ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hayata dair gülümseten detaylar
-
babamın doğum gününü kutladım. bana "benim doğum günüm 3 gün önceydi oğlum" dedi. başta "nasıl unuturum ya" diye o kadar utandım ki. ama sonradan fark ettim. babam 21 temmuz'da doğmuştu, ben 18 temmuz'da. adamdaki zarafet dolu cevaba bak.
üniversitede fark edilen gerçekler
-
bak en önemlisi şu. mesela şimdi lise öğrencisisin, harçlığın var. evde yemek istemezsen çıkar dışarda pizza , döner falan takılırsın. yani en kötü eve gider akşamdan kalmış olan, annenin yaptığı yemeği yersin, hatta çoğu zaman buna burun bile kıvırırsın. fakirliğin gözü kör olsun gibi tuhaf tuhaf triplere bile girersin.
hah işte üniversiteye gidince o annenin yaptığı yemeği çok özleyeceksin. o dışarda yediğin yemeğin ne kadar sağlıksız olduğunu, doyamadığını, doysan da 1 saat sonra yine acıktığını, sağlıksız beslenmeden kaynaklı ani kilo değişimlerini göreceksin. onun için unutma ki anne yemeği dünyanın en güzel şeyidir. bunu da üniversitede farketme diye ben sana şimdiden söylüyorum.
komşuları itici yapan detaylar
-
tam üstümde oturan komsumun spor salonu var. o yuzden cok erken kalkiyor. kendisi de masallah vucut yapmis iri kiyim.sabahin korunde gurultulu bicimde uyaniyor. sanki yataktan cikmiyor, dusuyor. adamin sabah rutinini ezberledim.ve seslerden anladigim kadariyla şöyle bir sey kabaca; yataktan düşme, bu dusme sonucu agriyan basina buz almak icin mutfaga depar atma, buzu kafaya dan dan dan diye vurarak aciyi azaltma, buz kafada kirilinca sangir sungur sesler esliginde biraz da ovarak devam etme, banyoya gidip suyu dibine kadar acip tazyigini kontrol etmek, yeterince tazyikli degil diye sinirlenip konkordotttooooo diye kukremek, kosarak yine odaya gelip laps lups diye zırh giyinmek (pamuk ses cikarmiyor cunku) sinirle dolap kapilarini carpmak ve en son kilicini kalkanini kapip celik kapiyi da vurup saniyorum tazyik sikayetini belediyeye iletmek uzere evden cikmak. uyku sersemi hep boyle hayal ediyorum. o lambur lumbur yuvarlanirken merdivenlerden ben tekrar uykuya daliyorum. evet benim komsum yuvarlanarak iniyor, herhalde badicilere ozgu bir stil bu bilemiyorum. normal inmeyle o ses çıkmaz.
edit.
lagom
-
isveç'te refah devletinin düzgün işlemesini sağlayan kültür.
isveçli bir zengin lagom kültürü sebebiyle her ne kadar zengin olsa da amerikan rap şarkıcıları veya hint rajaları gibi görgüsüz yaşamaz, bu yüzden fazla para harcamaya da ihtiyaç duymaz ve "niye ben vergi veriyorum da o işsizlik maaşı alıyor? o para benim hakkım" demez. isveçli bir yoksul da lagom kültürü sebebiyle devlet yardımlarından ideal bir şekilde faydalanır, devletten daha fazla yardım beklemez.
günümüzde isveçlilerin lagom'dan uzaklaşması, lagom'dan bihaber göçmenler, globalizm gibi faktörler sebebiyle lagom görünür bir şekilde etkisini yitirse de izleri hâlâ isveç kültüründe bulunur.
annenin ilkokul mezunu cahil bir insan olması
-
cehaleti mezun olunan okulla sınırlandıranların cehaletinin bir göstergesidir. bu paralelde bakılırsa annenin üniversite mezunu cahil bir insan olmasından iyi olan durumdur.
7 mayıs 2023 imamoğlu mitingine saldırı yapılması
-
adamın otobüsünün üzerine taş yağdırıyorlar resmen. cumhuriyetin temellerinin atıldığı kentin geldiği duruma bakın resmen rezillik. tarihe kapkara bir leke olarak geçecek durumdur.
erkekleri itici yapan detaylar
-
kendi eşini başkalarının yanında aşağılaması. bir erkek olarak benim bu kadar zoruma gidiyorsa, kim bilir o kadın için ne tiksinç bir şeydir.
debe editi (adettendir; affınıza sığınarak):
1. mit tırlarını durduran savcıların mahkemede yaptıkları savunma (alem delikanlı görsün): tık
2. taraf'ın tutuklu gazeteciler mehmet baransu ve hidayet karaca'yla ilgili haberi: tık
3. bi takım adamların, vatandaşı enayi yerine koyarcasına birilerinin hırsızlığını örtmek için zırt pırt öne sürdüğü bir konunun içyüzü (sürpriz): tık
4. bu ise, verdiğim bakınızlardan dolayı "sana şuku verip de debe'ye çıkaran ellerime tüküreyim" diyen kalbi kırıkların gönlünü almak için: tık
5. bu da, o kadar kafanızı ütülediğim için kendimi affettirmek babında: tık
iran'daki 3 milyon mülteci türkiye'ye gelebilir
-
kapıkuleyi de açın amk cereyan yapsın. çok pis kokmaya başladı bu iş!
