünüyor, hızlanıyor ve rahatsız edici hale geliyor. filmin sonunda çalan destroyer of the worlds bu parçanın tam tersi.
ben dahil herkes hans zimmer & christopher nolan işbirliği görmek istiyor ama hakkını vermek lazım ludwig göransson da çok çok iyi iş çıkarıyor. sinema salonundan çıktığım andan itibaren dinlemeye doyamadım albümü.
filmden görüntülerle güzel bi video yapılmış.
gynocentrism
-
kadınmerkezcilik ya da ginosentrizm kişinin dünya görüşünün oluştururken bilinçli veya bilinçsiz olarak kadının ilgi, çıkar ve bakış açısını merkeze yerleştiren, bütün değerlendirmeleri kadın merkezli olarak yapan yaklaşım.
feminist veya meriç olmasanız bile bilinçaltınızı etkileyen bir durum.
toplumun ve medyanın kadınları yardıma muhtaç kedi yavruları gibi lanse etmesi de bu durumu körüklüyor.
toplumda en çok değer gören canlılar kadınlar, çocuklar ve hayvanlardır.
erkekler değer görmez. cinsiyet rolleri yüzünden "güçlü" olarak varsayılır, ve kendi başının çaresine baksın denilir.
eğer ki güçlü bir erkek değilseniz, soft bir erkekseniz yaşadığınız sorunlar toplum tarafından umursanmayacak ve kendi başınıza mücadele vermek zorunda kalacaksınız
umut sarıkaya
-
kiz babasi olmak zor is. etrafta bir cok sey gorup ozeniyorsun; internette, instagramda vs gordugum bu veya bunun gibi bir eglenceli kahvalti hazirlamak istedim. sonuc ise tam bir tribute to umut sarikaya oldu. ufaklik da ismini yumurta abla koydu, tam oldu.
edit: imgur acilmiyormus, hizliresim linki surada : https://i.hizliresim.com/vm9dgv.jpg
15 aralık 2022 3 genç kızın öldüğü kaza
-
hafif ticari aracı kullananlar hatalı. u dönüşünün olmadığı yerden dönmeye çalıştığı gibi çevre kontrolü de çok zayıf. görsel mavi renkli tabela net şekilde düz gidebilir ya da sola dönebilirsin diye belirtiyor. yani u dönüşü yapamazsınız. ekstra bir de u dönüşü yasaktır tabelası konmasına lüzum yok. hele ki yer çizgilerinden de anlaşılacağı üzere bunu sağ şeritten hiç yapamazsınız.
ama kamyon şoförü de bu kaza neticesinde cezaevine girebilir çünkü o da kusurlu.
meskun mahal olduğu ve ışıklara yaklaşıldığı için hız sınırı kamyonlar için max 50 kilometredir. görsel görsel o tabelaları da kamyon şoförü ne de olsa radar yok diye umursamamıştır. kırmızı ışığa yavaş ve dikkatli şekilde yaklaşılması gerektiği ve tehlikelere karşı uyarmak için öncesinde bir sarı ışık daha konmuş görsel ama kamyon açık ve net şekilde kırmızı ışığın yanacağını görmesine rağmen hiçbir şekilde hızını azaltmadan çok hızlı şekilde geliyor ve kırmızı ışıkta geçerek hafif ticari aracı altına alıyor. her ne kadar duramam diye selektör yapıp uyarmaya çalışsa da durabileceği bir hızda seyretmek de kamyon şoförünün sorumluluğuydu. mahkemede de ben selektör yaptım ama diye yırtamaz hatta fren bile yapmadığı için işi zor.
"burada kamyonun hiçbir kusuru yok, dümdüz yolunda seyrediyor" "kamyon bu duramaz" diyenleri de hayretle okuyorum. arkadaşlar kamyon dediğiniz tren ya da tramvay değil bu. karayolu taşıtı ve kurallara uymakla mükellef. 40 ton yüklü bir kamyon günümüz standartlarında 80km/h ile seyrederken 40 metre içerisinde tamamen durabilmeli * ki bu kamyon ışığın kırmızıya döneceğini çok daha uzak bir mesafeden gördü ama siz böyle böyle kamyonculara cesaret vere vere ölümlere yol açıyorsunuz. yine tabii ki kamyonların böyle durumlarda duramayabileceğini de hesaba katarak aracınızı sürün ama kamyoncuları da aklamaya çalışmayın.
iskoçya'da türklüğü dünyaya tanıtan duyarlı kız
-
bedelli kezbanlık yapıyor olsa gerek gurbet ellerinde.
kalp yapıyordunuz şimdi masa yumrukluyorsunuz
-
masaya vurçak tabii napçak.
