ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
youtube'dan izlenerek halledilen en son iş
-
ben, kalorifer tesisatını değiştirdim!
yorgun argın geldim asansör beklerken apartmanın giriş katındaki teyze seslendi bana. kimi kimsesi yok biliyorum. adamakıllı parası da yok "kombi çalışmıyor bi bakar mısın?" dedi. geçiştirecektim ama hava eksi sekiz derece! kombisi yanmazsa teyzeye ne olur?
içeri girdim bi baktım kombinin basıncı düşmüş su bastım kombiye. iki üç dakika lafladık. bu arada bi baktım ki mutfaktaki kalorifer borusu arkadan çatlamış. yerlere şıp şıp su damlıyor.
"teyze boru çatlamış çalışmaz bu kombi" dedim. teyzenin anlamaz bakışlarıyla birlikte sucumu aradım. durumu anlattım.
"abi şunları, bunları satın al ben yarın gelirim." dedi. not aldım. "borcumuz ne olur?" dedim.
"5.000 olurda sana 4'e yaparız" dedi. o an kafamda 5.000 lira kazanmak için kaç saat çalışıyorum diye düşündüm. düşündüm. düşündüm.
adamı iptal ettim. bi anlam veremedi.
gittim sucunun dediği malzemeleri almaya. dört - beş dükkan gezdim. en sonunda açık bi nalbur buldum aldım dediklerini fazla fazla.
450 lira tuttu! (o da çok ya neyse)
geri geldim evime çıktım. yemeğimi yedim üstümü başımı değiştirdim. pcyi açıp youtube a girdim. beş on video izledim. pc ile birlikte teyzeye geri indim.
teyzeye dedim ki "çayın var mı?" kafasını onaylar anlamda salladı.
önce suyu kes peteği sök...
adamın istediği şeyleri aldıkta bende boru kesme makası yokki!
geri çıktım komşuları gezdim bulamadım. bir bıçağı ocakta ısıtıp boruyu kestim. ama bu sefer de peteği bağlayacak kadar pay kalmadı. boruları birbirine bağladım. kombiyi yaktım çalışıyor.
teyzeye dedim ki "bugünlük bu petek iptal, gece yatarken mutfağın kapısını kapalı tut. yarın hallederiz."
çünkü malzemelerim eksik, ertesi gün temin etmem lazım.
teyzeyle çay içtik, lafladık.
teyzenin evi ısınınca çıktım yukarı.
ertesi gün iş yaparken bir yandan yeni videolar izledim. bu sefer eksik parçaları nasıl yapacağımın planını yaptım. almam gereken ekstra parçalar vardı.
teyzeye geri gittim.
yeniden yapmaya başladım. bi sonraki çay molasına kadar tamamladım. tekrar denedim çalışıyor!
bu arada şunu söylemem gerekir ki, kombi - petek - ısınma gibi alanlarda herhangi bir bilgi birikimimde yoktu. youtube sayesinde 4000 lira masraftan kurtuldum.
8 temmuz 2022 optimar araştırma seçim anketi
-
bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?
ak parti %36
chp %26
iyi parti %10,3
mhp %10
hdp %10
zafer %1,9
deva %1,6
tdp %1
yrp %0,9
saadet %0,8
bbp %0,6
memleket %0,6
gelecek %0,4
cumhur ittifakı (ak parti, mhp, bbp) = %46,6
millet ittifakı (chp, iyi parti, saadet) = %37,1
altılı masa= %39,1
cumhurbaşkanlığı seçiminde kime oy vereceksiniz?
erdoğan %33,7
mansur yavaş %14,9
kılıçdaroğlu %8,3
demirtaş %8
akşener %5,4
imamoğlu %5,1
"ali babacan ekonomi konusunda çok iddialı ama zafer partisi ve yeniden refah onu geçmiş durumda.
zafer partisi çözer diyenlerin oranı yüzde 1.7 ederken, yeniden refah diyenler 0.6 çıkıyor. deva partisi ise yüzde 0.6’yla sekizinci sırada yer alıyor."
araştırma 23-28 haziran tarihleri arasında 1613 kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilmiştir.
