hesabın var mı? giriş yap

  • chandrasekhar limiti, kararlı bir beyaz cüce için sahip olabileceği maksimum kütle değerini belirtir. 1930’ta bu limiti öngören hindistanlı astrofizikçi subrahmanyan chandrasekhar’ın ismiyle anılmaktadır. anakol yıldızlarındaki gibi kütleçekimsel çökmeye karşı kuvvet oluşturan ısısal basınçtan farklı olarak beyaz cücelerde bu karşı kuvvet, başlıca olarak elektron yozlaşma basıncı ile sağlanır. chandrasekhar limitinin üzerindeki kütlelerde olan bir yıldız çekirdeğindeki elektron yozlaşma basıncı, yıldızın kendi kütleçekimsel etkilerine karşı koyabilmek için yetersiz kalır. bunun sonucunda bu limitin üzerindeki kütlelere sahip olacak olan yıldız çekirdeği süregelen kütleçekimsel çökme nedeniyle farklı bir yıldızıl artığa; bir nötron yıldızına veya kara deliğe dönüşür. bu limitin altındaki kütlelerde ise kararlı beyaz cüceler olacaktırlar.
    limitin günümüzde kabul gören değeri 1.44 *güneş kütlesi (2.864 * 10^30 kg) kadardır.

  • türk olduğuma şükretme sebeplerinden bir tanesi.. allah'tan türküm ve türkçe biliyorum da şu muhteşem filmi tüm esprileri ile izleyebiliyorum.

  • başbaşa bir ortamda, yanyana oturmaktasınızdır. sohbetinizin kelimeleri azalmaya, sesleriniz biraz daha gırtlağa inerek çatallanmaya başlar. artık birbirinizin dudaklarına, birbirinizin gözlerinden daha sık bakmaya başlamışsınızdır farkında olmadan ki bunu farkettiğiniz anda süratle kaçırırsınız gözlerinizi gözlerine. ve dudaklarınızı istem dışı ıslatmaya başlarsınız, sanki sizin tahmin etmediğinizi diliniz dudağınıza haber vermektedir. kafalar birbirine biraz yaklaşır, yaklaştığından daha az uzaklaşır, biraz daha yaklaşır ve çok az daha uzaklaşır. en sonunda gözler kapanır, kimse kendini diğer dudağa doğru itmez, ikisini birbirine çeken bambaşka bir güçtür artık. tatlı tatlı, hafif bir şekilde öpüşmeye başlarsınız. dudaklardaki tedirginlik tükürüğe karışmaktadır yavaş yavaş. tatsız hayatın tadının o dudaklarda olduğunu anlar ve daha da tatmak istersiniz. kalbiniz boğazınızda atmaktadır artık. hızlanmaya başlar bir yandan da ona dokunursunuz. o narin boynu tuttuğunuz an karşınızdakinin masumiyeti içinizi titretir. hayatın karmaşıklığına inat, elleriniz saçlarının içinde rahatça dolaşır. artık deli gibi öpüşüyorsunuzdur ve içinizden belki de şu düşünce geçer " bu mutluluk sonsuza kadar sürse ya da şu an ölsem de beni bu tarifsiz huzuruma gömseler keşke"

  • adam hızır a.s gibi gelmiş.

    yemek bırakmış montunu üstüne örtmüş ve gitmiş.

    yeminle bu dünya bunun gibi adamlar sayesinde dönüyor yoksa çoktan kıyamet kopmuştu

  • hataylı koyu türk milliyetçisi can arkadaşım (parmaklarında göktürkçe türk dövmesi bile var) ermeni çıktı. dört beş kuşaktan sonra full ermeni isimler soy isimler var. şokta. iş çıkışı içmeye gidiyoruz.

    not: ermeni arkadaşlar yanlış anlamasın. insanlar ermeni, türk, kürt ya da alman olabilirler bu entry de herhangi bir ırka karşı kötüleme yapılmamıştır. sadece arkadaşımız çok koyu milliyetçiydi kafası karıştı şimdi.

  • lan ios alışkanlığı yüzünden kullanıyorum ama artık batarya işini çözmezlerse mümkün değil almam. androide de alışırız nedir yani. ulan iphone 5s var. telefon değil ağır böbrek hastası sanki. hergün diyalize bağlar gibi şarja bağlıyoruz.

  • siz de yapın o zaman madem onlar sevdirmeye çalışıyor sen de aç bi tane sevdirmeye çalış kendini. gerçi o şeytan suratını gören korkup kaçar zaten

  • geçenlerde iş yerinden arkadaşım, eşi ve küçük oğlu misafirliğe geldiler. aslında gün içinde arayıp beraber program yapalım minvalinde bir şey söyledi arkadaşım ama bunu usulünce reddettim.
    neyse bu defa dönüş yolunda olduğumuz için eşi eşimi arayıp yarım saatliğine geçerken gelicez 15 dk. sonra oradayız demiş:)
    neyse kaçış yok gibi, gelebilir miyiz diyene gelme denmez.
    neyse efendim geldiklerinde akşam saat 8 'di.
    oturup muhabbet ediyoruz, bizim kız sağ olsun hiç durmuyor hep bir huysuzluk. laf lafı açıyor arada balkona bir salona çıkıyoruz saat oldu gece 12.
    arkadaşım kalkalım diyor eşine eşi cevap dahi vermiyor. ben de yarın iş falan yok oturuyoruz diyorum dilimin ucuyla. bir böyle, iki böyle, beş böyle belki ara ara arkadaşım eşine 10 defa hadi kalkalım dedi :)
    artık arkadaşım kalkalım uykum geldi dediğinde ben de dayanamadım baktım yine yengeden ses yok, benim de uykum geldi dedim. saat 3 oldu bu arada.
    yahu ayıptır ya. ev sahibi tabi ki gidelim dediğinizde oturun diyecek.