deutsche welle foncusu nevşin yine açmış ağzını. suriyeliler suriye'ye gidecek nevşin, almanya'ya değil. bu kadar heyecan yapma.
playstation portable
-
hala daha efsane olmayı koruyan cihazlar arasında nadir bir parçadır kendisi. sony bu cihazı öyle bir zamanın ötesinde tasarlamış ki şuan retro bir cihaz olmasına rağmen ele alındığı zaman hiçte öyle hissettirmeyen günümüz güncel teknolojilerinin bile esintilerinin bulunduğu çağın ötesinde bir cihaz olarak 2005 yılında karşımıza çıkmıştı. slim, fat, go ve e serisi adıyla 4 farklı sürümü çıkmıştır. şöyle ki özellikle son 4 senedir cihaza karşı olan talebin fazlaca arttığını gözlemlediğimden ve son 1 senedir de istediğim cihazı bulup koleksiyonuma kattığım bu süreçte cihaz hakkında pek çok bilgiye sahip olduğumu düşündüğümden, kısa da olsa bir satın alma rehberi tarzı bir kaç tavsiye vermek istiyorum. umarım birilerine fayda sağlar.
öncelikle bütün psp modellerine girmeden önce bu cihazın çıkmış en popüler olan 2 farklı kasa modelini anlatmak istiyorum. bunlar fat ve slim kasa adını taşıyarak fat olan 1000 serisi slim olan ise 2000 ve 3000 serisi ile satışa çıktı. sizlere tavsiyem fat olan 1000 serisi modeli almayın. çünkü bu seri hem kasa olarak fazla kaba ve kibar değil bunun dışında ekran kalitesi oldukça düşük ve soluk renklere sahip. bunun dışında içerisinde yer alan ram kapasitesi düşüklüğü sebebiyle emülatör oyunlarında verdiği performans sizi tatmin etmeyebilir. ayrıca fazla enerji harcadığı ve pil ömrünün, içerisinde yer alan fazla mah değerli pile rağmen çok uzun gitmediği pek çok kullanıcı tarafından söylenen bir gerçek.
peki hangi model alınmalı ?
burada tavsiye edilmesi gereken slim kasa 2000 ve 3000 serisi modeller olmalı. özellikle daha şık ergonomik ve portatif bir kasaya sahip olan bu modeller ayrıca performanslı bir enerji harcadığından dolayı içerisinde yer alan pilin mah değeri fat kasada bulunan pile kıyasla daha az olmasına rağmen oyun performansı daha uzun gitmektedir. ayrıca slim modellerin içerisinde yer alan ram ve işlemcisinin fat kasaya kıyasla 2 katı olması oyun ve emülatör performanslarında ciddi bir farkta yaratmış oluyor. 2000 modelin tek dezavantajı sahip olduğu ekran kalitesi 1000 serisi ekrana yakın bir performans göstermesi. eğer imkan var ise direkt 3000 serisi cihaz alınması ekran kalitesi açısından da sizi mutlu edecektir. çünkü 3000 serisi cihazda sony kullanmış olduğu yeni teknoloji ekran sayesinde güneş altında bile oldukça doygun ve parlak renk tonlarını oyuncuya aktarabilmiş. bu avantajlarının yanında her ne kadar şuan kullanılmasa da 1000 ve 2000 serisi cihazların aksine 3000 serisinde online oyun ve skype kullanımı için dahili bir mikrofonu da bulunmakta.
bunlar dışında cihazın bütün tuşlarının çalışıp çalışmadığı, umd okuyucusunun gürültüsüz ve verimli çalışması, wifi bağlantısının sağlıklı çalışması, ekranda ölü piksel vs olmamasına dikkat edilmesi gerekiyor. bunun dışında şarj, batarya ve kulaklık soketleri usb ve kamera soketlerinin de sağlıklı çalışması önemli bir konu.
oyun konusunda ise cihaz zaten resmi desteğinin kesilmesi ve belirli adaptörlerin çıkması sebebiyle gerçekten canavar bir arşive sahip. ps vita da bile bu kadar oyun bulunmaması bu cihazı gerçekten kıymetli yapan en önemli kısım olabilir. cihazı kalıcı veya geçici kırma denilen korsan oynatma işlemini yaptığınızda bütün oyunları oynayabiliyorsunuz. bunlar dışında bir sürü retro konsolu emülatör olarakta çalıştırıp oyunlarını oynama imkanınız bu cihazda mümkün. tek yapılması gereken cihazın son sürümü olan 6.61 e güncellenip kalıcı veya geçici crack işleminin yapılması. sonrasında ise psp ler için sony nin çıkartmış olduğu (bkz: memory stick pro duo) isimli hafıza kartının bir adaptörünü edinmek. bu adaptör sayesinde micro sd telefon kartlarını sony nin özel psp kartına çevirerek kullanabiliyoruz. bunun dışında bir kafa karışıklığı da psp nin model numaralarının son rakamında fazlaca yaşanıyor. örneğin 3000 serisi için 3001-3003-3004-3006-3008
peki bu numaraların farklı olmasının sebebi ne ve cihazlar arasında bir farklılığa sebebiyet verir mi diye oldukça fazla soruluyor ki hayır bu son rakamların farklı olması cihazlar arasında hiçbir fark ve üstünlük kurmuyor. bu rakamlar cihazın satışa çıktığı ülkenin bölge kodu olma özelliği taşıyor. bunun dışında farklı bir durumu bulunmuyor.