kaynak: abdülkadir selvi-hürriyet
bu pazar seçim olsa ekşisözlük kullanıcıları hangi partiye oy verecek? anketi
cumhurbaşkanlığı 1. turunda ekşisözlük kullanıcıları kime oy verecek? anketi
yakın zamanda yayınlanan diğer anketler:
(bkz: 7 temmuz 2022 alf araştırma seçim anketi)
(bkz: 6 temmuz 2022 artıbir araştırma seçim anketi)
(bkz: 6 temmuz 2022 avrasya araştırma seçim anketi)
(bkz: 5 temmuz 2022 orc araştırma seçim anketi)
(bkz: 4 temmuz 2022 yöneylem araştırma seçim anketi)
(bkz: 4 temmuz 2022 piar araştırma seçim anketi)
edit: parti oylarını kararsızlar dağıtıldıktan sonraki haliyle paylaşmışlar, cumhurbaşkanlığı seçimindeki oy oranları büyük ihtimal kararsızlar dağıtılmadan önceki haliyle paylaşılmış. ama kararsızlar %15 bile olsa erdoğan'ın oradan alacağı oy oranı %6 filan olur kararsızlar dağıtılınca %40'ı ancak görür. yani optimar'a göre de cumhur ittifakına oy vereceklerin %6'sı erdoğan'a oy vermiyor büyük ihtimal o %6'yı da bahçeli, hulisi akar ve süleyman soylu'ya yazmışlardır.
optimar'ın 12-15 mayıs tarihli anketindeki cumhurbaşkanlığı seçimi oy oranları
erdoğan %36,1
kılıçdaroğlu %11,9
mansur yavaş %11,9
imamoğlu %8,4
demirtaş %4,7
akşener %3,2
çıkmış optimar'ın anketine göre erdoğan son 1 ayda %2,4 oy kaybetmiş kararsızları da işin işine katınca oy kaybı daha da büyüyor.
horizontal ile vertical'ı karıştırmak
-
(bkz: vertical limit)
2012 yılında hala barış manço dinleyen insan
-
adam olmuş çocuktur.
younes belhanda
antarktika'da 2015 orucu'nun iptal olması
-
güney kutup dairesi icerisinde yer alan antarktika'da ramazan 2015 boyunca gunes dogmadigi icin yasanan iptal.
onceki yillardan farkli olarak bu seferki ramazan'da 21 haziran da var. 21 haziran'da guney kutup dairesi icindeki heryerde 24 saatlik gece yasanacak. yani olay sadece kutup noktasi degil. bu yil koskoca kitanin tamami 24 saatlik geceyi yasayacak.
diger gunlerde de sadece guney kutup dairesi'ne yakin ufak bir kesimde birkac dakikalik bir aydinlik yasanacak. kutup noktasi ise 23 eylul'e kadar gunes gormeyecek zaten.
(bkz: kimse de demiyor ki aga bu nedir)
(bkz: din kurarken dikkat edilmesi gereken hususlar)
(bkz: 1997 yılında norveç'te yaşanan efsanevi ramazan)
(bkz: antarktika türkiye istasyonu)
düzenleme: yok mekke'ye göre oruç tutulur yok en yakın yerleşim birimi baz alınır falan diyenler allah'a şirk koştuklarının farkında değiller sanırım.
allah'ın kuran'da bakara 187'de emrettiği:
diyanet meali: şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için.
geleneksel meal: fecirde beyaz iplik siyah iplikten ayırdedilinceye kadar yiyin, için. sonra orucunuzu geceye kadar sürdürün.
uluslararası ingilizce meal: and eat and drink until the white thread of dawn becomes distinct to you from the black thread [of night]. then complete the fast until the sunset.
allah'ın emri açık ve net. sen bu emre uymam kafama göre, 45.enleme göre, en yakın yerleşim birimi olan arjantin'in güneyindeki bir kente göre, mekke'ye göre oruç tutarım diyorsan kuran'ı reddediyorsun ya da kuran'ın hatalı olduğunu kabul ediyorsun demektir. kaldıki en yakın yerleşim birimi bildiğin komik bir çözüm. murmansk gibi 350 bin kişilik bir şehirde 24 saat gündüz yaşanacak. ona yakın bir köyde 23 saat 59 dakika gündüz, 1 dakika gece olacak. o zaman 1 dakikada mı iftar ve sahur yapılıp namaz kılınacak ve ardından 23 saat 59 dakikalık oruç tutulacak? mekke'ye göre yapacaklarsa ingiltere'de, hollanda'da vs. 22-23 saat oruç tutanların suçu ne?
ayrıca 'bunlar bin kere açıklandı, cahiller sizi' deyip birbiriyle çelişen bin farklı çözüm öne sürüyorsunuz. biraz tutarlı olun.
not: ateist değilim.
