hesabın var mı? giriş yap

  • benim anlamadığım nokta şu.
    müslüman erkeklere ve kadınlara "nefsinize hakim olun cennete gireceksiniz" minvalinde ayetler öğretiliyor.
    hatta hayatları bunun üzerine kurulu oluyor falan.
    karşılığında da cennet vaad edilmiş ve bu insanlar deli gibi cennet arzusuyla yanıyor.
    yani bu şekilde anlatıyorlar bildiğim, gördüğüm.

    eee şimdi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
    nefsine hakim olma meselesini bu kadar aleni şekilde küçük çocuklar gibi karşı tarafa yüklemek ve kendini nefsine hakim olamamak vebalinden kurtarmak için kadını suçlamak ne demek?

    allahı kandırmaya çalışmak değil midir?
    yani her kul bildiğim kadarıyla günahından mesul iken "ama o da çok açık giyiniyordu" diye bir bahaneyi nasıl sunabileceksin tanrına? sana "o onun meselesi" dediğinde ne diyeceksin?

    yani kafalar gerçekten çok karışık. en basit öğretilerde bile milyonlarca fire veren bir topluluk.

    edit: imla hatası.

  • anneni umarım; annen 50 yaşındayken kaybetmezsin. içimden öyle geçmesede ama insan diyor ki; düşmanımın başına vermesin.
    o zaman etrafındakiler soracak, kaç yaşında? diye. yutkunup söyleyeceksin. sonra karşındakiler de vah vah pek gençmiş diyecekler.
    dışarda pazarda, avm'lerde, markette, hastanede anneleriyle çocuklarını göreceksin. hem de onlar senin 51 yaşında kaybettiğin annenden 10'larca yaş büyük.
    3 gün önce 7 ay oldu. trollüğün bile bir adabı olmalı ya.

    tanım: gerek duymuyorum. istersen şikayet et.

    bu entryden sonra gelen mesaj kimden geldiğini söylemiyorum:

    --- ---

    senın ıcınden gecenler yuzunden benım de sıkımde degıl artık ne yasadıgın. kusura bakma demek ıcın yeltenmıstım ama okuyunca vazgectım.

    ben burda 30 bın kısının özel hayatını tek tek arastırıp ona gore baslık mı acıcam lan.

    senın annene bı laf mı etmısım? şunun babası artık ölmeli mi demısım? hayır.

    şimdi o sıkık duyargaçlarını al ve gıt
    --- ---

    allah'a havale ediyorum şerefsiz seni ya da neye inanıyorsan, buraya ara ara gel ve bak. o duyargaçlar bir gün seninde olacak.

    edit: imla

  • binlerce sipariş var gün içinde,

    ondan sonra yetişmedi diye de ağlayan sizlersiniz anlamıyorum ki, ne oldu yani uykundan uyandıysan! azıcık karşı tarafında açısından bakın olaylara. rezalet olmayan rezalet başlık.

    ona göre personel çalıştırsın diyenler zaten hayatları boyunca hiç bir organizasyon yönetmemiş kişiler, işin operasyon kısmı öyle olmuyor. ama işte kime ne anlatacaksın!

  • kurtulu$ sava$i'nda hamile haliyle cepheye giden kadin buyuk kahraman, eyleme hamile giden ve ugradigi saldiri sonucu bebegini kaybeden kadin "ne bicim anne".

    sava$ta ermeniler bizim kadinlarimizin karnindaki bebekleri kiliclarinin ucunda sallandirmi$ hikayeleri anlatmak on puan, polis hamile kadini tekmeleyince "o da orada olmasaydi".

    hrant dink'in oldurulmesi tabi cok kotu bir $ey, ama o da neden oyle seyler yaziyordu?

    taciz edilmek tabi cok ayip bi$ey, ama gecenin o saatinde orda ne i$in var?

    kadina $iddet ne de tu kaka bi olay, ama kari koca arasina girilmez tabi.

    boyle bir olay i$te.