43 defa katlanmış kağıt ay'a ulaşır
-
-- evet arkadaşlar 43 defa katlanmış bir kağıt kalınlığı ay'a kadar ulaşır.--
bu arada kağıt katlama rekoru 13 defa ile kalakalmış. herhangi bir kağıt parçasının en fazla 7 defa katlanabileceği tamamen bir rivayet. videosu için
--hadi hızlı bir hesap yapalım.
genel bir sayfanın kağıt kalınlığı 0,05 mm'dir.
0 kat: 0.05mm
birinci katlama sonrası kalınlık : 0.1mm
ikinci katlama sonrası kalınlık : 0.2mm
3- 0.4mm
4- 0.8mm
5- 1.6mm
6- 3.2mm
7- 6.4mm
8- 1,28 cm (sadece birimleri değiştiriyorum)
9- 2.56cm
10- 5.12cm
11- 10.24cm
12- 20.48cm
13- 40.96cm
14- 81,92cm
15- 1.6384 m - metreye ulaşıyoruz ve minimal bir yuvarlama yaparak daha anlaşılır rakamlarla ilerleyelim. - 1.64m
16- 3.28m
17- 6.56m
18- 13.12m
19- 26.24m
20- 52.48m
21- 104.96m
22- 209.92m
23- 419.84m
24- 839.68m
25- 1.7 km (tekrar yuvarlanma)
26- 3.4km
27- 6.8km
28- 13.6km
29- 27.2km
30- 54.4km
31-108.8km
32- 217.6km
33- 435.2km
34- 870.4km
35- 1,740.8km
36- 3,481.6km
37- 6,963.2km
38- 13,926.4km
39- 27,852.8km
40- 55,705.6km
41- 111,411.2km
42- 222,822.4km
43- 445,644.8km
dünya'dan ay'a uzaklık yaklaşık 384.400 km'dir. (ayın yörüngesinin - çoğu yörüngede olduğu gibi - eliptik olarak, 356.400 km'den 406.700 km'ye kadar değişir).
bir kağıt parçasını 42 defa katlarsak, 2 ^ 42( dört kur'unu biraz aşıyor.) tam olarak kat sayısı 4 trilyon 398 milyar 46 milyon 511 bin 104 katman oluyor.
science alert bir makalede.
--benjamin johnson, eğer bir kağıt parçasını 103 defa katlayabilirseniz "93 milyar ışık yılı kalınlığında kağıt yapacağını" belirtti. gözlemlenebilir evrenden daha büyük. ancak, son derece geniş bir kağıt yaprağı ile başlamak zorundasınız.
efsane: bir kağıt parçasını 8 defa katlayamazsınız.
gerçek: yeterince büyük bir kağıt verildiğinde - ve yeterince enerji - istediğiniz kadar katlayabilirsiniz.
sorun: 103 defa katladığınızda, kağıdınızın kalınlığı gözlemlenebilir evrenden daha büyük olacak: 93 milyar ışıkyılı. “
ancak kağıdın boyutu bir atomdan daha küçük olurdu ...
detay.
selçuk yöntem
-
çok babacan adamdır... çok uzun yıllar önce bir gün, sabahtan başladık arkadaşlarla içmeye. akşam da taksim'e çıktık. adını hatırlayamadığım bir barda gece acayip uyku bastı beni ve "tuvalete gidip kestireyim" dedim kendime. evet sözlük yazarları, gerçekten sabahtan içmeye başlamıştık çünkü. neyse efendim... küçücük bir tuvalet. üstü açık ama... cabrio yani. ben kendimce en temiz köşesinde tuvaletin sadece beş dakika için gözlerimi kapatmaya niyetlenerek amele oturuşu dediğimiz pozisyonu aldım ve kapattım gözlerimi. ne kadar zaman sonra bilmiyorum, başımdan aşağı dökülen bir kova suyla uyandım. kafayı bir kaldırdım... selçuk yöntem. tuvalet cabrio olduğu için bir sandalye üzerine çıkmış ve bir kova suyu dökmüş üzerime; zira dışarda inanılmaz bir tuvalet kuyruğu oluşmuş ve ben tüm kapı çalmalarına, tüm seslenmelerine rağmen uyanmamışım. neyse, o kafayla hızla yerimden kalkıp kapıyı açtım. karşımda selçuk yöntem... kendi babamın da adı selçuk ve bunu belirterek sarıldım kendisine. rezalet resmen!!! sağolsun o da sarıldı. sonra barda oturduk, kahve ısmarladı falan... ben sürekli selçuk baba dedim kendisine. ne anlattıysam dinledi... ne anlattığıma dair de en ufak bir fikrim yok. yani şimdi yıllar sonra düşünüyorum da, bugün tuvalette sızıp kalan genç bir adama kahve ısmarlayıp dertlerini de dinlersem, sayesindedir. güzel adamlarla karşılaşmak gerek hayatta... güzel adamdır vesselam!
james watt
-
emekli olduktan sonra şirketi çocuklarına devrederek icatlarına dönmüştür. bu dönemde de teleskop ile mesafe ölçümü, mektup kopyalama cihazı, yağ lâmbasında iyileştirmeler, buhar merdanesi ve heykel kopyalama cihazı geliştirmiştir.
tavlada ilk atışta en istenmeyen zar
-
en başta gelen 6-6 da bi düşürür oyun kalitesini