3001: amerika
3003 & 3004: avrupa
3006 & 3008: asya
bu cihazlar arasında sadece asya bölge numaralı cihazlarda x ve o tuşları tam tersi işlev olarak kullanıldığından dolayı bu bölge kodları cihazları alırken bunu farkında olunması ve dikkat edilmesi gerçekten kritik bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. bunlar dışında aliexpress ten bolca bulunabilecek kasa ve tuş takımları ile belki de almış olduğunuz cihazın kozmetik açıdan yenilenmeye ihtiyacı var ise bu şekilde sıfır bir cihaz elde etmiş gibi olabilirsiniz.
yukarıdan aşağıya psp 1000-2000-3000 serisi belirgin farklılıkları home butonunun 3000 serisinde ps logosu ile bulunması ve diğer kasalarda ps logosu ve sony marka logosunun farklı kısımlarda konumlandırılması.
orijinal bir sony psp hafıza kartı
bahsettiğim micro sd çevirici adaptör özellikle bu adaptörden alınması önemli çünkü bu tarz beyaz renk çift girişli bir çevirici adaptör daha piyasada satılıyor ve oldukça yaygın ancak bu tek girişli siyah çevirici kadar uzun ömürlü ve sağlam değil o yüzden onun alınmasını önermiyorum.
alınmasını önermediğim beyaz adaptör
bu kadar bilgi vermişken ufak bir kısımda da psp için şimdiye dek çıkarılmış resmi psp aksesuarlarına değinip bilgi vermenin de faydalı olacağını düşünüyorum. sony bu efsanevi cihaza 5 tane aksesuar tasarlamış ve piyasaya sunmuştur. bunlar sırasıyla;
-psp-120
seri numaralı kulaklık medya oynatıcı adaptörü
-psp-240
seri numaralı mikrofon aparatı (sadece 1000 & 2000 serisi için.)
-psp-300
seri numaralı 1.3 mp kamera
-psp-450
seri numaralı 0.3 mp go cam ( bu kamera invizimals isimli, kamera ile çalışan oyuna özel bundle halinde satışa sunuldu. 300 seri numaralı kameraya kıyasla çokta performanslı değil.)
-psp-290
seri numaralı gps aparatı.
son olarak slim ve fat kasa için çıkmış olan 2 farklı tipte resmi bataryası bulunuyor.
bunların ikisi de 3.6v olmasına rağmen fat kasa 1800 mah slim kasa ise 1200 mah pil gücüne sahip.
konunun sonuna gelmişken kendi beğenilerim ve bu cihazın hakkını verdiğini düşündüğüm 10 tane oyun önerisini de aşağıya bırakarak yazımı sonlandırıyorum. buraya eklemeyi unuttuğum yada yazmaya üşendiğim pek çok bilgi daha olduğunun farkındayım ayrıntı, detay kafanıza takılan şeyler için mesaj atarsanız yardımcı olmaya çalışırım. bu entry de yazdıklarım daha çok giriş seviyesi bilinmesi gerekenler açısından yüzeysel ama yeterli olacaktır.
oyun önerilerim:
(bkz: grand theft auto vice city stories)
(bkz: grand theft auto liberty city stories)
(bkz: manhunt 2)
(bkz: god of war ghost of sparta)
(bkz: god of war chains of olympus)
(bkz: metal gear solid peace walker)
(bkz: resistance retribution)
(bkz: silent hill shattered memories)
(bkz: silent hill origins)
(bkz: midnight club 3)
umut sarıkaya
alternatif atalay demirci esprileri
-
-"selamin hello" anladiniz mi? bakmayin oyle! selam ne turkce. hello ne ingilizce. kaptin mi espriyi:) ben ikisini birlestirip selamin aleykum tarzinda yaptim. ahaha evet oyle yaptim. peki niye boyle bir sey yaptim? asya ile avrupa'nin tam ortasinda degil mi abi turkiye! e bir baglayicilik da benden olsun istedim:) noldu? niye oyle bakiyorsunuz? bu aksamki seyirci gerizekali galiba.