  • yapmaması insanlık adına olumlu bir gelişme, şu günlerde böyle bir felaketi daha kaldıramayabilirdik. öte yandan trending topic olmuş her konuda şarkı yazabilen türüt; karantinada değilse şayet bu fırsatı da kaçırmaz, virüsle ilgili bilgi vererek başlayıp dini ve milliyetçi duygulara hitap eden, virüse ve çinliler'e saydırarak diplomatik krize de yol açacak bir türkü patlatırdı.hadi gelin ismail türüt kafasıyla bir türkü yapıp beraber ter atalım :

    -ismail türüt mode on-

    rakifelır rotşidler * oturdi plan yapti, *
    dunyanin nufusini toptan azaltacakti.
    çin'de bir virus çıkti, deduler ki corona;
    bu millet imanlidur; evelallah kor ona!

    köpek yedu doymadu bu şerefsuz çinluler,
    fare yedu doymadu da bu şerefsuz çinluler;
    yarasa hayvanundan acep ne isteduler,
    yarasa hayvanundan da bilmem ne isteduler!

    yarasa çorbasundan olur mi helal gida,
    mete han'dan berudur kahpelik çin'de moda! *
    millete bela oldi bu aşağuluk corona,
    dunyaya bela oldi bu aşağuluk corona!

    (nakarat x2)

    oy corona corona da,
    bela oldi dunyaya.
    komunis çin yuzunden
    düştum karantinaya!

    (tulum solo)

    el ele tutuşmaya inan ki korkayirum,
    uykumda geceleru sel gibi terleyirum.
    maskeler karaborsa, bir tane alamadum;
    markette bir damlacuk kolonya bulamadum.

    (nakarat x2)

    oy corona corona da,
    bela oldi dunyaya.
    allahsuz çin yuzunden
    düştum karantinaya!

    -ismail türüt mode off-

    klibin senaryosu bile belli. ismail türüt sahne alacağı bir düğünde kız tarafının çinli olduğunu görünce terler içinde kalarak bu türküyü patlatıyor: ''çin'de bir virus çıkti, deduler ki corona''

  • az önce denk geldiğim video. sinirden elim ayağım titriyor. şerefsizler, adi köpekler. o çocuğun tek bir damla gözyaşına değer mi lan yaptığın fanatiklik? nasıl bir gözü dönmüşlük bu?

    https://twitter.com/…rlig/status/656406750330036224

    edit: adam kayseri'de tanınan bilinen amigo recai adında biriymiş. böyle adamların öfkeli kalabalık lafıyla aklanması, sakinliğe davet edilmesi utanç vericidir. bir tane kolluk kuvveti görmedim "aga hayırdır sen kimsin de çoluk çocuğa, insanlara saldırıyorsun" diyen. yeter lan.

    edir 2: vaguedespassions denen bir garip kişilik "hemen saldırı diye olayı lanse et, ortalığı ateşe ver. işte bunlar hep uzun süren akp döneminin sonuçları" gibi değişik laflar etmiş. saldırı kelimesinin anlamının sadece fiziksel şiddete dayalı olmadığını anlaması için bu cahilliğinden kurtulması gerekiyor. tdk bile saldırı kelimesini açıklarken "kötülük yapmak, yıpratmak" diye başlar cümleye. aksi takdirde bu saldırı yapanlarla aynı düşünce yapısına sahip olduğunu iddia edebilirim.

    edit 3: ilhan ekşioğlu ve şekip mosturoğlu minik kardeşimizin kadıköy'e davet edildiğini yazdı.

    kardeşimize ulaşılmış, nasıl da gülüyor. emeği geçen herkese teşekkürler.

  • sabaha kadar uyuyamamanın ardından hissedilen koca bir boşluk. güvensizlik. ne yapacağını bilememek.

    edit: en kötüsü de pekçok insanın hala olan bitene tepkisiz oluşu. insanlar kendileri ölmediği sürece uzaktan seyretmeye devam ediyorlar.

  • nihai rapor çıktı, ne yazık ki pilot hatası deyip geçilemeyecek kadar acı bir kazadır.

    buraya link bırakmadan önce kaza raporunda sadece pilota değil, uçağın üreticisine de eleştiri olduğunu, aynı uçak tipinin 2004 yılındaki kazasından sonra benzer arızalar ile ilgili olarak uçağın kullanıcılarına yeterli desteğin sunulmadığının da belirtildiğini eklemek gerekir. ama burası artık kutsal bilgi kaynağı değil, kutsal fav kaynağı. kim okuyacak baştan sona raporu ? aha birisi de gelmiş, engin havacılık psikolojisi uzmanlığıyla pilot kibri teşhisini koymuş, haydi dağılalım.

    elli küsur sayfalık içerik olarak nispeten yetersiz raporu ben de okudum. iran'ın batı dünyasından tecrit edilmesi ve ambargo altında olması, bu kazanın soruşturmasına dolaylı yollardan etki etmiş izlenimi uyandırıyor. birleşik arap emirlikleri'nden kalkıp, iran hava sahasında düşen, kanada üretimi, türk tescilli bir yolcu uçağı. buyrun size dört değişkenli denklem.

