hesabın var mı? giriş yap

  • ayşe özyılmazel'in ilişkiyi tanımladığı cümle.

    hani herkes diyor ya ''ulan bizim göremediğimiz ne gördün'' diye rahatlayın bişey görmemiş zaten.

  • - hasta mısın?

    hayır, değilim. sadece makyaj yapmadım. ki benim makyajım bir kalemden bir lipstickten oluşur, onu yapmadım yani. allah belamı versin benim.

  • küçük oğlum ilkokul 2. sınıfa gidiyor. cumartesi akşamı arkadaşını evine bırakırken aralarında geçen aşklı meşkli diyaloğa istinaden sordum:
    -kim oğlum aşkın, ekin mi?
    cevap verdi:
    - yok. o benim kankam artık. eskiden aşkımdı da, sonra biz arkadaşız dedi. hem biz onunla çok beraber oluyoruz. ben aşkımı sadece mert'e söyledim kimseye de söylemem.
    adam olayı çözmüş dedim içimden.
    arkadaşının annesi bir ara yalnız kalınca kulağıma eğildi:
    -senin oğlan kendinden 2 yaş büyük 4. sınıfa giden bir kıza aşık olmuş.
    güldüm. üzüldüm sonra, demek ki çekiniyor durumdan ki sadece bir arkadaşı ile paylaşıyor. bir kaç gün geçti:
    -oğlum bana anlatmak istediğin bir şey var mı? aşkını da benden saklıyorsun.
    suratını astı:
    -evet, çünkü güvenmiyorum. hem anlatırsam her şey bozulacak gibi hissediyorum...

    ağlayasım geldi...

  • rüyamda 1-1 biten maç. beşiktaşım 2. dakika da demba ba ile öne geçiyordu. maçın son dakikalarında galatasaray sow ile beraberligi yakalıyordu. evet bildigin sow. düşün adam ne kadar meraklı derbilerde beşiktaşa gol atmaya.

  • durumu çok net anlatan fıkralardır.

    18 yaşındaki kız, annesine iki aydır adet görmediğini söyler. annesi, çok tedirgin olur ve eczaneye bir hamilelik testi almaya gider ve sonuçlar kızın hamile olduğunu gösterir. anne çıldırmıstır, bağırır çağırır ve bunu yapan hangi domuz,bilmek istiyorum der. kız telefon açar ve yarım saat içinde bir ferrari evin önünde durur, içinden hafif kırlaşmıs saçları ve çok pahalı bir elbisenin içinde manyak yakışıklı bir adam iner ve kapıdan içeri girer. anne baba ve kızla beraber otururlar.

    adam; kızınız durumu anlattı, kişisel durumumdan dolayı kızınızla evlenemem, ancak tüm sorumluluğu alıyorum der. eğer bir kız çocugu doğarsa annesine; bir ev, bir yazlık villa ve 1 milyon dolarlık bir banka hesabı, eğer bir erkek çocuk olursa; birkaç fabrika ve bir milyon dolarlık bir hesap, eğer ikiz doğarsa her ikisine de 500 bin dolarlık hesap ve bir fabrika vereceğim, der. ancak düşük olursa....

    o zamana kadar sessizce bekleyen baba elini dostça adamın omuzuna koyar ve ne olacak o zaman tekrar s......sin evladım der.

  • über-salak zihniyetin savunduğu hede.
    devlet vergiyi neden alıyor ulan, kamu hizmeti vermek için değil mi? yurttaşlarına, o devletin yurttaşı olduğunu gösteren biricik kimlik belgesini bedava vermeyip 18 liraya satacaksa sikmişim öyle devleti.

  • baslarda icinde bulundugum kotu durumu duzeltme amacıyla basladigim sonrasin da ise zevkle yaptigim, acaba bu hafta hangi rolde olacagim heycanini tasdigim bir nevi hobim haline gelen oyun *.

    baslamadan once psikodrama grubu diyince aklima "meraba ben bir alkoligim", "hadi italo'ya sarilalim, onu sevelim" vb repliklerin havada ucustugu bir ortam gibi gelse de, ilk gunde gordum ki cok daha farkli bir terapi yontemi. ilk baslarda sanirim ben anlamiyorum, role girmek ne demek, double'i ne demek, protogonist de ne, cagrisim, geri bildirim nasil oluyor gibi sorular kafami cok kurcalasa da olayi gozlemledikce ve sonra ilk protogonist calisma yapilinca anlasiliyor ki kendi kendinize belki 10-20 yilda farkina varacaginiz belki de hic farkina varamayacaginiz bir durumu sizin gormenizi ve harekete gecmenizi o kadar kolay sagliyor ki.

    calismalarda bir baskasinin annesi,babasi, sevgilisi, icindeki guven duygusu, korkusu, hırsı, kaygisi vs. rollerine girebilirsiniz, ya da baska bir calismada ölüm olursunuz ya da tanri. kendini calismanizda direnclerinizle, korkularinizla,ofkenizle fark etmediginiz bir suru seyle yuz yuze gelirsiniz,sasirirsiniz, kabul etmek istemezsiniz, ofkelenirsiniz, korkarsınız, anlarsınız, bagislarsınız. belki calisma cok agir olur, dagilirsiniz ama sonra durumu anladikca toparlanirsiniz, daha guclenmis daha rahatlamis olarak calismayi bitirirsiniz. sonra da fark ettiklerinizi,anladiklarinizi hayata gecirmeye calisirsiniz...

  • meclis başkanı cemil çiçek'in milletvekillerine aylık 3000 tl fazla ödeme yapıldığını ortaya çıkaran sayıştay'a cevabı. evet sayın başkan eğer ortada bir haksız ödeme varsa tabii ki yedi ceddine borç çıkaracaksınız. çok uzun yıllardır imtiyazlı bir kitle mensubu olduğunuz için siz belki bilmezsiniz ama normal vatandaşa tam da bu uygulanıyor. diyelim babanız vefat etti ve devlete vergi borcu var. devlet bu borcu eşinden çocuklarından çatır çatır üstelik faizi ile alır. borçlu milletvekili olunca imtiyaz talebi neden? madem bu uygulamayı haksız buluyorsunuz bunu genel bir uygulama haline getirin ve tüm vatandaşlara uygulayın. kimse babasının, dedesinin borçlarını ödemek zorunda kalmasın ya da milletvekili de olsa kuzu gibi ödesin.

    http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/18959563.asp