(bkz: suudi arabistan'da 2020 haccı'nın iptal olması)
eşyaların ruhu olduğuna inanmak
-
şamanist/pagan bir meyildir.
efendim önce etimoloji. animasyon ve animal arasındaki ilişki nedir? ikisinin de kökünde anima var. animo, "nefes alıyorum" demek. anima nefes demek, aynı zamanda "ruh". nefes alan şeyin ruhu vardır demek gibi. animal, basitçe ruhu olan demek; farsça eşdeğeri olan canaver'i biz (bkz: sözcük tabusu) nedeniyle olumsuz anlamda kullanmışız ki, aynısı ingilizce hayvan demek olup korkunç yaratık anlamına gelen beast sözcüğünde de var. yani animal, nefes kökünden türemiş "ruh"u olan demek. animasyon ne alaka? ruhu olan şey hareket eder, dolayısıyla hareket ediş de animasyondur demişler. hayat vermek, can vermek anlamı, hareket kazandırmak anlamına dönüşmüş. eski türkçe ruh, "tın". bugün "tin" diyoruz, tinsel vs gibi sözcüklerde yaşıyor. akrabası "dinlenmek", aslında tinlenmek; zira tın sözcüğü de, aynı anima gibi, nefes anlamına geliyor. nefes-ruh(canlılık)-hareket kavramları dünyanın birçok dilinde etimolojik olarak akrabadır.
bu ne demek? hareket eden her şey canlıdır demek. kimi etken, kimi edilgen hareket eder. su akar, taş rüzgarla savrulur, hayvan kendi isteğiyle yürür; ama her şey, bir şekilde hareket eder. dolayısıyla her şeyin bir "ruh"u vardır diyebiliriz.
belki de bundan hareketle, özellikle kadim türk şamanizmi, her nesnenin ruhu olduğunu düşünmüş. bu aynı zamanda atalar kültüyle de ilişkili: ataların ruhları, onları hatırlayan, adlarını ve ağıtlarını anan kimse kalmayınca, formlarını yitirir, biçimsizleşir, bir "ruhlar çorbası"na karışırlar. bu ruhlar çorbası yere, göğe, taşa, kuşa, ağaca, toprağa, suya sirayet eder, buna da yer-su (yir-sub) demişler. yani toprak ve suda ataların ruhları vardır, bütün materyal aleme sirayet eden, sızan, nüfuz eden bir paralel varoluş düzlemi, canlı cansız her nesneye sızar. bu yüzden hareket, yani canlılık mümkündür: canlılık ve cansızlık kaynağını sonsuz devinimli bir görünmez enerji ağından alır.
canlı cansız her nesnenin bir frekansı vardır gibi düşünün. bir evrensel ve sabit titreşim, bütün varoluşu sarar ve içerir, bildiğimiz anlamda canlılıksa yalnızca yerel yüksek frekanslardır şamanların gözünde, modern tabirlerle ifade edersek. şamanlar da yalnızca bu görünmez titreşimle "rezonans" hali yaşayabilen, o bütün eşyayı "ruhlu" kılan kaynağa erişebilen "yetenekli" kimselerdir.
madem etimoloji dedik, "eşya" çoğul bir sözcüktür bu arada onu söylemiş olayım. "şeyler" demek.
böyleyken böyle, aletlerin yorulduğuna inanan sevimli ve saf ninemiz, eşyaya "yazık" diyen babamız, cansız nesnelerin de ruhu olduğunu düşünen sevimli küçük çocuğumuz, aslında fark etmeden şamanistik bir davranış sergiliyordur.
starbucks
-
geçenlerde yeni açılmış acıbadem akasya starbucks'a gittim. önümde bir müşteri siparişini verdi, setcard uzattı. starbucks görevlisi henüz o kartla ödeme alamadıklarını söyledi. müşteri de yanında başka kartı veya nakiti olmadığı için tamam iptal edelim o zaman siparişi dedi. görevli sorun değil ikramımız olsun deyip müşteriye ücretsiz olarak siparişini teslim etti.
yani sadece kahveleri değil ticaret ahlakları da güzel.
acun'un kızı için sihirli annemi tekrar çektirmesi
-
(bkz: diktatör olunca yapılacak ufak şımarıklıklar)
edit: başlık başa kalınca havada kalmış. ilk entry'i yazan kaçtı. kaynak burada: https://www.haberler.com/…si-kizim-13786734-haberi/
sinan akçıl ve gülşen'in şarkı sözü çalması
-
bu kadar saçma şarkıyı insan yazdım demeye utanır, adam gitmiş dava açmış bi de.
türk müziğine verdiğin zararlardan ötürü bizim sana dava açmamız gerekiyor.