    bu tür kaza soruşturmalarında şeytan ayrıntıda gizlidir. air crash investigation izleyenlerin zihninde şu sözler mutlaka bir ışık yakacaktır: "the investigators made a shocking discovery." bazen önemsiz görülen küçücük bir not kağıdının bile bir kazanın aydınlatılmasında çok büyük önemi olduğunu biliyoruz. yahut görgü tanıklarından edinilen ufak tefek bilgilerin, fdr ve cvr verilerini yorumlarken ne kadar işe yaradığını.

    iran'ın ambargo altında olması ve farklı ülkelerin dahil olduğu bu kazanın raporunda eksiklikler var yazdım. mesela ilk gözüme çarpan uçuş ekibinin son bir ay ve son üç ay ve bir yıl içerisinde ne kadar uçuş ve istirahat yaptıkları, evlerinde kaç gece geçirdikleri bilgisini raporda göremedim. pilot fatique dediğimiz kümülatif yorgunluk ve onun neden olduğu problemler, ticari havacılık için ve doğal olarak kaza soruşturması için çok önemli.

    her şey altı dakika içerisinde olup bitmiş. dubai sharjah meydanı'ndan kalkışla başlayan ve iran üzerine gelene kadar sorunsuz devam eden uçuş, uçuş seviyesi 380'a* tırmanmak isterlerken kaptan pilotun sürat saatinde artış görmesi ve uçuş bilgisayarının aşırı hız ikazı vermesiyle, felakete giden hatalar silsilesine dönüşmüş.

    kaptan pilot, aşırı hız ikazı aldığını görünce, gaz keserek hızın artmasına engel olmaya çalışmış ve ilk ölümcül hatasını burada yapmış. hava yoğunluğunun düşük olduğu ve uçağın aerodinamik olarak havada tutunabilmesinin zor olduğu bu irtifada, sürat saatindeki problemi tespit etmeden tırmanma kararı vermiş. daha doğrusu elindeki göreve o kadar fazla odaklanmış ki, sürat saatindeki problemi bir kenara bırakarak fl380'a tırmanmak istemiş.

    yolcu uçaklarında birbirinden bağımsız üç adet pitostatik sistem bulunur. bu sistemler irtifa ve sürat bilgisi için gerekli veriyi sağlar. rapora göre kaptan pilot sürat saatinde artış gördüğünde, ikinci pilot kendi sürat saatinde düşüş olduğunu söylüyor. kaptan pilotun bu durumda derhal otopilot ve autothrottle'dan çıkıp, o sırada ikaz vermekte olan görsel ve işitsel ikazları susturması, manuel uçuşa geçerek, uçağın pitch* açısını ve gaz rejimini ayarlayarak, mümkünse mevcut irtifasını koruması ve ikinci pilottan destek alarak "unreliable speed check list'"ini yapması beklenirdi.

    uçuş okulunda ilk öğretilen şeylerden biri şudur: aviate-navigate-communicate. ilk önce uçağını kontrol et ve uçmaya devam et. sonra nerede olduğunu ve nereye gittiğini anla. son olarak da iletişim kur. bu temel prensibi, kıymetli meslektaşım şu (bkz: #99946072) entrysinde fevkalade güzel anlatmış. nitekim raporda okuduğumuza göre uçağın qrh*dokümanındaki check list de benzer şeylerin yapılmasını öneriyor.

    raporda kaptan ve ikinci pilotun sürat saatleri farklı hızları bildirirken, stanby airspeed indicator denilen yedek sürat saatinde hangi değerin olduğunu öğrenemiyoruz. bana göre rapordaki eksikliklerden bir diğeri de bu. sürat saati ve uçuş bilgisayarı ikazı geldiğinde, kaptan pilot kendi sürat saati, ikinci pilotun sürat saati ve yedek sürat saatini karşılaştırsaydı, durumsal farkındalığı artacak ve felakete giden hatalar silsilesine başlamadan engel olabilecekti.

    sürat saatinde, dolayısıyla pitostatik sistemde bir terslik olduğunu biliyoruz. uçak iran üzerinden geçerken, uçuş için olumsuz etkisi olan kararsız meteorolojik sistemler ve buna bağlı cumulonimbus bulutlarının bulunduğunu biliyoruz. uçak buzlanma şartlarına girdiği için pitostatik sistemde tıkanıklık olması muhtemel nedenlerden biri. diğer yandan raporda, uçak üç gün önce sharjah meydanı'na indiğinde ilk önce koruyucu kılıfları takılmadan park etmiş olduğunu, pito tübü ve diğer sistemlerin koruyucu kılıflarının daha sonra takıldığı bir görgü tanığının ifadesiyle bildirilmiş. uçağın dubai'de bulunduğu sürede kum fırtınası olduğu bilgisi de var. bu da çok önemli bir ayrıntı ve akla 1996'daki birgen air kazasını getiriyor. kum fırtınası sırasında pitostatik sisteme giren bir kum tanesi, uçuş sırasında bu sistemi tıkamış ve sürat saati ve uçuş bilgisayarının hatalı veri aktarmasına sebep olmuş olabilir.

    raporda da yazdığı gibi ikinci pilot unreliable speed check list'i okumaya başlıyor ancak kaptan pilot tarafından üç kez bölünüyor. bu bir diğer ölümcül hata. raporda da yazdığı gibi, kaptan pilot etkili bir crm* uygulayamıyor. cvr verisine göre ikinci pilot check listi okurken kabine dönüp yolcuları sakinleştirici sözler söylediğini anlıyoruz. buradan da steril kokpit kuralının uygulanmadığını, kokpitte görsel ve işitsel ikazlar varken, uçak aerdoinamik olarak tutunmasının zor olduğu bir seviyede uçarken, kaptan pilotun iş yükünü doğru bir şekilde bölüştüremediğini ve ne yazık ki etkili bir crm uygulayamadığını kanaatine ulaşıyoruz.

    kaptan pilotun toplam 4 bin küsur saat, uçak tipinde 1000 saat, ikinci pilotunsa toplam 1400 saat ve bu uçak tipinde 140 saat uçuşu olduğu bilgisi mevcut. cvr ve fdr kayıtlarından anlaşılan, kaptan pilot verdiği yanlış kararlarla uçağını yeterince tanımadığı izlenimi veriyor. sürat saati arızasını doğru bir şekilde kavrayamaması, ardından otomasyon sisteminin verdiği tepkilere göre kumanda vermesi, uçuş kontrol sisteminin hatalı veri yüzünden yanlış çalışabileceği olasılığını değerlendiremediğini anlıyoruz. daha önce thy airbus filosunda uçan ve farklı bir uçak tipinde 1000 saat uçuşla sorumlu kaptan pilot olan merhum meslektaşımızın, yeterince tecrübe kazanmadan kaptan yapılıp yapılmadığı sorusu maalesef kafaları kurcalıyor.

    havacılık psikologlarının odaklanma ya da fiks olma dedikleri, eldeki göreve sabitlenip etrafta olup biten diğer olayları kaçırma olgusu bu kazada karşımıza çıkıyor. şirketin sahibinin kızının ve arkadaşlarının yolcu olarak uçması, uçuştan önce kaptan pilotun şirketin sahibi ile telefonda görüşerek inecekleri zamanın bilgisini vermesi, kaptanın fiks olmasına etki eden faktörlerden olabilir.

    raporda, uçağın üreticisi kanadalı bombardier firmasının hava sürati göstergesi ve elektrik sistemindeki arızalar konusunda kaza soruşturmasına destek vermediği eleştirisi var. bombardier firması ise kazaya ilişkin incelemenin yapıldığını ancak elde edilen sonuçların, iran'a uygulanan ambargo nedeniyle kazayı soruşturan iran sivil havacılık otoritesi ile paylaşılmadığını belirtmiş.

    bu arada bombardier firmasının ürettiği crj-200 uçak tipinin karıştığı 2004 yılındaki pinnacle airlines kazasındaki benzerliğe dikkat çekilerek, bu uçakların tasarım itibariyle (t kuyruk ve dikey stabilizeye monte edilmiş motorlar) uçuşta motor durması* tehlikesine açık olduğu eleştirisi var. bombardier firması, uçağın limitlerine uygun kullanıldığı takdirde son derece emniyetli olduğunu ve kazaların limitlerin dışına çıkılmasından kaynaklandığını belirtmiş.

    11 kişinin hayatını kaybettiği bu elim kazada, eldeki sınırlı veriyle bir pilot olarak benim yaptığım çıkarsamalar bu şekilde. asıl kibir, bilgi ve deneyim sahibi olunmayan konularda, cenazesi bile bulunamamış bir insanın arkasından yarım yamalak bilgiyle ahkam kesmek olsa gerek. neyse ki biz havacılar, bu tür kazaların her uçucunun başına gelebileceği bilinciyle ders çıkarmak için acı birer ders olduğunu unutmuyoruz.

    bu kaza sonucu hayattan kopan 11 genç kadının hatırasına saygıyla...